Mardin’de tarihi ‘İpek Yolu’ güzergahındaki Nusaybin ilçesinde, Yukarı Mezopotamya’nın en eski ibadet yerlerinden, ‘dünyanın ayakta kalan en eski vaftizhanesi’ kabul edilen Ortodoks Mor Yakup Kilisesi ile bitişiğindeki Hz. Muhammed’in 13’üncü kuşaktan torunu Zeynel Abidin’in adını taşıyan türbe ve caminin bulunduğu 4 yıl önce ‘UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan alanın, asıl listeye alınması amacıyla başlatılan çalışmalarda son aşamaya gelindi.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Mart 2016 tarihinde ‘bozulan huzur ve asayiş ortamının tekrar sağlanması amacıyla’ ilan edilen sokağa çıkma yasağının 23 Mayıs 2017’de kaldırılmasının ardından, aynı avluda Müslümanlık ve Hristiyanlık için büyük önem taşıyan iki kutsal mekana ev sahipliği yapan alanın asıl listeye alınması amacıyla çalışmalar hızlandırıldı. Çalışmalarla ilgili bilgi veren Mardin Müzesi Müdürü Nihat Erdoğan, Nusaybin Kültür İnanç Parkı Projesi’nin sürdürüldüğünü belirterek şunları söyledi:
“Sağ tarafımızda Peygamberimizin 13’üncü kuşaktan torunu Zeynel Abidin’in makamı, cami; yanında ise bir katedral alanı Mor Yakup Kilisesi. Bunlar kalıntıları ile birlikte ‘Nusaybin Okulu’ olarak bilinen tarihteki ilk üniversitenin bulunduğu, aslında kültür medeniyetlerinin beşiği olan bir arada yaşama kültürünün izlerini, hafızasını bugüne taşıyan iki yapı. Mor Yakup Kilisesi ayakta kalmış dünyanın en eski vaftizhanesi olarak biliniyor. 8’inci yüzyılda kiliseye çevrilmiş. Bu alan, 15 Nisan 2014’te alınan kararla UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde. Dicle Kalkınma Ajansı’ndan alınan bir proje ile yapı restore edilecek. Vakıflar Bölge Müdürlüğü cami kısmında restorasyonu tamamladı. Burasının çevre düzeni ile ilgili 2019 yılında kazı ve restorasyon çalışmaları tamamlandığında Nusaybin de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girecek.”
Müze Müdürü Nihat Erdoğan, farklı din ve inançlardaki insanların bir arada, hoşgörü ve tahammül içerisinde yaşadığı alanın, somut olmayan değerleri ile birlikte UNESCO değerlerini taşıdığını kaydetti. Erdoğan, “Taş işçiliği ve ünik (Tek, eşi olmayan) ayakta kalmış vaftizhane, katedrali ile diğer kompleks yapıları, bir avlu içerisinde iki dinin ibadethanelerinin bulunması ile dünya barışına özel bir şekilde kendi geçmiş hikayesini de gönderiyor. ‘Geçmişte bir arada yaşayabilmişiz. Bundan sonra da neden yaşamayalım? Farklı düşünüp, farklı inanabiliriz ama birlikte yaşanabilir bir dünya herkese yeter’ mesajını veriyor” dedi.
Olaylar ziyaretçi sayısını etkiledi
Bir bölümü restore edilen Mor Yakup Kilisesi’nin bekçisi Daniel Çepe ise 2000 yılından bu yana Nusaybin’de ailesi ile birlikte yaşayan tek Süryani olduğunu söyledi. Çepe, tarihi yapı ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Dünyanın en eski vaftizhanelerinden birisinin yer aldığı Mor Yakup Kilisesi, 350 yılında kiliseye çevrilmiş. Episkopos Mor Yakup ve öğrencisi Mor Efraim ile M.S. 325’te İznik Konsili’ne katılmış, ardından burayı üniversiteye dönüştürmüşler. Zamanında burada yatılı 800-1000 öğrenciye Süryanice başta olmak üzere, teoloji, felsefe, mantık, edebiyat, geometri, astronomi, tıp ve hukuk dersleri verilmiş. Bu gördüğünüz mekan, M.S. 300 yıllarında Roma Dönemi’nden kalma. Buraya yılda yaklaşık 7 bin ziyaretçimiz geliyor. Tabii diğer senelere göre az. Olaylar nedeniyle son 2-3 yılda ziyaretçiler çok nadir geldi. Daha önce yılda 20 bini aşıyordu ziyaretçi sayısı.”
İki tarihi yapı
Ortodoks Mor Yakup Kilisesi, Nusaybin Piskoposu olarak görev yapan Mor Yakup tarafından M.S. 313-320 yılları arasında yaptırıldı. Kilisenin içinde Mor Yakup’un türbesi ve dünyanın ilk vaftizhanesi yer alıyor. Mor Yakup’un mezarının yer aldığı bir kat alttaki bölüme aynı noktadaki iki kaya merdiveninden inilebiliyor. Üniversite düzeyinde eğitim verilen kilise, Sasaniler’in M.S. 363’e kadar önemini korumuş. Bu tarihten sonra okulun öğretim kadrolarının dağıldığı, eğitimin Suriye’de sürdürüldüğü biliniyor. Mor Yakup Manastırı 8’inci yüzyılda metropolitlik merkezi, 1364-1839 yılları arasında da Turabdin bölgesi için patriklik makamı oldu. Birinci Dünya Savaşı’na kadar faal durumda olan manastır, 1965 yılına kadar ise sahipsiz kaldı.
Nusaybin’de 12’nci yüzyılda yaptırılan Zeynel Abidin Cami Külliyesi’nde ise cami, minare, Zeynel Abidin ve onun kız kardeşi Sitti Zeynep’e ait türbelerin yanı sıra şadırvan, medrese odaları, mezarlık alanı ve yeni abdesthane bulunuyor. Külliye yapı olarak bahçeli, açık bir avlu içerisinde ‘L plan’ şemasında kesme taş malzemeyle inşa edilmiş. Mor Yakup Kilisesi ile Zeynel Abidin Camii’nin konumları bakımından ortak bir geçmişi yansıttığı kabul ediliyor.