Son günlerde İstanbul başta olmak üzere yurt genelinde uyuz hastalığı şikayetleri arttı ve eczaneler panik halinde. Hazırlıksız yakalanılan uyuz hastalığının artışı, ilaçların yetiştirilememesi sebebiyle bir panik havası yaratmaya devam ediyor. Gerçekten bir salgın durumu söz konusu mu ve ne gibi önlemler alınmalı? Birlikte bakalım…
Uzmanlar İstanbul'da ve yurt genelinde son günlerde artan bir uyuz hastalığı şikayeti olduğunu belirtiyor.
Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'nin haberine göre, İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, son dönemde uyuz vakalarında patlamalar olduğunu açıkladı ve son 6 ayda uyuz vakalarının 5 kat arttığını söyledi.
İnsanların korkmasına sebep olan açıklamanın devamında uyuz hastalığı ile alakalı dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.
Uzmanların söylediğine göre uyuz mikrobu, hijyensiz ve kötü beslenme koşullarının olduğu ortamları sever ve oralarda daha hızlı yayılır.
Aniden artan bu şikayetler sonucu ilaçlar yetersiz kalıyor.
İlaçların yetersiz kalmasının sebebi ise, şikayetlerin birden artması ve buna ilaç üreticilerinin hazırlıksız yakalanması. Şu anda piyasada yeterince uyuz ilacı yok!
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Sarıalioğlu, uyuzun geçmiş yıllarda ülkede yok denecek kadar az olduğunu ancak son dönemde vaka sayılarının arttığını anlattı.
Uyuz mikrobunun hijyenin olmadığı, kötü beslenme şartlarının olduğu ortamlarda hızla arttığını düşünürsek, hepimizin dikkatli olması çok önemli.
“İlaçların tüketimi bire beş oranında arttı. Yani uyuz ilaçlarının kullanımı 100 kutulardayken 500 kutulara kadar çıktı. Piyasada ilaçların bulunması da zorlaştı.”
Hastalığın artma riskinin olduğu mekanların, özellikle çocukların bulunduğu okul gibi kapalı mekanlar olduğu belirtiliyor. El hijyeninin çok önemli olduğu bu koşullarda uyuz hastalığının bulaşıcı olduğunu da unutmamakta fayda var.
Tokalaşmayla ya da para alıp verirken bile uyuz hastalığı bulaşabilir!
Bu sebeple el dezenfektasyonu çok önemli. Hastalık özellikle eklem, dirsek, parmak aralarında geçmeyen kaşıntılar şeklinde kendini gösterebilir. Hijyenik ortam sağlanmadıkça da hastalık yayılmaya devam eder.
Hastalık bittikten sonra bile hastanın yattığı yatak, yorgan 100 derecenin üzerinde kaynatılmalı ve hijyen önlemleri devam ettirilmeli.
Bu hastalık dünya genelinde büyük sorunlara sebep olabilen bir halk sağlığı sorunu…
Hastalığa sebep olan şey ise mikroskopik bir akar türü olan sarcoptes scabiei.
Hastalık böcek benzeri olan bu akarın deri altına yerleşmesiyle ortaya çıkıyor ve vücudun farklı yerlerinde kaşıntılara sebep oluyor. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde ise kaşıntı yerini döküntü ve cilt yaralarına bırakıyor.
Özellikle kalabalık ortamlarda aynı kıyafetleri giyip aynı yatağı paylaşan kişiler arasında daha hızlı ve kolay yayılabiliyor.
Özellikle geceleri yoğun bir şekilde kaşıntıya sebep olan uyuz hastalığı erken teşhisle zamanında tedavi edilmediğinde cilt üzerinde ciddi yaralar oluşmasına sebep oluyor. Eğer evinizde, ailenizde bu şekilde hastalığa yakalanan biri veya birileri varsa, hiç vakit kaybetmeden doktora başvurmalı ve tedavisi aksatılmamalı.
Son olarak söyleyelim ki, sarcop ismi verilen bu uyuz paraziti, çarşaflarda ve dış ortamlarda da 36 saat canlı kalabildiğinden olayı, kıyafetlerinizin ve çarşaf, yorgan gibi eşyalarınızın iyice kaynatılarak temizlenmesi çok önemli.