Büyükelçi Arslan, İsviçre’deki BM Cenevre Ofisinde devam eden İnsan Hakları Konseyinin (İHK) 42’nci oturumunda konuştu.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in, İHK’nın açılışında yaptığı konuşmada dile getirdiği özellikle İdlib’in güneyi ve Hama’nın kuzeyinde devam eden “askeri tırmanışa” ilişkin kaygılarına katıldıklarını belirten Arslan, “Biz, kendi askerlerimizin dahi hayatını riske atarak İdlib’de rejim ve destekçilerinin sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırılarını engellemek için elimizden geleni yaptık. Eğer bu saldırılar acilen durdurulmazsa İdlib’deki insani trajedinin yansımaları 2015’te yaşananlardan çok daha ağır olacak.” dedi.
Konuşmasında dünyanın farklı bölgelerindeki krizlere de değinen Arslan, İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden “acımasız ablukasının” Gazze halkının en temel insan haklarına ağır darbe indirdiğini, Myanmar’da da Arakanlı Müslümanlara yönelik insan hakları ihlallerinin Türkiye için ciddi endişe kaynağı olmaya devam ettiğini vurguladı.
AB YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRSİN
Hindistan’ın Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırmasının BM Güvenlik Konseyinin aldığı kararların ruhuna aykırı olduğunun altını çizen Arslan, Türkiye’nin Keşmir sorununun ilgili BM kararları doğrultusunda Pakistan ve Hindistan arasında barışçıl şekilde çözülmesini istediğini kaydetti.
Arslan, dünyada en çok mülteciye Türkiye’nin ev sahipliği yaptığını anımsatarak, Avrupa Birliği’ne (AB) çağrıda bulunarak, Birliğin mültecilerin yükünün paylaşılması yönündeki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini bildirdi.