Kıvrak zekalarıyla lafı gediğine koymasını bilen dehalardan, bugüne kadar küstahça sözlere verilmiş en muhteşem cevaplar bunlar.
1. Diyojen, kalabalık bir günde dar bir noktadan geçerken soylu bir adamla karşı karşıya gelir. Birinin yol vermesi gerekir tabii…
2. Son derece popüler olduğu bir dönemde yazar Truman Capote, sokakta sarhoş bir adamla karşılaşır…
Adam onu gördüğünde penisini çıkarıp “Gel bunu da imzala” diye bağırmaya başlar.
Capote'nin cevabı gecikmez: “Buna imzamı atabilir miyim bilmiyorum. Ama baş harflerim kesin sığar.”
3. Napoleon'u mağlup eden İngiliz ordularının generali Arthur Wellesley, savaş sonrası Viyana'da bir resepsiyona katılır.
Salona girdiğinde orada bulunan tüm Fransız askerler ona sırtını döner. Bunun üzerine oradaki bir kadın Wellesley'nin yanına gelip “Askerlerin kabalığı için özür dilemek istiyorum.” der.
General sakince cevaplar. “Sorun değil, Madam. Sırtlarını daha önce gördüm.”
4. ABD'li bir İkinci Dünya Savaşı gazisi, ölmeden önce görmek istediği Paris'e gider. Havaalanında pasaport kontrolünden geçmeye çalışır…
Polis: Daha önce Fransa'ya giriş yaptınız mı?
Gazi: Bir kez gelmiştim.
Polis: Eğer gelmiş olsaydınız, sıraya girmeniz gerektiğini bilirdiniz.
Gazi: Beyefendi, en son Fransa'ya giriş yaptığımda 1944 Haziran'ıydı. Ve pasaportumu gösterecek bir tane bile Fransız yetkili bulamamıştım.
5. Aslen bir film yıldızı olan Ilka Chase'in ilk romanı büyük bir başarı yakalar. O günlerden birinde bir başka aktris onun yanına gelir…
Aktris: Romanın gerçekten harikaydı canım. Kime yazdırdın?
Chase: Beğendiğine çok sevindim canım. Kime okuttun?
6. İngiliz politikacı John Wilkes'a bir rakibi “Sonunuz darağacından mı olacak, yoksa frengiden mi, emin değilim” der.
Wilkes yanıtlar: “Politikalarınızdan ve karınızdan uzak durduğum sürece ikisi de olası gözükmüyor.”
7. Bir adam Mozart'ın yanına gelir…
Adam: Bay Mozart, müzikte yeniyim. Sizin gibi senfoniler yazmak istiyorum. Tavsiyeleriniz var mı?”
Mozart: Senfoniler çok karmaşık olduklarından yeni başlayanlar için ideal değildir. Bunun yerine küçük parçalarla başlayıp senfonilere doğru yol alabilirsiniz.
Adam: Ama bayım, siz 8 yaşında senfoni yazdınız.
Mozart: Evet. Ama kimsenin tavsiyesine ihtiyaç duymadım.
8. Şair Lewis Morris, telaşla Oscar Wilde'ın tavsiyesini almaya gelmiştir.
Morris: Bir komplo seziyorum. Şiir yazmamı engellemeye çalışacak, beni susturacak bir komplo. Ne yapılabilir, sence ne yapmalıyım?
Wilde: Komploya katıl.
9. İngiltere kralının huzuruna çıkmaya hazırlanan Gandhi'ye, düz kumaştan ibaret klasik giyiminin yeterli olmadığı söylenir.
Gandhi ise bunu son derece sakin bir şekilde cevaplar: “Merak etmeyin. Kralın üzerindeki kumaşlar ikimize de fazlasıyla yeter.”
10. Abraham Lincoln, iki yüzlü olmakla suçlanır. Gülümseyerek cevap verir:
“Eğer bir yüzüm daha olsaydı, sence bunu kullanır mıydım?”
11. Bir meclis üyesi Churchill'e dönüp “Yoksa ben konuşurken uyuya mı kaldınız, Bay Churchill?” der.
Churchill cevaplar: “Hayır. Tamamiyle isteyerek oldu.”
12. Söz konusu Churchill olunca bu anektodların sonu gelmiyor. Ama bu sefer çılgın bir kapışma var…
Churchill'den sonra başbakan olan İşçi partisi lideri Clement Attlee ile Churchill tuvalette karşılaşırlar. Churchill, Attlee'ye en uzakta olan pisuvarı tercih eder.
Attlee: Neden beni her gördüğünde kaçıyorsun?
Churchill: İktidara geldiğinizde bütün büyük üretim araçlarını kamulaştıracağınızı söyledin. Ben de benimkini koruyorum. (BOM!)
Attlee: Merak etme, o kadar küçüklerine de dokunmayacağız. (GÜM!)
13. Bir tanıdığı Necip Fazıl Kısakürek'i sakalları uzamış haliyle görünce, “Oo üstad, maymuna dönmüşsün” der.
Necip Fazıl da bunun üzerine “İyi, biraz da duvara döneyim” der ve yönünü değiştirir.
14. Cumhuriyetin ilanının ardından Atatürk ve İtalyan lider Mussolini'nin elçisi arasında bir görüşme gerçekleştirmektedir.
Elçi, İtalya'nın Akdeniz üzerinde yeniden öne sürdüğü isteklerden bahsetmeye başlar. Atatürk hiç konuşmadan bir süre dinler ve ardından izin isteyerek odadan çıkar. Geri döndüğünde üzerinde ilk defa giydiği Mareşal üniforması vardır. Elçiye döner ve “Şimdi devam edin” der.
Bu noktadan sonra susma sırası, elçidedir.
15. İngiliz bir gazeteci Gandhi'ye “Batı medeniyeti hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorar. Gandhi yanıtlar:
“Olsa iyi olurdu.”
Onedio IQ'yu Facebook'tan takip etmeyi unutmayın!