Portföy yöneticisi uzmanlardan destek alabilmeniz için milyonluk birikimlerinizin olması gerekir.
Türkiye’ye son 50 yıllık çerçeveden bakıldığında bankalarda yüksek meblağlı parası olanların oranı yüzde 10’u geçmez. Bu durum pay senedi, kripto emtia, repo, yatırım fonu, döviz mevduatı gibi mecralarda da geçerlidir…
2,5 milyon civarı yatırımcının söz konusu olduğu pay senetleri piyasasında (İMKB, BİST) “ehemmiyetsiz para” ile alım yapanların oranı yüzde 70’ler düzeyindedir.
13-14 milyon insanımızın ilgi alanında olan kripto varlıklar piyasasında da yüzde 80’lik kitlenin 1-5 bin TL parasının olduğu bilinmektedir.
Siyasal istikrarsızlıklar, iktisadi ülkemizde sermayenin gelişmesi, büyümesi, tabana yayılması mümkün olamıyor. İsveç gibi gelişmiş ülkelerde asgari ücret 20 bin TL civarı iken, hekim, mühendis, öğretmen gibi meslek erbaplarının aylık geliri 30 bin TL seviyesindedir. Yani bu toplumlar sosyal adaleti, eşitliği, gelir dağılımı düzenini tam olarak hayata geçirmişlerdir.
Binbir zorluğa rağmen, boğazından, giyiminden, tatilinden, eğlencesinden, kültüründen kısarak 10-100 bin TL artırmış olan insanlara “küçük yatırımcı” diyebiliriz. Bu kadar küçük meblağ ile ev, araba almak, iş yeri açmak pek mümkün değildir. O sebeple paranın enflasyonun aşındırıcı etkisine karşı korunması gerekir…
PARALAR NEREYE
2021 yılının Nisan ayı itibariyle halkımız şu enstrümanlara para koyuyor: Banka faizi, döviz, altın, B tipi fon, A tipi fon, BES (bireysel emeklilik sistemi) pay senedi ve kripto emtia…
Resmi enflasyon yüzde 16, banka faizi yüzde 17-19. O halde yıllık reel getiri yüzde 1-3.
Döviz sadece enflasyon kadar ya da biraz fazla artıyor. Bu ürüne para yatırmak ülkenin kaynaklarını dış ülkelere faizsiz olarak vermekle eş anlamlıdır. Yani bir kişi dolar aldığı zaman ABD’nin parasının kıymetinin artmasına destek olduğu gibi bu ülkeye faiz almadan borç vermiş olur.
KRİPTO DÜNYASI
Dünyada 11 bin civarı kripto varlık alınıp satılıyor. Bu sayı her gün 10-20 adet artıyor. Önüne gelen kripto varlık çıkarmaya başladı. Ortada bir ürün yok. Sadece 100-300 kilobaytlık şifre blokları satılıyor. Bunların en irisi Bitcoin.
2009 yılında 1 dolar bile etmezken şu anda 54 bin dolara el değiştiriyor. Finansal balondan başka bir şey değil. Kim ne derse desin ortada bir mal yoktur. Kumardan daha tehlikelidir. Günde yüzde 99 değer kaybeden kripto varlıklar bile vardır. Sadece grafiklere bakarak, medyum gibi kripto emtia alanlar bu ülkenin servetinin dışarıya kaçırılmasına aracı olmaktadırlar. Bu işten milyonlarca insanımız zarar görecektir.
ALTIN OYUNU
Altın konusunda büyük bir yalan ile karşı karşıyayız. 2011 yılında 1 ons altın 1200 dolar idi. Spekülatörler 1 yılda fiyatı 1900 dolara çıkardılar. Acemi, amatör insanlarımız zirveden alımlar yaptılar. 2014 yılına gelindiğinde yine 1200 dolara düşüş oldu. Halkın yaklaşık 100 milyar doları iç edildi.
Aynı senaryo 2020 yılında da uygulandı. 1200 dolardan 2065 dolara yükseltildi. Halk alıma geçince de 1780 dolar seviyesine indirildi. Son 6 ayda yaklaşık 50 milyar dolarlık varlığımız tekrar iç edildi.
Türkiye altın konusunda yüzde 80 oranında ithalata bağımlıdır. Yani alınan her gram altın varlıklarımızın dışarıya gitmesi demektir. Her eve 1 kg altın koysak üretim artmaz. Sanayi gelişmez.
YA BORSA
B tipi, A tipi ve BES fonları son 30-40 yıldır ne yazık ki reel olarak kazanç sağlayamıyor. İstisnalar olabilir. Tespitlerime göre fonların yüzde 90’ı sadece kendine çalışıyor.
İstanbul borsasında 215 civarı pay senedi alınıp satılıyor. Bunların 350 civarı son 20 yılda reel olarak getiri sağlamış değildir. 20 yıl önce hissesinin 1 adedi 6 dolar olup, şu anda 0,06 dolar eden çok muhafazakar holdinglerimiz bile vardır.
Ortaklarına enflasyonun üzerinde getiri sağlayan 50 kadar şirketimiz vardır. Bu çok acı bir gerçektir. 350 şirketin pay senetleri spekülatör, manipülatör, şişman parmak adı verilen büyük para babalarının halkı soyma aracı konumundadır.
Örneğin son 1 yıl için X senedi 2 TL’den 52 TL’ye çıktı. Sonra 17 TL oldu. Sonra 61 TL oldu. Sonra 25 TL oldu. Ne iş yaptığı belirsiz, çalışan sayısı 20 civarı olan bir şirketin bu denli oynak olması “kumarhane kapitalizmine” en güzel örnektir.
Sonuç olarak küçük birikimleri olan insanlarımız 10-20-30 çeşit sağlam hisse senedine para yatırılırsa asla zarar etmezler. Bu pay senetleri hangisi derseniz, buraya yazamam. Kendiniz bulabilirsiniz. Web sitelerinde rakamlar var. 20 sene önceki fiyat ile bugünün fiyatına bakacaksınız. Dolar bazında katlanma olmuş ise o şirket sağlam demektir.
Ali Demir Öğretici