Başrollerinde Beren Saat ve Mehmet Günsür'ün yer aldığı, Netflix'in ikinci Türk dizisi Atiye, dün yayımlanan ilk sezonuyla ortamlara bomba gibi düştü…
(Not: İçeriğimizde spoiler yer almaktadır, diziyi izlemeyenler uyarımızı göz önünde bulundursa seviniriz!)
Eveeeeet, hepimiz merakla bu anı bekledik ve gün sonunda bizim günümüzdür! Bihter Yöreoğlu gibi efsanevi bir karakterden sonra bize bir tutam Atiye lazımmış arkadaşlar…
Öncelikle açılış sahnesinden başlayalım. Daha ilk andan adeta Aşk-ı Memnu'nun içine ışınlanmış gibi bir hissiyata kapılabilirsiniz, çünkü Atiye'nin cenazesi ile başlıyoruz bölüme…
Ama bu sahneyi neden gördüğümüz henüz bir muamma. Sonrasında bu sahneyi geride bırakarak Atiye'nin yanına ışınlanıyoruz…
Esas kızımız bir ressam, özgür ve oldukça başına buyruk. Çocukluğundan beri nedenini bilmediği bir şekilde hep aynı sembolü çizip duruyor. Merak ediyor olsa da durumu çok kurcalamamış. Pek çok insanın rüyasında bile göremeyeceği türden bir hayat yaşıyor; zengin ve yakışıklı bir sevgilisi, haşarı ama eğlenceli bir kız kardeşi ve kızına düşkün bir babası var. Bu ailenin tek sivri köşeli ve dediğim dedik insanı Atiye'nin annesi ama Atiye bir şekilde onunla da baş etmeyi öğrenmiş.
Bu arada ilk bölümde Metin Akdülger ile Beren Saat'in sevişme sahnesi ortalığı kasıp kavurdu resmen. Yandı buralar yandı
Metin Akdülger ile Beren Saat'in Muhteşem Yüzyıl Kösem'de dolaylı da olsa anne oğulu canlandırdığını biliyorsunuzdur. Bu ateşli anları görünce insan bu bilgiyi hatırlayıp bir yadırgıyor durumu önce ama ikilinin elektriği sizi anında içine çekiveriyor.
Atiye, çizdiği sembollerden oluşan bir sergi açma hazırlığı içinde. Annesi ise tipik Türk annesi, 'garanti işin olsun, emeklin olsun yavrum' kafasında bir kadın. Atiye de her Türk genci gibi annesiyle ufak sinir harpleri yaşıyor. Tam bu sıralarda yaşlı bir kadın çıkıyor Atiye'nin karşısına. Gittiği her köşede görüp durduğu ancak ne hikmetse kendisinden başka kimsenin görmediği bir kadın…
Ha bir de müstakbel kayınpederimiz var, tam evlere şenlik!
Atiye'yi övmelere doyamayan bu müstakbel kayınpeder, ilerleyen bölümlerde şahane bir karaktere dönüşüyor, daha fazla detaya girerek heyecanını kaçırmayalım.
İşte Atiye'nin bu nispeten monoton sayılabilecek hayatı Erhan Kurtiz adlı bir arkeoloğun Göbeklitepe'de yapılan kazılar sırasında bulduğu bir sembolle değişiveriyor. Çünkü bu sembol kendi çizdiğinin aynısı!
Atiye ise Göbeklitepe'nin yolunu tutuyor bu sembolü görünce…
Mehmet Günsür'ün hayat verdiği Erhan, Atiye'yi başta ciddiye almıyor haliyle. Sonuçta kadının biri gelip kazı alanına girmek istediğini, kendisinin senelerdir o sembolü çizip durduğunu söylüyor. Kim olsa karşısındakini deli zanneder. Ama Atiye'nin haklılığı en sonunda çıkıyor ortaya ve Erhan ile Atiye'nin kaderleri bir daha ayrılmayacak şekilde birbirlerine mühürleniyor.
Erhan'ın geçmişindeki trajedi, Atiye'nin geleceğini şekillendirmiş.
İkili, bu gizemleri çözmek ve Atiye'nin sürekli görüp durduğu ama kendisinden başka kimse görmediği için en sonunda şizofren damgası yediği meşhur yaşlı kadını bulmak için bir maceraya atılıyorlar.
Bu arada Atiye'nin sinir krizi geçirdiği sahne, dizideki favori sahnelerimizden biri oldu. Beren Saat, kelimenin tam anlamıyla döktürüyor o an. Kendisini ekranda izlemeyi deli gibi özlemişiz vallahi…
Dizide Beren Saat'in dışında, oyunculuklarına bayıldığımız birkaç isim var. Bunlardan ilki Atiye'nin annesi Serap'ı canlandıran Başak Köklükaya.
Firdevs Yöreoğlu'nun dışında Beren Saat'e başka anne yakışmaz diyorduk lakin Başak Köklükaya, “Canım siz bi durun hele, önce beni izleyin!” diyerek tüm yeteneğini ortaya dökmüş. Ozan rolündeki Metin Akdülger ve Atiye'nin kardeşi Cansu olarak karşımıza çıkan Melisa Şenolsun'un performansları oldukça başarılıydı. Ama içten içe favorimiz Ozan'ın babası Serdar Yılmaz oldu, yalan yok! Meşhur yaşlı teyzemiz Zühre yani Meral Çetinkaya'ya ise zaten söyleyecek sözümüz yok, fevkaladenin fevkindeydi kendisi…
Gelin, biraz da sosyal medyadan gelen yorumlara bakalım.
*
Merak etme, hepimiz aynı haldeyiz…
*
Bu ikili olmuş olmuş!
*
Beren Saat
*
Firdevs Yöreoğlu bunu beğendi.
*
Ay hadi inşallah!
*
Gelelim, Atiye izlenir mi izlenmez mi sorusuna…
İlk Netflix işi Hakan: Muhafız'la Atiye'yi kıyaslayacak olursak, Atiye'nin çok daha oturmuş bir proje olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Muhafız'da kafa karıştıran, yer yer göz tırmalayan detayların hiçbiri Atiye'de yoktu.
Dizinin atmosferi, hikâyenin özüne yakışır şekilde karanlıktı ve müzikleri de oldukça başarılı bulduk. Bölümlerin başından sonuna kadar ister istemez müzikler sizi geriyor, zaten dizinin istediği de bu. Gidişat ise nispeten tahmin edilir gibi dursa da ilginç bir şekilde izlemeye devam da ettiriyor.
Kısacası biz Atiye'yi oldukça başarılı bulduk, hatta bir oturuşta sezonu devirdik!