PETROL devi Suudi Arabistan’ın ulusal petrol şirketi Saudi Aramco’nun en büyük rafinerisi Abkayk ile ülkenin ikinci büyük petrol sahası Khurais’teki tesislerin önceki gün silahlı insansız hava araçları (SİHA) ile bombalanmasının yankıları sürüyor. Ülkede genel petrol üretiminin neredeyse yarısının durmasına yol açan saldırıya Arap dünyası ve Türkiye’den tepki gelirken, saldırının gerçekleştiriliş şekli ve yarattığı tahribat Batı basınında geniş yer buldu. Yemen’de üslü Şii Husiler rafineri ve tesislere yönelik saldırıda 10 adet SİHA kullandıklarını açıklamış, ancak başka detay vermemişti. Yemen’deki Husiler, son zamanlarda orta menzilli balistik füzeler ve insansız hava araçlarıyla Suudi Arabistan’da havalimanları başta olmak üzere birçok hedefe saldırı düzenliyordu. Ancak stratejik petrol rafinerilerini hedef alan ve SİHA’ların kullanıldığı bu son saldırı, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olan Suudi Arabistan’ın ham petrol tedarikine kritik darbe vurması açısından önemli bir aşama oldu.
FÜZE Mİ KULLANILDI?
İngiliz Reuters haber ajansı hedef olan rafineri ve petrol tesislerinin Husilerin elinde olan Yemen’in başkenti Sana’ya bin kilometreden fazla mesafede olduğunu belirtti. Amerikan Washington Post gazetesi, ABD’li yetkililerin Suudi Arabistan’ın en stratejik petrol rafinerisi olan Abkayk’ta 17 yapının saldırı sonucu tahrip olduğunu ve bunların kompleksin güney değil, batı ve kuzeybatı cephelerinde bulunduğunu düşündüklerini aktardı. Bu da gazeteye göre SİHA saldırısının Yemen’den gerçekleştirilmemiş olabileceğine dair şüpheleri gündeme getirdi. Bu noktada ABD’li yetkililer, kanıtların saldırının Husi İHA’ları ile değil, Irak veya İran’dan ateşlenen füzeler ile gerçekleştirildiğine işaret ettiğini söyledi. Ancak henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
BORU HATTI VURULMUŞTU
Bu saldırıdan önce 14 Mayıs’ta Suudi Arabistan’ın Hürmüz Boğazı’nı baypas etmek için kullandığı Doğu-Batı Ham Petrol Boru Hattı’nın istasyonlarının bulunduğu Duvadmi ve Afif kentleri SİHA’lar ile hedef alınmıştı. Abkayk Rafinerisi’nden başlayıp Kızıldeniz kıyısına ulaşan bu boru hattı, saldırı yüzünden bir gün faaliyetlerine ara vermişti. Bu saldırıyı da Yemen’de üslü Şii Husiler üstlenmişti.
SİHA’LARI SERGİLEMİŞLERDİ
Stratejik Abkayk petrol rafinerisine yönelik saldırı Şii Husilerin elindeki insansız hava aracı teknolojisi ve kapasitesini de tartışma konusu yaptı. BM soruşturmacıları, Husilerin UAV-X tipi insansız hava araçları (İHA) kullandığını, bunların da 1500 kilometrelik bir menzili bulunduğunu belirtmişti. Buna göre Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Husilerin İHA’larının kapsama alanı içinde bulunuyor. Öte yandan Husiler geliştirdikleri SİHA ve balistik füzeleri 7 Temmuz’da başkent Sana’da düzenledikleri fuarda sergilemişti.
ABKAYK NEDEN ÖNEMLİ
Abkayk’daki rafineri Suudi Arabistan’da Saudi Aramco’nun işlettiği en büyük petrol işleme merkezi olarak biliniyor. Dünyada da en önemli petrol altyapı tesisleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Stratejik konumdaki bu rafineri günde 7 milyon varil ham petrol işleyebilecek şekilde inşa edilmiş.
Suudi Arabistan geçen ağustos ayında günde 9.85 milyon varil petrol üretmişti. Bu, küresel arzın yüzde 10 civarına karşılık geliyor.
Hedef olan Khurais petrol sahası da ülkenin en büyükleri arasında. Burada günde 1.5 milyon varil petrol üretildiği tahmin ediliyor.
SALDIRILAR KINANDI
Türkiye, Saudi Aramco’ya ait tesislere düzenlenen saldırıları kınadı. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Suudi Arabistan’ın milli petrol şirketi Saudi Aramco’ya ait iki ayrı tesise insansız hava araçlarıyla düzenlendiği bildirilen saldırıları kınıyoruz. Bu vesileyle bölgede ve Körfez’de güvenlik ve istikrara zarar verecek her türlü provokatif adımdan kaçınılmasının önemini tekrar vurguluyoruz” ifadesine yer verildi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, saldırı kınandı ve Suudi Arabistan’a, ülkenin güvenlik ve istikrarını sağlamak için gerekli tedbirleri alma konusunda destek verildiği kaydedildi.
Ürdün Kraliyet Divanı’ndan yapılan açıklamaya göre, Kral 2. Abdullah, Suudi mevkidaşı Selman bin Abdulaziz’le gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Suudi Arabistan’ın ulusal güvenliğinin Ürdün’ün ulusal güvenliğinin bir parçası olduğunu aktardı.
Kuveyt Dışişleri Bakanlığı tarafından uluslararası topluma bu tür saldırıların önüne geçilmesi için daha fazla çaba harcanması çağrısında bulunuldu.
Arap Birliği, Suudi Arabistan’ın, ülke topraklarının güvenliğini sağlamak için alacağı her türlü tedbiri destekleyeceğini belirtti.
TAHRAN, ABD’NİN İTHAMLARINI REDDETTİ
İRAN Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musavi, Suudi Arabistan’daki iki petrol tesisine düzenlenen saldırıda İran’ın suçlanmasıyla ilgili ABD makamlarını eleştirerek “Yemenlilerin saldırılara karşı koyduğunu” savundu. Musavi, Dışişleri Bakanlığı sitesinde yaptığı yazılı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’ın Tahran yönetimine yönelik suçlamalarına tepki gösterdi. Musavi, Saudi Aramco’ya ait iki fabrikaya düzenlenen saldırıyla ilgili olarak, Suudi Arabistan’n 5 yıldır Yemen’e yönelik savaş başlattığını ve “Yemenlilerin de saldırılara karşı koyduğunu” savundu. Pompeo’nun suçlamalarıyla ilgili olarak da Amerikalıların İran’a karşı uyguladıkları “maksimum baskı politikasında başarısız oldukları için” bunu “maksimum yalan politikasına çevirdiğini” ileri süren Musavi, “Bu tür beyanatlar; istihbarat örgütlerinin bir ülkenin imajını bozmak ve gelecekte atacakları adımlar için zemin hazırlamak amacıyla uyguladığı planlara benzemektedir” diye konuştu.