2018’de savunma bütçesine 68 milyar dolar ayıran Suudi Arabistan’ın 6 Patriot hava savunma sistemi bataryasıyla ülkedeki petrolün yarısının işlendiği kritik tesislere yönelik kapsamlı saldırıya müdahale edememesinin askeri ve teknik nedenleri sorgulanıyor. Suudi Arabistan bölgede ciddi bir rekabet içinde olduğu İran’ın geçen sene savunma bütçesine 13 milyar dolar harcamasına rağmen, iki ülke arasındaki rekabetin en çok göze çarptığı Yemen’de Suudi cephesi hiçbir askeri başarı elde edemiyor.
‘İRAN BUNU HER YERDE KULLANIR’
ABD’de yayımlanan askeri gazete ‘Star and Stripes’e açıklama yapan savunma uzmanı Douglas Barrie petrol tesislerine saldırının hem insanız hava araçları (dron) hem de seyir füzeleriyle düzenlenmesi durumunda bunun savunması zor bir durum olduğunu belirtti. Barrie “Eğer bu karma bir saldırıysa, füzeler ve insansız hava araçları koordine bir halde düşük bir irtifada geliyorsa, bu kapsamlı bir Batı ordusu için bile uğraşması zor bir durum olurdu” dedi.
London School of Economics’dan Ortadoğu uzmanı Fawaz A. Gerges ise Suudi Arabistan’ın kullandığı Patriot hava savunma sisteminin yetersizliğine dikkat çekiyor. Gerges, “Beni asıl şaşırtan şey şu: ABD’nin füze savunma sistemine ne oldu? ABD ve füze savunma sistemleri çok kötü bir görüntü verdi. İran şu anda bunun farkında ve öğrendiklerini Suriye’de, Lübnan’da ve gelecekte daha başka yerlerde de kullanacaklar” yorumunda bulundu. Öte yandan Suudi Arabistan’ın S-400 alımı için Rusya ile temas halinde olduğu biliniyor. Star and Stripes gazetesi, “Rus silahı S-400, sahada çok az test edilmiş olsa da ABD’nin Patriot’larından teknik üstünlüklere sahip. S-400’ün 400 kilometre, Patriot’un ise 160 kilometre kapsamı var. Hareket eden hedefleri iki kat daha hızlı bir şekilde vurabiliyor” ifadesini kullandı.
TANSİYON DÜŞER Mİ
Saldırının üzerindeki muamma ise sürüyor. ABD’li yetkililer, iki petrol tesisine yönelik saldırının seyir füzelerinin yanı sıra yine İran topraklarından havalanan silahlı drone’larla gerçekleştirildiğini iddia etse de, Suudi cephesi bu konuda net bir delil olmadığı görüşünde. Suudi Arabistan’ın uluslararası uzmanları ülkeye davet etmesinin ‘konuyu soğutacağı’, dolayısıyla sıcak çatışma ihtimalini azaltacağı belirtiliyor.
NE OLMUŞTU
Saudi Aramco’ya ait iki tesiste, cumartesi yerel saatle 04.00’te SİHA’larla düzenlenen saldırıların ardından yangın çıkmıştı. Bu saldırı ülkenin petrol üretiminin yaklaşık yüzde 5’inin durmasına yol açmıştı. Yemen’de savaşan İran destekli Husiler yaptıkları yazılı açıklamayla saldırının sorumluluğunu üstlenmişti.
‘DRONE’LAR İRAN TOPRAKLARINDAN’
ABD Başkanı Donald Trump, önceki gün ‘kimseyle savaş istemiyoruz’ dedikten bir saat sonra, ABD ordusunun İran’daki bir petrol tesisine hava saldırısı düzenlemesinin yaşananlara orantılı bir yanıt olacağını söyledi. Gazetecilerin “Böyle bir saldırı orantılı olur mu” sorusuna Trump, “Orantılı olacağını düşünüyorum. Yanıtım evet” karşılığını verdi. Amerikan Washington Post gazetesinde yayınlanan analizde Trump’ın İran konusunda ikilem yaşadığına işaret edilerek bir yandan Tahran’ı Ortadoğu’da büyük bir nükleer tehdit olarak gördüğü, öte yandan İran ile masaya oturup 15 milyar dolarlık yardım teklifiyle ekonomik çıkar elde etmeye çalıştığı öne sürüldü.
Suudi Arabistan Kralı Selman, ülkenin petrol tesislerine yönelik saldırıyla başa çıkacak kapasiteye sahip olduğunu söyledi.
Fransız AFP Ajansı’na konuşan adı açıklanmayan Amerikalı bir yetkili, saldırının İran topraklarından gerçekleştiğini ve seyir füzelerinin de kullanıldığını söyledi. ABD yönetiminin haftaya bulgularını BM Genel Kurulu’nda sunacağı belirtildi.
İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, İran halkına uygulanan maksimum baskının sonuç vermeyeceğini söyleyerek, “İran hiçbir düzeyde ABD ile müzakere yapmayacak” dedi. İran Dışişleri Bakanlığı saldırıdan Tahran’ı sorumlu tutmanın ‘saçmalık’ olduğunu ifade etti.