Siber zorbalıklar ve geçim sıkıntıları nedeniyle hayatına son veren üniversite öğrencisi Sibel Ünli'nin ağabeyi Aydın Ünli, epilepsi hastası olan kardeşinin sosyal medyada hastalığı ve dış görünüşü nedeniyle aşağılandığını söyledi. Aydın Ünli, “Sosyal medyadan gelen ağır eleştiriler kardeşimi çok derinden etkiledi. İnsanlar onun dış görünüşü ile dalga geçiyorlardı. Hatta insanlığa sığmayacak kelimeler kardeşim için kullanılıyordu” dedi.
İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat bölümü 3. sınıf öğrencisi Sibel Ünli, geçtiğimiz günlerde hayatına son vermişti. Ailesinin iki gün önce polise kayıp ilanı verdiği Ünli’nin cansız bedeni Samatya Sahili’nde bulunmuştu.
Batman’dan İstanbul’a göç eden 7 çocuklu, dar gelirli bir ailenin 4'üncü çocuğu olan Sibel, epilepsi hastasıydı.
Ünli’nin Twitter’da yaptığı son paylaşımları sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı.
CHP'li Kaftancıoğlu taziye için Ünli Ailesi'nin evine gitti
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu dün Sibel Ünli’nin Güngören’deki taziye evini ziyaret ederek Sibel'in babası ve kardeşleri ile konuştu.
Tıp doktoru olan ve göreve yeni başlayan ağabey Aydın Ünli şunları söyledi:
'Tedavi görüyordu'
BBC Türkçe'nin aktardığına göre tanıyanlar, Ünli'nin geçen ay intiharla ilgili paylaştığı bir Twitter mesajının ardından, çevresindeki birçok kişinin onunla özel iletişim kurduğunu ve devamında bir süre hastanede psikiyatri tedavisi gördüğünü söyledi.
Bir sınıf arkadaşı şunları anlattı:
“O Twitter mesajını attıktan sonra kendisiyle konuştuk, vazgeçirdik. Ertesi gün psikiyatri kliniğine yattı. 15 günlüğüne yatırdılar. Arkadaşları olarak her gün birileri orada onun yanına gitti. 15 günlüğüne yattı ama olumlu gelişim gözlenince onuncu günde taburcu oldu.
“Geçen hafta okula döndü. Döndüğünde de arkadaşları güzel bir arkadaşlık örneği sergiledi. Onu güzel kuşattılar. Ders notlarını tamamladılar vs… Bütün bu süreçte hocaları da kendisiyle ilgilendi.”
Genç kadının cenazesi 4 Ocak Cumartesi günü Kıraç'ta toprağa verildi. Kesin ölüm nedeni otopsi raporuyla belli olacak.
BBC Türkçe'nin öğrendiğine göre Ünli, çantasında bir de intihar mektubu bıraktı.
Ünli'nin mektupta, “bu yaptığıyla üzdüklerinden özür dilediğini ve kitaplarını bir kütüphaneye bağışladığını belirttiği” aktarılıyor.