İki ay evvel Birleşik Krallık’ta başlayan yeni hayatımın şüphesiz en güzel tarafı etrafımda gezebileceğim, keşfedip paylaşabileceğim çok sayıda yeni rota olması. Birleşik Krallık dört ülkeden oluşuyor: İngiltere, Kuzey İrlanda, İskoçya ve Galler. Güneye olan yakınlığı sayesinde en fazla güneşli günle ve güzel plajlarla karşılaşabileceğiniz kısmı ise Galler. Hem güneşinden faydalanmak hem de nefis ulusal parklarında kamp yapmak üzere gittiğimiz Galler’de karşımıza sürpriz gibi çıkan bir köy oldu Portmeirion.
Bir tatil köyü olarak Galler mimar Clough Williams-Ellis tarafından tasarlanan Portmeirion’nun yapımı 1925’den 1976 yılına kadar sürmüş. Bu uzun süreç içerisinde tam bir İtalyan mimarisi kullanarak ziyaretçilerin kendini bambaşka bir ülkede, İtalya’nın Amalfi kıyılarında hissettirecek ortam yaratılmış. Bir açık hava müzesi tadında dizayn edilen köye günlük giriş ücreti 12 pound. Süre kısıtlaması olmadan tüm günü bu ücreti ödedikten sonra köyde geçirebiliyorsunuz. Mimari miras olarak kabul edilen köyde günübirlik zaman geçirebileceğiniz gibi farklı bir arayışı olanlar için iki adet 4 yıldızlı otel ve köy evlerinde konaklama seçenekleri de mevcut.
Dev bir meydan etrafına kurulmuş olan köyde bir çok restoran, kafe, dizayn ürünler satın alabileceğiniz sıra dışı mağazalar bulunuyor. Tüm günü güzel müziklerin inceden inceye çaldığı meydan çevresinde geçirebileceğiniz gibi köyün ormanları ve deniz kenarı bölgesini kapsayan yaklaşık 8 kilometrelik yürüyüşü de tamamlayabilirsiniz. Benim gibi şanslıysanız bir de klasik müzik orkestrasına denk gelmeniz, o büyülü atmosferin havasını kat kat artırmanız da mümkün olabilir.
Adım başı heykellerin, taç şeklinde yapılmış tarihi kapıların, nefis çiçeklerin ve botanik bahçelerin bulunduğu köyde bir de otantik mini tren turu sizleri bekliyor. Giriş ücretine dahil olan bu hizmetle köyün uzaktan manzarasına erişebileceğiniz, gizli bir göle ve Japon bahçelerine ulaşabileceğiz bu tren turu da kesinlikle yapılması gerekenlerden. Tüm bu güzelliklerin nasıl inşa edildiği, hangi süreçlerden geçtiğini merak ediyorsanız da mini belgesel tadında bir film izleme şansınız da var.
Kuzey Galler’in en çarpıcı köşelerinden olan Portmeirion’da daha farklı etkinlikleri deneyimlemek de mümkün. Yeni yıl zamanı oldukça hareketli geçen köyde yiyecek ve hediyelik eşya fuarına katılabilir, yeni yıl partilerine gidebilirsiniz. Hatta sıra dışı bir düğün mekânı arıyorsanız da bu köy sevdiklerinizi oldukça şaşırtacaktır. Tüm bunlar içinse mutlaka detaylıca hazırlanmış olan köyün internet sitesinden ön rezervasyonlarınızı tamamlamanız gerekiyor.
Portmeirion’a kadar gitmişken atlamamanız gereken başka bir güzellikse sadece bir kaç km ötedeki Snowdonia Ulusal Parkı. Köy içerisinde konaklama tahmin edilebileceği gibi çok uygun fiyatlı olmayacağı için konaklamanızı ulusal park içerisinde bir otel ya da kiralık evde yapabilirsiniz. Ya da benim gibi çadırınızı da yanınıza alıp dağ eteklerinde şahane bir kamp deneyimi yaşamanız da mümkün. Kalabalıktan kaçınmak için günün erken saatlerinde gitmenizi ve Birleşik Krallık resmi tatillerine de seyahatinizi denk getirmemenizi tavsiye ederim.