Sağlık sorunları nedeniyle uzun süredir halk içine çıkmayan Chirac, çok kutuplu dünyada Avrupa Birliği’nin güçlendirilmesi, Fransa-Almanya işbirliğinin derinleştirilmesi ve Fransız iç siyasetinde sağ ile sol arasında köprü kurmayı başarması ile hatırlanıyor. Türkiye ile AB arasında üyelik müzakereleri aşamasına gelinmesinde de önemli rol oynayan Chirac, Türkiye-Avrupa ilişkisinin önemini anlayan nadir merkez sağ Fransız siyasetçilerden biri olarak öne çıkmıştı.
ABD önderliğindeki Irak savaşına şüpheci yaklaşan az sayıda lider arasında yer alan Chirac, 1971’de bakan, 1974’te başbakan oldu. 1977’de ise Paris Belediye Başkanı seçildi. Bu görevi 18 yıl sürdürdükten sonra, 1995’te Fransa Cumhurbaşkanı oldu, iki dönem olmak üzere toplam 12 yıl bu görevde kaldı. Belediye başkanı olduğu döneme ilişkin yolsuzluktan hapis cezası alan ilk eski cumhurbaşkanı olan ancak cezası ertelenen Chirac’ın ölümü Avrupa siyaset sahnesinde büyük üzüntüyle karşılandı.
TÜRKİYE’NİN ÖNEMİNİ ANLAMIŞTI
Türkiye’ye üyelik dışında bir seçenek sunulmasına karşı çıkan Chirac, Türkiye’yi dışlamanın çok ağır sorumluluk getireceğini defalarca dile getirdi. Türkiye’nin Avrupa’ya yönelmesinin Avrupa’nın yararına olduğunu düşünen Chirac, 2004’te bir açıklamada, “Koşulları yerine getirirse Türkiye’yi içimize almakta menfaatimiz olduğunu düşünüyorum” demişti. Chirac, 1915 olayları ve Kıbrıs konusunda zaman zaman Ankara’yı rahatsız eden açıklamalara da imza attı.