İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kanal İstanbul projesine ilişkin ‘ÇED Olumlu’ kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine dava açtı. Dava dilekçesinde raporun Anayasa'ya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu belirtildi.
Raporun Anayasa'nın çevre ile ilgili mevzuatına ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu belirtilen dava dilekçesinde raporun uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlara yol açacağı ifade edildi.
Raporun açıkça hukuka aykırı olduğu da işaret edilen dilekçede ÇED'in olumlu kararının yürütmesinin durdurulması istendi.
Tarihi ve çevresel etkileri
Projenin Boğaziçi'nden Tarihi Yarımada'ya kadar tüm İstanbul'a etkileyeceği ve kültürel mirasa ilişkin yeterli değerlendirme yapılmadığı vurgulanan dilekçede kentin karşı karşıya kalabileceği çevresel etkilere de değinildi.
Kentin su kaynakları, orman, tarım ve mera alanlarının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtilerek “Kanal, seyir emniyetinin sağlanması açısından doğru bir tercih değildir. Boğaz'dan üç kat daha dar olması nedeniyle kazalara daha açıktır” denildi.
ÇED Raporu onaylanmıştı
Kanal İstanbul için nihai olarak kabul edilen ÇED Raporu'nda risk analizi yapılarak projenin hayata geçirebileceği yönünde olumlu görüş bildirilmişti.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından da onaylanan rapor, bin 595 sayfadan oluşuyor.
75 milyar lira bedel ile yapılacak Kanal İstanbul için hazırlanan son ÇED raporuna göre projenin yedi yılda tamamlanması planlanıyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, projeye ilişkin soruların yanıtlandığı bir web sitesinin açıldığını duyurmuştu
Projeye ilişkin akademisyenlerin görüşleri için