Investing.com – Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, dünya genelinde ekonomik bozulmaya yol açan COVID-19 salgını nedeniyle Mart ayında sert düşüşle 35,7’ye geriledi. Endeks, Türk imalatçılarının ihracat ikliminde belirgin bir bozulmaya işaret etti. Endeksteki düşüş, küresel finans kriz döneminden bile daha yüksek oranda gerçekleşti ve seri başlangıcı olan Ocak 2002’den bu yana en belirgin düzeyde kaydedildi.
Mart’ta hemen hemen tüm pazarlarda aktivite düşüş gösterdi. En sert daralmanın gerçekleştiği ülke İtalya olurken, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve İspanya’daki ekonomik faaliyetlerde de sert düşüşler gerçekleşti. Çin ekonomisi şubat ayındaki sert daralmanın ardından istikrar işaretleri gösterirken, ABD’deki talep koşullarında Şubat 2009’dan beri en sert bozulma görüldü.
Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Mart 2020 dönemi sonuçları açıklandı.
Endekste eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor.
İSO’nun Nisan-2019 döneminden bu yana her ayın 10’unda açıklamakta olduğu endeks, bilgiyi en hızlı ve en kısa sürede ilgililerine ulaştırmak amacıyla artık her ayın 8’inde (veya takip eden ilk iş gününde) açıklanacak. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi COVID-19 salgınının küresel ekonominin büyük bölümünde bozulmaya neden olduğu Mart ayında sert düşüş gösterdi. Şubat’ta 50,4 düzeyinde ölçülen endeks, Mart’ta 35,7’ye geriledi ve Türk imalatçılarının ihracat ikliminde belirgin bir bozulmaya işaret etti. Endeksteki düşüş, küresel finans kriz döneminden bile daha yüksek oranda gerçekleşti ve seri başlangıcı olan Ocak 2002’den bu yana en belirgin düzeyde kaydedildi.
Martta IHS Markit PMI anketlerinin uygulandığı ülkelerin hemen hemen tamamında ekonomik faaliyetlerin daraldığı bildirildi. Virüsün yayılmasını önlemek için daha sıkı önlemlerin alınmasından önce anketin tamamlandığı Nijerya ve Hindistan, bu durumun istisnası iki ülke oldu.
Üretimi en yüksek oranda gerileyen ülke; İtalya
COVID-19 salgını nedeniyle uygulanan sokağa çıkma yasağının ekonomi üzerindeki sert etkisinin yansıması olarak, üretimi en yüksek oranda gerileyen ülke, Türk imalat sektörü ihracatının yüzde 5’inden fazlasını oluşturan İtalya oldu.
Salgının merkez üssünün Asya’daki başlangıç noktalarından Avrupa’ya kaymasıyla birlikte diğer Avrupa pazarlarındaki talep de birinci çeyreğin sonunda olumsuz etkilendi. Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve İspanya’daki ekonomik faaliyetlerde sert düşüşler gerçekleşti.
Çin, Şubat’tan sonra istikrar işaretleri gösterdi
Birçok Asya pazarı da olumsuz etkilenmeye devam etti. Çin ekonomisi şubat ayındaki sert daralmanın ardından istikrar işaretleri gösterirken, özellikle Singapur ve Hong Kong olmak üzere diğer ekonomiler belirgin bir şekilde daralma bölgesinde kaldı. ABD’deki COVID-19 salgını martta hızlanmaya başladı ve talep koşullarında Şubat 2009’dan beri en sert bozulmaya yol açtı.
S.Arabistan ilk kez negatif bölgeye geçti
Orta Doğu’da Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Katar’da ekonomik aktivite yavaşlamaya devam ederken Suudi Arabistan anketin başladığı Ağustos 2009’dan beri ilk kez negatif bölgeye geçti. Takip edilen tüm ülkeler arasında üretimde en sert düşüşlerden biri Lübnan’da yaşandı.
Son olarak, salgın vakalarının daha geç başladığı Sahra Altı Afrika ve Güney Amerika’da üretim diğer bölgelere göre genel olarak daha ılımlı yavaşlama kaydetti.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi hakkında değerlendirmede bulunan IHS Markit Direktör Yardımcısı Andrew Harker, şunları söyledi: “Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklim Endeksi, Mart’ta COVID-19 salgınının küresel ekonomi üzerindeki etkisini ve hemen hemen tüm pazarların daraldığı bir ortamda ihracatçıların yeni sipariş alma konusunda karşılaştığı zorlukları ortaya koydu. İhracat iklimindeki bozulma, 2008-2009 küresel finansal krizinin tüm aşamalarından daha kötü düzeyde gerçekleşti. Henüz tünelin ucunda ışık belirtisinin çok az olduğu bu dönemde, önümüzdeki birkaç aya ilişkin beklentiler zayıf seyrediyor.”