Kendine güvenen, diğer canlıların haklarına saygı gösteren, diğerleri tarafından sevilen, sevecen, insani değerlere önem veren, kendisinin ve diğerlerinin hakkını savunabilen çocuklar yetiştirmek her ebeveynin hayali. Bu hayalin gerçekleşmesi için ihtiyacımız olan şey ise “benlik saygısı”.
Benlik saygısı nedir?
Çocuklar biz yetişkinlerden aldıkları geri bildirimler doğrultusunda kendilerine bir yol haritası çıkarırlar. Bu haritalar bizim onlara doğdukları andan itibaren olan yaklaşım şekilleriyle, davranışlarına verdiğimiz tepkilerle, sözel ve fiziksel geri bildirimlerle doludur. Çocuk elde ettiği bu tutum ve davranışların ışığında zihninde kendisine ait bir resim çizer. İşte biz bu resme “benlik algısı” diyoruz. Çocuğun bu resme verdiği değeri ise “benlik saygısı” olarak adlandırıyoruz. Yani çocuğun kendisini sevmesi ve kendisine değer vermesi benlik saygısı anlamına geliyor Çocukların başta saydığımız özelliklere sahip bireyler olmaları için ise benlik saygılarının yüksek olması gerekiyor.
Benlik saygısı dediğimiz kavram çocuğun anne, baba ve kardeşlerden oluşan yakın çevresi ile etkileşiminden doğrudan etkileniyor. Çocuğun kendisini ifade edecek sağlıklı bir ortamda olması ve desteklenmesi, birey olarak dikkate alınması ve dinlenmesi, fikirlerine değer verilmesi benlik saygısının yükselmesine katkı sağlıyor. Çocuk kendisini rahatça ifade edebildiği için hem sosyal becerileri gelişiyor hem de özgüveni bu durumdan olumlu etkileniyor. Yapılan araştırmalar da demokratik aile tutumunun çocukların benlik saygısı gelişimi üzerinde olumlu bir etki yarattığını göstermektedir.
Benlik algısının ve kendilik değerinin oluştuğu erken çocukluk döneminde çocuğu olumlu ve doğru geri bildirimlerle karşılamak oldukça önemlidir. Bir deneme karşısında yaşanan başarısızlıkta yaptığımız geri bildirimin çocuğun kişiliğine değil de davranışa yönelik olmasına özellikle dikkat etmemiz gerekiyor. Örneğin; “Beceriksizsin” demek yerine “Bu konuda biraz daha çalışmamız gerekiyor” şeklinde bir geri bildirim çocuğun “bu başarısızlık benim kişiliğimle ilgili değil, az çalışmamla ilgili” şeklinde düşünmesine yardımcı oluyor.
Hiç beklemediğimiz şekilde olumlu etiketler de benzer bir sonuca yol açarak çocuğun kaygılanmasına sebep olabiliyor. Çocuğa başarılı olduğu bir durum karşısında “harikasın, zekisin, muhteşem yeteneklisin” gibi bir yorum yaptığımızda, çocuk başarısız olmamak ve elde ettiği “harika, zeki” etiketini kaybetmemek için her şeyi yapmaktan vazgeçebiliyor. Bunun yerine “puzzle yapmada başarılısın, çok güzel taklitler yapıyorsun” şeklinde davranışı övmek çocuğu hem mutlu ediyor hem de daha çok çaba harcaması için cesaretlendiriyor. Davranışından dolayı kişiliği ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir yorum yapılmaması çocuğun benlik saygısı gelişimini olumlu yönde etkilerken, çocuğun “ne olursa olsun değerliyim” şeklinde düşünmesini sağlıyor.