Keşke tüm sosyal medya fenomenleri Selin Ciğerci gibi samimi olsa…
Armağan Çağlayan, YouTube üzerinden gerçekleştirdiği Gör Beni programında yine çok konuşulacak bir röportaj gerçekleştirdi. Çağlayan bu bölümde sosyal medya fenomeni Selin Ciğerci'yi konuk etti. O bölümden dikkat çeken bazı soru ve cevaplara birlikte bakalım isterseniz.
Yurtdışında mı okudunuz?
Hayır canım liseden mezunum. Okuyamadım ailem yüzünden.
Niye aileniz yüzünden? Okutmadılar mı?
Okumama bir şey demiyorlardı ama sürekli ben o zamanlar bir savaş halindeydim. Aynada kendimle savaşıyorum, ailemle savaşıyorum, çevremle savaşıyorum, sürekli bi savaş halindeydim. Zaten o savaş halini kaldıramadığım için ailemin evinden çıkmak zorunda kaldım. Daha doğrusu babam beni gönderdi. Yani artık o evde yaşayamazdım.
Gönderdi derken?
Babam istemedi beni. O yüzden bu çalışma hırsım genelde hep babamadır. Hala daha bir şey yaptığım zaman babama “bak gördün mü” derim. Çünkü babam hep sürekli “senden bi bok olmaz” der. Çok seviyorum babamı bu arada, Allah ömrümden ömür alsın ona versin. Çünkü onun için de kolay değil. Benim babam çok fazla tutucu bi adam. Bende de var o ama hani benim günahım kendime. Herkesin günahları kendine.
Ben eşinizi çok takdir ediyorum. Türkiye'de çok büyük bir şey yaptı.
O ailesini de karşısına çok büyük aldı. Onun yaşadıkları, benim yaşadıklarımdan çok daha zordu. Sonuçta ben kendi anne babamla, onların ben kanıyım canıyım. Ama onlar bi el insanını şey yaptılar. Kendi evlatlarıyla çok zor günler yaşadılar. Şimdi onlarla da aram iyi. Hiçbir sorun yok çünkü hala kafamda soru işareti olabiliyor bazen acaba beni seviyorlar mı? Gökhan için mi beni seviyorlar? Gökhan bazen diyorum ama Gökhan saçmalama diyor.
Küçüklükten beri hep ünlü mü olmak isterdin?
Hayır öyle bir şey asla yok. Hiç benim ünlü olmak gibi bir şeyim yoktu. Ben bu arada Türkiye'nin ilk sosyal medya fenomeniyim. Bebek Okan ismiyle sosyal medyada ismini duyurmuş ilk insanım. Kadınların takip ettiği en ünlü sosyal medya fenomeni benim. Ama çocukken hiç öyle bir düşüncem yoktu.
Bütün özel hayatınızı ordan paylaşmak çok garip bir duygu değil mi?
Bütün özel hayatımı paylaşmıyorum Armağan Bey'ciğim. Sadece kalkıyorum, işlerime bakıyorum, gündüz arabaya biniyorum, ofisime gidiyorum, ofisimde olduğumda çalışanlarımla çekiyorum. Eve geliyorum, reklamlarımı yapıyorum, tanıtımlarımı yapıyorum.
Senin baban da ünlü bi kot markasının sahibi di mi?
Bir zamanlar öyleydi ama şimdi kendi halinde. Ünlü bir firmayla ortaklıkları vardı. Ondan sonra babam kendi kanatlarıyla uçmaya başladıktan sonra kendi sözünün geçeceği bir şey olsun istediği için erkek kardeşimle birlikte AVM'lerde olan bir mağazası var.
Çok özel değilse bir şey sorcam, anlatıp anlatmamakta serbestsin. 5 yıl babanla görüşmediniz, sonra sen mi gittin?
Bu 5 yıl içerisinde hayatımın en büyük sınavını yaşadım. Evden kaçtığımda bir kız arkadaşımın yani bir trans arkadaşımın evindeydim. Onun evinde 2 ay rahat rahat kaldım. İkinci aydan sonra “Selin'cim artık sen de çalışmaya başla” oldu. Korsan taksicilik yaptım, bi mağazada çalıştım. Ben de cinsiyet değiştirmek istiyordum bu arada. Artık onlar ne iş yapıyorsa onu yapmak zorunda kaldım. Taksim Harbiye yolu üzerinde, Nişantaşı'nda. Orda çalıştım senelerce.. Senelerce oradaydım onlarla beraber. Ama orada artık psikoloji kalmıyor. Aile yok bi şey yok, gidiyo her şey. Sanki bi ot gibisin orda. Çok büyük bi travma yaşıyodum. Çok lüks bi hayattan öyle bi hayat.. O zamandan belki bu hırsım.
Sonra nasıl barıştınız peki, sen mi aradın?
Gelinimiz… Erkek kardeşim evlenecekti, ben gelinle tanıştım. Anneyle falan görüşmeye başladık. Erkek kardeşim benim yaptığımı, oralarda olduğumu öğrenince beni Ataköy'de bi tane eve yerleştirdi. Eşyalı bi ev tuttular falan. Aptal gibiydim. Hiçbir şey hatırlamıyorum biliyor musunuz? Sanki o dönemleri hiç yaşamadım gibi. Çok büyük sınavlar yaşadım. Her şey hayatıma Gökhan girdikten sonra değişti.
İnsan ne kadar heyecanlanıyor değil mi tribünde gol oldu, olacak diye?
Ya tribünde bile mesela gol oldu olacağın dışında bazen karşı tarafın taraftarından izliyorlar, bana laf sokuyorlar. Ne kadar ayıp bi şey ya! Niye yapıyosunuz bunu? Karşı taraf bana laf sokuyor. Niye? İzle! Futbolcuya laf sok, Gökhan'a laf sok. Niye beni karıştırıyorsun? Keşke futbolda böyle şeyler olmasa…
Armağan Çağlayan'ın Selin Ciğerci ile yaptığı röportajın tamamını buradan seyredebilirsiniz.