Dün Süper Lig’de Sivas’ta, İstanbul’da ve Trabzon’da üç iyi maçı peş peşe izledim. Kimsenin derinde beklemediği, herkesin oyunu domine etmek istediği harika bir pazardı bu. Ligimizin kalitesi tartışılır ama rekabetçiliğimiz tavan yaptı yine. 7’nci haftayı çok sıkı bir puan tablosuyla bitirdik: Zirvede 4 puanlık marjda tam 10 takım var. Ligin konvansiyonel büyükleri diğerleri için artık kesinlikle bir çekince yaratmıyor: Gençlerbirliği, Galatasaray’a karşı daha fazla net pozisyona giren taraftı. Alanya Beşiktaş’a karşı şutlarda 147, kornerlerde 8-4 üstündü. Çaykur Rize’nin de Trabzon’a karşı oyunu benzerdi. Yenildiler ama rakiplerinden daha fazla şut, daha fazla korner atarak bitirdiler maçı.
MELNJAK OLAYI!
İsmail Kartal, maça üçlü savunmayla başladı. Bu sayede iki harika beki, Moroziuk ve Melnjak’a büyük bir özgürlük alanı tanıdı. Melnjak’ı defalarca yazdım ama dün bir kez daha hak etti bu satırları. Ocak’ta 60 bin Euro’ya geldi Rize’ye. Domzale’yle yarım sezonda ikisi Avrupa Ligi’nde olmak üzere 6 gol atmış bir sol beki Rize nasıl 60 bin Euro’ya getirdi, inanılması güç. Hırvat sol bek, 9 ay içinde hem milli takıma seçildi, hem de değerini 30’a katladı. Yazın onu ciddi bir bonservisle 5 büyük ligden birine giderken görürsek şaşırmam hiç.
STURRIDGE SÜPERDİ
Trabzon cephesindeyse ilk devrede yorgunluk belirtileri vardı ama Ünal Karaman’ın 60’ta yaptığı Sturridge/Hosseini değişikliği, maçın kader anı oldu. İngiltere’den bu şiddetli yağmurlara alışık Sturridge, süper bir yarım saat oynadı, Sörloth’un da verimini artırdı. İlk gol bu ikilinin uyumundan doğdu, ikincide de asistte yine Sörloth vardı. Hakem triosunu da zorlu şartlardaki çabalarından dolayı tebrik ederim, ama 77’deki sosa-Diomande pozisyonu, maalesef bir Hüseyin Göçek klasiğiydi. Göçek, önce Sosa’nın faul itirazına eliyle ‘top’ işareti yaptı; sonra düdük çalıp avantajı kesti. En son da faulü Rize lehine verdi! Bir hakem için ‘çok acı’ bir pozisyondu bence bu.