◊ “Kral Şakir”in ikinci sinema filmi hayırlı olsun…
– Çok teşekkür ederim. “Kral Şakir: Korsanlar Diyarı” dediğiniz gibi ikinci sinema filmimiz. Geçen sene “Kral Şakir: Oyun Zamanı” vizyona girmişti. Bu filmi de ilkinde olduğu gibi BKM ile gerçekleştirdik.
◊ “Şakir” bu sefer nasıl bir maceraya atılıyor…
– Bu sefer korsanların arasında… Bermuda Şeytan Üçgeni’nde… Hani şu gemi ve uçakların kaybolduğu gizemli yer… Tarih öncesi bir yaratık şehirlerine doğru geliyor. Dünyayı kurtarmak için bir şekilde Bermuda Şeytan Üçgeni’ne gitmeleri gerekiyor ve orada korsanlarla karşılaşıyorlar. Macera dolu bir film oldu. Ama en büyük özelliği işin içinde yine mizahın olması. Dizimizin de en önemli özelliği o.
◊ Zaten o sayede hedef kitle yelpazeniz çok genişlemiş diye duydum.
– Kesinlikle… Biz 6-11 yaş grubu hedefiyle başlamıştık diziye.
◊ Şimdi durum ne?
– Şu an gördüğümüz, 6 yaşın altındakiler de izliyor bizi, 11 yaşın çok üstündekiler de…
◊ Ne kadar üstü?
– 50-60 yaşındakiler mesela… “Kral Şakir izlemeden yatamıyorum” diyenler var aralarında. Bunu Kral Şakir’in mizah anlayışına bağlıyoruz ekip olarak. Çünkü “Çocukları eğlendirelim, çocukça espriler yapalım” gibi bir derdimiz yok.
◊ “Mizah çizgimiz çocukların boyunu çok aşar” diye endişelenmediniz mi hiç?
– Hayır. Çünkü yeni kuşak çok zeki. O yüzden benim gülebileceğim esprileri rahatlıkla anlayıp gülebiliyorlar.
ADANA DÜRÜM SEVEN FİL FENOMEN OLDU
◊ 7’den 70’e herkesi yakalamasında, bizim kültürümüzden çok fazla malzeme içermesinin etkisi yok mu sizce?
– Mutlaka vardır. Bir de Türk ailesini yansıtmasına rağmen konular tamamen yerel değil, fantastik de olabiliyor, uzaylılar falan… İlginç bir karma yani… Mesela bütün karakterler hayvan ama hepsi modern şehir hayatının içinde. Kral Şakir bir aslan, babası aslan, annesi pantergillerden, kız kardeşi Canan kedi. Bir de bunların komşuları var; Fil Necati. O başlı başına fenomen haline geldi zaten.
◊ Konuşma tarzından dolayı mı?
– Konuşma tarzından tutun da sevdiği yemeklere kadar birçok sebep var. Mesela Adana dürüm seven bir fil bu.
◊ İşin içinde Adana dürüm varsa, zaten tamam…
– (Gülüyor) Böyle kültürel detaylar gerekiyor. Yabancı çizgi filmlerde de var. Japon çizgi filmlerinde mesela Japon kültürünü alttan alta veriyorlar, o öğeleri kullanıyorlar ama aynı zamanda bütün dünyaya hitap edecek konular seçiyorlar. Kral Şakir’in de böyle bir yapısı var.
18 ÜLKEDE, 8 LEHÇEDE YAYINLANIYORUZ
◊ Japon animelerini tüm dünya izliyor. Kral Şakir de öyle bir fırsat bulur mu, ne dersiniz?
– Zaten yurtdışına açıldı. MENA Bölgesi denilen Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki 18 ülkede, 8 ayrı lehçede yayınlanıyor. 8 lehçe çok önemli, Cartoon Network böyle bir şeyi ilk kez yapıyor.
◊ Geri dönüşler nasıl?
– Çok çok iyi. YouTube verilerinden vesaire çok iyi gittiğini anlıyoruz. Umarız Avrupa ve Amerika’ya da açılır.
◊ Bazı detaylara yabancılık çekmezler zaten, dünyada dürümü bilmeyen mi kaldı…
– (Gülüyor) Doğru. Simit de aynı şekilde…
KRAL ŞAKİR ÜLKE TANITIMI İÇİN MÜKEMMEL MALZEME
◊ Şaka bir yana, içinde geçen yerel detaylardan dolayı ülke tanıtımına da katkı sağlamaz mı bu iş?
– Kesinlikle sağlar. Kral Şakir ve arkadaşları bence ülke tanıtımı için şu an mükemmel malzeme. Bir Türk markası doğdu, bunu 360 derece yaymaya çalışıyoruz.
◊ 360 derece derken…
– İlk kitapları çıktı. Kasımda yedinci kitap piyasada olacak. Şu anda Türkiye’de en çok satan çocuk kitabı üstelik…
◊ Yine hedef 6-11 mi?
– Evet ama çok yakında ilk okuma kitabımız da basılacak.
◊ O fikir nasıl doğdu?
– Talep çok oldu. “Çocuğum okuma yazma bilmiyor ama yine de kitabı aldırdı, bize okutuyor” diyen anne babalarla karşılaştık. İşin en sevindirici yanı şu; hiç kitap okumayan çocuklar bile okumaya başladı. Bunu da birçok aileden duyduk. Diyorlar ki “Elinden tablet, telefon düşmezdi, ilk defa elinde kitap var”… Zaten ben de çizgi romanlarla okuma alışkanlığı kazananlardanım. Kitap şu anda milyon satıyor. İmza günleri düzenliyor, şehir şehir geziyorum.
◊ Zor iş… Sırf çocukları istedi diye büyükler yollara düşer mi?
– Hem de nasıl düşer. Bir imza gününün 7 saat sürdüğü oluyor. Gelip 7 saat boyunca çocuklarıyla o kuyrukta bekliyorlar. Bu Türkiye’de pek sık görülen bir şey değil. İnsanlar kısacık kuyruklardan bile sıkılır. Ama Şakir için bekliyorlar. Sonunda da gelip “Çocuğum da çok mutlu ben de. Birlikte izliyoruz, hastasıyım dizinin” diyorlar. Bu geri dönüş çok güzel, demek ki yetişkinlere, anne babalara da ulaştık.
KARAKTER, LİSANS SEKTÖRÜNÜ DE CANLANDIRDI
◊ Yeni film kaç dakika sürüyor?
– 90 dakikaya yakın.
◊ 6 yaşında bir çocuk, dikkatini o kadar süre filme verebilir mi?
– Evet, hiçbir sıkıntı yaşamadık o konuda.
◊ Aileler sıkılmıyor mu?
– Yok, onlar da sıkılmıyor. Kral Şakir’in çocuk tiyatrosunu yaptık. Düşünün, çocuk tiyatrosu yetişkinler için en sıkıcısı belki de. Ama bizim oyunu sonuna kadar izlediler, salondan çıkan olmadı. Kral Şakir’in başardığı çok güzel bir şey daha var.
◊ Ne?
– Animasyonu en çok besleyen olay lisans sektörüdür. Tüm dünyada böyle. Bir karakteri yarattığınızda onun filmi oluyor, kitabı oluyor, çantası, ayakkabısı, tişörtü oluyor. Aslında o kadar çok sektöre dokunuyor ki tek bir iş. Yani ülke ekonomisi açısından da önemli.
◊ Kral Şakir diyordunuz…
– Evet… Kral Şakir sayesinde gerileme dönemine giren lisans sektörü de yeniden canlandı. Giyimden tutun oyuncağa kadar… Eskiden Örümcek Adam’dan, X Man’den başkasına yüz vermeyen çocuklar üzerinde Kral Şakir yazan tişörtlerle dolaşıyor. Bundan da ayrıca gurur duyuyorum.
◊ İlk film ne kadar izlendi?
– 500 bine yakın…
◊ İkinci film için beklentiniz ne, ilkini geçer mi dersiniz?
– 1 milyonun altını düşünmüyorum.
◊ Çok iddialısınız…
– (Gülüyor)… Ama gerçekten beklentim yok yüksek. Kral Şakir, Türkiye’nin 1 numaralı çocuk markası oldu. Filmin de buna yakışır şekilde izleneceğini düşünüyorum. İzleyenler sinemadan çok memnun ayrılacaklar, çok gülecekler.
Hayvanlardan oluşan bir dünya
◊ Kral Şakir karakterlerinin hepsi hayvan… Neden bir hayvanlar alemi yaratmak istediniz?
– Ben hayvanları çok seviyorum. Ekip olarak çok seviyoruz daha doğrusu… O nedenle hayvanlardan oluşan bir dünya fikri hepimizin hoşuna gitti. Ayrıca şunu söyleyebilirim; Kral Şakir gerçekten karakter tasarımıyla da hikayeleriyle de dünya standartlarında bir iş. Çizgi olarak yurtdışında asla yadırganacak karakterler değil, aksine stilize çizgisiyle dünya çocuklarının ya da oradaki usta grafik sanatçılarının da benimseyebileceği bir çalışma.
6 YAŞIMDAN BERİ BU İŞİN HAYALİNİ KURUYORUM
◊ Kral Şakir macerası nasıl başladı?
– Bu iş benim çocukluk hayalimdi. 5-6 yaşlarında, Pembe Panter’i izlerken “Ben de böyle bir şey yapacağım, hem çocuklar hem büyükler seyredecek” diyordum. Bir çizgi film kahramanı yaratma hayaliyle yola çıktım.
◊ Karakter doğum tarihi ne?
– Mayıs 2016’da yayınlandı ilk. Ama bir anda ortaya çıkmadı tabii. 5-6 yaşında hayallerini kurmaya başlasam da akışta değişik oldu (gülüyor). Mesela bir inşaat mühendisliği tecrübem var. İTÜ’de okudum.
◊ Bitirdiniz mi okulu?
– Bitirdim ama o meslek çok kısa sürdü.
◊ “Nereden girdim bu bölüme” demiş gibisiniz.
– Demedim demedim. Sonuçta o da bana analitik düşünme becerisi kazandırdı.
◊ Mühendisliğe devam edemez miydiniz?
– Edemezdim. Benim hedefim bunu yapmaktı. Bu iş bana yaşam sevinci veriyor.