Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile atıl tarım alanlarının üretime kazandırılması hedeflenirken, bu amaçla tarım arazisi piyasalarının geliştirilmesi için arazi bankacılığı sisteminin kurulmasına yönelik düzenlemeler yapılması planlanıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan YEP’te, gıda enflasyonunu düşürmek için alınacak önlemler arasında, atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması için gerekli kurumsal ve hukuki altyapının oluşturulması hedefi yer aldı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Tarım ve Orman Bakanlığı da bu hedefe yönelik çalışmalarını sürdürürken, tarım arazisi piyasalarının geliştirilmesi için arazi bankacılığı sisteminin kurulmasına yönelik çalışma yapılması kararlaştırıldı.
Arazi bankacılığı uygulamasıyla tarım alanlarının tarımsal niteliğininin korunması, el değiştirebilme imkanlarının ortaya konulması alım, satım, kiralama gibi hareketliliğinin artırılması, işletmecileri tarafından daha etkin kullanımının sağlanması amaçlanıyor. Böylece, tarım arazileri piyasasında arz ve talep dengesinin düzenlenmesi hedefleniyor.
Bu çalışmalarla ülkedeki 2,94 milyon hektar atıl tarım arazisinin üretime kazandırılması planlanıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, konuya ilişkin 7 bölgede “Arazin Kalmasın Atıl, Ülken İçin Üretime Katıl” sloganıyla çalıştaylar düzenlerken, Ankara’da da ilgili kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla bir merkez çalıştayı organize edildi.
Bu çalıştaylarla tarımsal üretimde kullanılmayan, çeşitli nedenlerle ekilemeyen ve boş bırakılan atıl tarım arazilerinin etkin ve verimli kullanılması için uygulanabilecek yöntem ve politikaların belirlemesine çalışıldı.
AVRUPA’DAKİ UYGULAMALAR İNCELENDİ
Tarım arazilerinin miras, hisselilik ve mülkiyetten kaynaklı sorunlar ile arazi alımlarında yaşanan kredi, kiracılık, ortakçılık ve yarıcılık gibi işletmecilikten kaynaklı sıkıntıları bulunurken, bunların çözümüne yönelik arazi bankacılığı uygulaması da tartışıldı.
Çalıştaylarda ortaya çıkan ortak akılla arazi bankacılığı uygulamalarının ülkeye en uygun uygulama esaslarının belirlenmesi hedeflendi. Bu kapsamda, arazi bankacılığına yönelik bağımsız kuruluş, bağlı kuruluş ya da genel müdürlük gibi kurumsal altyapının oluşturulması benimsendi.
Ayrıca Fransa, Almanya, İspanya, Hollanda ve Belçika gibi Avrupa ülkelerindeki uygulamalar da incelendi. Bu ülkelerde arazi bankacılığı sistemi, toplulaştırma, arazi temini, aracılık, alıcı ve satıcı arasında garantörlük, arazi ıslahı, tarım alanlarının amaç dışı kullanımının önlenmesi gibi görevler üstleniyor.
ARAZİLER DÜZENSİZ İŞLETİLİYOR
Bakanlık tarafından konuya ilişkin hazırlanan çalıştay raporuna göre, Türkiye’de tarım arazilerindeki mülkiyet dağılımı ve arazi tasarruf biçimi çok hisseli bir yapıda bulunuyor. İşletmelerin küçük, dağınık ve parçalı olması dikkati çekiyor. Ülkede 3 milyon 21 bin 190 tarım işletmesinin yüzde 67’si 50 dekardan daha az arazi varlığına sahip ve bu işletmelerin büyük bölümü yeter gelirli işletme büyüklüğünden uzak durumda yer alıyor.
Türkiye’de sahiplerince bizzat işlenen tarım arazilerinin yanı sıra, arazilerin bir bölümü yarıcılık, kiracılık veya ortakçılık şeklinde, hiç tarım arazisi olmayan ya da küçük tarım arazisi sahibi olan çiftçiler tarafından düzensiz işletiliyor ve bu tür işletmelerin sayısı giderek yaygınlaşıyor.
Tarım arazilerinin yerel esaslara göre kontrolsüz kiralanması ve ortakçılıkla işletilmesi, tarımla ilgisi olmayan kişiler tarafından spekülatif alış ve satışlarla atıl durumda bırakılması, sürdürülebilir tarım politikası oluşturulmasında, kısa-orta ve uzun vadeli programların uygulanmasında sorunlara neden oluyor.
Tarım arazileri piyasası için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyuluyor. Yapılacak düzenlemelerle tarım arazilerinin piyasasının tamamen gerçek durumu yansıtan bir sisteme kavuşması, diğer sektörlerden daha az etkilenir bir duruma gelmesi, tarım işletmeciliği açısından üretime yönelik planlama ve programların uygulanabilirliğinin artırılması, arazi sahiplerinin de kendilerini daha güvende hissederek, buraların mülkiyet sorunlarının ortadan kaldırılması planlanıyor.