Absürt komedinin, aile sıcaklığının, optimum sürede optimum hikaye anlatmanın adresidir Yedi Numara. İzlediğimiz en güzel dizilerden biri olmasının da sayısız sebebi vardır.
1. Dizinin senaryosu bizzat oyuncuları tarafından yazıldı. Rüya, Recep ve Ayten karakterlerini canlandıran oyuncular aynı zamanda da dizinin senaryo ekibindeydiler..
2. Dizide tek bir tane bile yeteneksiz, izlerken rahatsızlık veren bir oyuncu yoktu. Aksine bir oyunculuk şöleni gibiydi. Başta da Engin Alkan ve Şebnem Sönmez ustalar…
3. Hep birlikte yaşamak neymiş, okuyan gençleri korumak kollamak neymiş Zeliha Yenge öğretti bize.
4. Türkiye gibi bir ülkede bu kadar kadın ve erkek öğrencinin bir arada yaşadığı bir ortamı göstermek cesaretti. Bir kadın ve erkeğin arkadaşça, kardeşçe aynı evi nasıl paylaşabileceğini gösterdiler. Eminiz bu diziden sonra evini öğrencilere açmaya özenen yetişkinler, yaşlılar da olmuştur.
5. Ballıoğlu ailesinin güzel iki üyesi Vahit Emmi ve Zeliha Yenge ile evliliğin kutsallığını gördük. Çocuğu olmuyor diye anında karısını / kocasını boşayan onca insan varken, birbirlerine nasıl yetebildiklerini ve çocukları yerine aşklarını büyütebildiklerini gördük.
6. Anadolu ağızlarının en güzeli bu dizideydi. İzlerken öyle konuşabilmeye özendiğimiz bile olmuştur; “Aksaray'a sırtını verdün müydü.”
7. Ev bir adet troller ordusuydu, en çok da Cansu. Açtığı telefona “Burası Kraliçe Elizabeth'in gardırobu. Ben Kraliçenin sekreteriyim, not bırakacaksanız sizi banyo küvetine bağlayım.” diye cevap veren bir troll.
“Ayy üzgünüm, hiç kalmadı. Ama buzdolabına bir bakayım. Belki bir parça ayırmışlardır.”
8. Bir kız arkadaş grubunun tüm üyelerini barındırıyordu. Çapkın tikisi, fazla aklı başında olanı, hayalperesti, trollü.
9. Bu efsane replikleri çocuk yaşlarda nasıl anlıyormuşuz tam bir muamma. Rüya'nın harekat adı önerisine bir bakınız; ''Yeşil giysili çayırlarda yaklaşan bahar rüzgarıyla soyunan gelincik çiçeğinin nazlı şarkısı'' harekatı.
Bunları unuttuğumuz için Leyla ile Mecnun'a delirmiş olabiliriz.
10. Bütün dertlere beraber göğüs gererek, herkesin derdine düşünmeden koşarak nasıl sonradan da aile olunabileceğini gösterdiler.
11. Aşk ve sevdanın farkını bir komedide anlattılar, az mı? Hem de klasik çok güzel kadın, çok yakışıklı adam kalıplarının dışında. Aynı gerçekte olduğu gibi.
Görsel: Ekşi Sözlük
-“Sıfır bir değer değildir. Bir sayı bile değildir. Anca başka bir sayının yanına gelince değer yaratır. Tıpkı sevda gibi. Sevdanın da tek başına bir değeri yok. İlle de biri olmalı. Sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır, sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür.”
+ “Sen ne güzel şeyler söylüyorsun böyle Haydar. “
– “Biri dese ki sevdamı al, kendine ekle, bir ömürle çarp sonra sonsuza eşitle. Yine değeri sıfır mı olur senin için?”
12. Grubun kendince akıllı geçinen Yusuf Güdük'ü bile tam bir saftı. O “Azlanıııııııım gralıçaaaam” derken bir keyif dalgası yayılırdı içimize.
13. Meryem'in saflıklarını o kadar güzel kurguladılar ki, başka bir yerde olsa sinir olacağımız karakterden bir tane de hayatımızda olsun istedik.
14. Diziye o günlerde konuk olan oyuncuların ileride devleştiğini gördük. Demet Evgar, Ali Atay, Engin Hepileri, İlker Ayrık, Gürkan Uygun ile başlar liste.
Binnur Kaya, Bülent İnal, Mustafa Üstündağ, Yurdaer Okur, Şeyla Halis ile de devam eder. Vay anam babam!
15. Kızlar çevreci eylemlere katılıp, bizim zihnimize taa o zamanlar bile güzel niyetler kazıdılar. Bu fotoğraf 3. köprüye karşı yaptıkları eylemden, hey gidi hey…
O eylemlerden birinde Beyazıt Öztürk'ten imza alıyorlar:)
BONUS: Dünyanın en uzun dizi repliğini içinde barındırmıştır bizce. Bihter Ziyagil, yapıldı bu canım…