Erol Köse denilince insanın aklına skandaldan başka bir şey gelmiyor zaten…
Eski magazin dosyalarına sizi biraz geriye, 2006'ya götüreceğiz. Gülşen'in parıl parıl parladığı, her albümde yeni imajıyla dikkat çektiği ve bugün bile hatırlanan hitlerini arka arkaya patlattığı bir dönem.
Gülşen'in “Ya Tutarsa” isimli albümü fırtınalar kopartarak piyasaya çıkmıştı. İçinde “En Şahanesinden”, “Çelişki”, “Canın Sağolsun” gibi her biri birbirinden hit şarkılar bulunduruyordu bu albüm.
Albümün prodüktörü, bütün yıldızları bünyesinde bulunduran Erol Köse'den başkası değildi. Gülşen de yıldızı yükselen bir pop şarkıcısı olarak Erol Köse'nin sanatçılarından biriydi.
80'li yıllarda Komedi Dans Üçlüsü grubu ile oldukça beğenilen ve eğlenceli bir oluşuma imza atan bir isimdi Erol Köse. Doktorluk mesleğini bir tarafa bırakıp bir magazin figürü olmayı seçmesi, Uzan grubu ile tanıştıktan sonra söz sahibi bir iş insanı olmasına sebep oldu.
Müzik dünyasına yön veren bir isim olarak herkes tarafından kabul görmüştü. Popstar yarışmalarının isim hakkı sebebiyle bir savaşa dönmesinin ardından, Star Avı diye yeni bir yetenek yarışması programı başlamıştı ATV'de.
Programın jüri üyeleri Erol Köse, Ercan Saatçi, Deniz Seki'den oluşuyordu. Programın daha ilk bölümünden itibaren yaşanan seviyesiz tartışmalar, reyting uğruna yaşanan sahte polemikler seyirciyi rahatsız etmeye başlamıştı.
Mesela ilk programda Ercan Saatçi'nin, 'Onno Tunç'un bestesi' dediği şarkı, orkestra şefi Turhan Yükseler'e ait çıkmış, Erol Köse “Ercan Saatçi adına ben özür diliyorum” demişti. Bunun üzerine Ercan Saatçi “Sen benim adıma özür dileyemezsin, ancak ben özür dilerim” demişti. Ortamı sakinleştirmeye çalışan Deniz Seki “Reyting için bu tür polemiklere girmeyin” dedikten sonra Ercan Saatçi'nin “Reytingi düşünmüyorsan, neden bacaklarını açıyorsun, önce bacaklarını kapat” demesi ise seviyesizliğe adeta tüy dikmişti.
Deniz Seki'nin daha ilk bölümden stüdyoyu terk etmesi, agresif jüri üyelerinin saçtığı elektrik ve Popstar karşısındaki mağlubiyeti reytingleri iyice dibe düşürmüştü. Yarışma, planlanan bölüm sayısından az bölümle final yaptı. Ancak tam final gecesi, programın en başından itibaren “Erol Köse birazdan bomba açıklama yapacak” anonsları da gelmeye başlamıştı. Ve Erol Köse eline mikrofonu alıp şunları söyledi…
Programın ilgi çekmesi için ilk önce Erol Köse'nin adı, yarışmacı Özen ile anılmaya başlamıştı. Fakat Erol Köse canlı yayında “Hayır ben Gülşen'i seviyorum” diye haykıracak kadar kontrolden çıkmıştı artık. Üstelik eşi Ajlan Hanım'la daha birkaç gün önce davetlere katılırken görüntülenmişti.
Gözler hemen Erol Köse'nin eşi Ajlan Hanım'a çevrildi. Onun yaptığı açıklama da olayı takip edenleri bir o kadar şaşırtmıştı.
“Erol ile Gülşen'in ilişkisini bir senedir biliyordum. Son 3 ayda da emin oldum. Bunu Erol ve Gülşen'le de konuştum” diyen Ajlan Köse, “Şu andaki durum ne?” sorusuna ise “Biz henüz boşanmadık. Yarı küsüz” diye yanıt verdi.
Olayın hemen ardından Gülşen apar topar bir basın toplantısı düzenledi. Gülşen, Erol Köse'nin boşanmış olduğunu, hatta Köse'nin kendisinde boşandığına dair bir evrak gösterdiğini bile iddia ediyordu.
“İnsanların yanlışları, hayal ettiği senaryoları değil benim ağzımdan gerçekleri duymalarını istedim. “Kamuoyundan bir haftadır gündemi meşgul ettiğimiz için özür diliyorum. Sebebi sizler gibi benim de bu olayları anlamaya çalışmamdı. Konu şundan ibaret. 2005 Ağustos'unda Erol Köse bana boşandığını söyledi, ilişkimiz başladı. 2 ay öncesine kadar da boşanmış olduğunu sanıyordum. Ta ki eşi Ajlan Hanım'la telefon görüşmesi yapıp hâlâ evli olduklarını öğrenene kadar… Ve ilişkimi bitirdim. Ben bugüne kadar evli bir erkekle birlikte olmadım, bundan sonra da olmayacağım. Ben de geçen hafta Erol Bey'in açıklamalarını duyunca şok oldum. Bir kadının gururunu okşayan bir açıklama olsa da onun evli olması gereği ilişki devam edemezdi. Son iki ay içinde kendisiyle hiçbir alakam yoktur. Hatta o açıklamayı televizyondan yaptığı zaman kendisiyle görüşmüyorduk, küstük. Böyle bir açıklamadan sonra tekrar istediğim şey boşanma belgesiydi. Şu anda sizler huzurunda şunu duyuruyorum ki Erol Köse ile iş de dahil olmak üzere hiçbir alakam kalmadı. Beni, ailemi, beni seven insanları, Erol Bey'in ailesini çok üzdüğünü düşünüyorum. Erol Bey'in ailesinden özür diliyorum. Bilinçli yapılmış bir şey yoktur. Her şey benim dışımda gelişti.”
Aynı basın toplantısında Gülşen, Erol Köse'nin kendisine verdiği boşanma belgesinin evdeki kasada olduğunu söylemişti. İleriki günlerde bu belge için Beşiktaş Nüfus İdaresi yetkilileri “Bu belge sahtedir” açıklaması yaptılar. Peki Erol Köse ne demişti?
“Ben bu açıklamayı yapmamalı ve daha öncesinde de bu ilişkiyi yaşamamalıydım. Gülşen’in bir suçu yoktur ama diğer taraftan anladım ki aşk, heyecan geçicidir ve sonumuz olmayacaktı. Bu kadar tepki ve medya baskısı varken hiçbir şey yaşanamazdı. Ama diğer taraftan medya sosyal görevini yaptı. Aile ve çocuğun önemini hatırlattı. Bu değerlere sahip çıkıp, Gülşen de daha fazla zarar görmeden bu ilişkiyi noktalamak istedim. Gülşen’e dün gece bildirdim. Öte yandan gururu incinen eşim Ajlan Köse’den ve çocuğum Dijan Köse’den özür dileyip affetmesini talep ediyorum. Sanırım uzun süren evliliklerde bu tip bir sorunu bir tek ben yaşamadım. Ama herkes bu dürüstlükte olmuyor. Gelelim Gülşen’e. O da tabi benim yüzümden mağdur oldu. O açıklamayı yapacağımdan haberi bile yoktu. Bürokratik işlemler ayrılma aşamasına geldiğinde bu sosyal baskıyı hissetim. Ama Gülşen’in de ailesi ve toplumla karşı karşıya geldiğini gördüm. Bana söylemiyordu ama hem sevinç, hem şok yaşıyordu. Negatif yayınlar artarak geldi ve ben de yanlışımı anladım. Uzun bir evliliğim var ve anladım ki eşim ve çocuğumdan benim egom yüzünden kopmamalıyım. Buradan Gülşen’e sesleniyorum, Doğrusu buydu. Ayrılmaktı. Önce kızsan da sonra bana dua edeceksin. Eşim Ajlan ve çocuğum Dijan’a sesleniyorum, beni affedin. Kalan ömrümü, ailemizi sevgiyle tekrar onarmaya adayacağım…”
“Bütün kalbimle, bütün ruhumla karımı seviyorum ve evliliğime dönüyorum” diyen Erol Köse'yi maalesef bu pişmanlık da kurtaramadı. Ajlan ve Erol Köse çifti, üst üste gelen badirelere daha fazla katlanamayıp ayrıldılar.
Tabii ithamlar ve iddialar hiçbir zaman bitmedi. Erol Köse, Gülşen'in o dönem Ajlan Hanım'ın annesini arayarak “Damadınız şu an benim yatağımda” dediğini ve gerekirse bunu dökümlerle ispatlayacağını iddia etti. Fakat açıkçası Erol Köse ve iddiaları, artık kimsenin o kadar da umrunda değildi.
Ortalık yatıştıktan sonra gazeteciler Gülşen'e ,Erol Köse'ye yeniden dönme ihtimalini sordular. Gülşen'in cevabı, magazin tarihine unutulması mümkün olmayan bir şekilde kazındı.
1.bp.blogspot.com
“Erol Köse bir kitaptı okudum, bitti! Ben bir kitabı ikinci kere okumam. Okuması için başkalarına gönderirim”
