Ukrayna'da 1986 yılında meydana gelen ve tarihin en büyük nükleer felâketi olan patlamanın yaşandığı Çernobil bölgesinde 11 gündür devam eden yangında, patlamanın ardından boşaltılan 12 köy, mezarlıklar, bataklıklar ve geniş ormanlık alanlar yok oldu.
Peki devam eden yangın dünyayı tehdit ediyor mu?
Bölgedeki yangın nasıl başladı?
Çernobil Tur Operatörleri Birliği Başkanı Yaroslav Yemelyanenko, 4 Nisan'da başlayan yangının, yasak bölgeye yasa dışı yoldan giren kişilerce çalıların kasıtlı olarak ateşe verilmesi sonucu çıkmış olma ihtimalinin ağırlık kazandığını ifade etti.
Ukrayna Acil Durumlar Bakanlığı ise bölgedeki elektrik hatlarından otlara kıvılcım sıçraması ve komşu Jitomir ilindeki orman yangınlarının Çernobil'e yayılması ihtimalleri üzerinde de durulduğunu açıkladı.
Yangın nedeniyle radyasyon seviyesi arttı mı?
Ukrayna Devlet Ekoloji Denetim Kurumu Başkan Vekili Yegor Firsov 5 Nisan'da sosyal medya sayfasından yaptığı paylaşımda yangın sırasında bölgede radyasyon miktarının artışa geçtiğini açıklamıştı. Ukrayna Devlet Acil Durumlar Servisi ise radyasyon miktarının doğal seviyede olduğunu ve herhangi bir risk yaratmadığını duyurdu. Ukrayna İçişleri Bakanlığı da yangının nükleer atık depolarını tehdit etmediğini açıkladı.
Ukrayna medyasında yer alan bazı uzman yorumlarında, yangının merkezinde radyasyon seviyesinin yükseldiği ve dumanların güneyde başkent Kiev'e doğru ilerlediği belirtildi.
Ekoloji uzmanı Marina Ratuşnaya, yangının bölgede hava kirliliğinin kritik seviyeye ulaşmasına sebep olduğuna, insan sağlığını tehdit eden toz partiküllerinin Kiev ve çevre ilçeler için de tehdit oluşturduğuna işaret etti.
Nükleer atık depoları tehdit altında mı?
Alevlerin bölgedeki radyoaktif atıkların depolandığı “Pidlisniy” adlı tesise ulaşabileceği ihtimali yangınla ilgili endişelerin artmasına sebep oldu.
Sosyal medya paylaşımında konuya dikkat çeken Çernobil Tur Operatörleri Birliği Başkanı Yaroslav Yemelyanenko, “Radyoaktif atık depolama merkezi gibi yerlerin yanmaya başlaması halinde yaşanabilecekleri düşünmek bile istenmiyorum” diye yazdı.
Ukrayna İçişleri Bakan Yardımcısı Anton Geraşçenko ise radyoaktif atık depolama merkezinin etrafındaki tüm ağaçların daha önce yangın riskine karşı kesildiğini ve alevlerin bölge için tehdit oluşturmadığını açıkladı.
Radyoaktif atık deposunun yanması halinde ne yaşanabilir?
Rus basınına değerlendirmede bulunan nükleer fizikçi Andrey Popeko, bölgedeki radyoaktif atık depolama merkezinin alev alması halinde “çok korkunç sonuçların yaşanmayacağı” fikrini dile getirdi.
Çernobil Nükleer Santrali'nin uzun yıllardır kullanım dışı olması nedeniyle, radyoaktif maddelerin soğuduğunu ve su dolu havuzlarda bekletildiğini belirten bilim insanı, “Tabii ki aşırı ısınmalarının önüne geçmek için düzenli olarak kontrol edilmeleri gerekiyor. Ancak felaketin ardından çok uzun yıllar geçti. Dolayısıyla, yangının sıçraması halinde radyoaktif atık depolarını, çöken çatılar ve kırılan camlar dışında bir risk beklemiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Radyasyon gıdalara bulaşabilir mi?
Ukrayna basınına konuşan ekoloji uzmanı Yelena Miskun ise “Radyasyonun ölçülmesinin bir yardımı olmaz, çünkü yeni radyasyon salımını yok. Asıl problem, radyasyonun tarlalara karışması ve gıda ürünleri ile birlikte insanlara ulaşacak olması” dedi.
Nükleer felaket sonrası santralden yayılan radyoaktif elementlerin bölgede günümüzde de toprakta bulunmaya devam ettiğini belirten uzman, şöyle devam etti:
Çernobil'de başlayan orman yangını sonucu radyasyon seviyesi 16 kar artmıştı
Yangın nükleer santrale doğru yönelmeye başlamıştı
Ukrayna'da 1986 yılında Çernobil Nükleer Santrali'nde yaşanan patlama tarihin en büyük çevre felaketlerinden birine yol açmıştı
Nükleer felaketin ardından santralden yayılan radyoaktif atıkların gömülmesi için bölgede depolama merkezleri kurulmuştu.