Deniz börülcesi insanı tam da beni anlatmış
1. Levrek Marin (Her tür yeni fikre açık insan)
2. Köpoğlu (Geleneksel ve keyfine düşkün insan)
Köpoğlu söyleyen insanlar, hayatta hiçbir işini şansa bırakmaz. İlişkilerini genelde güven temeli üstüne kurarlar ve aynı şeyi de karşı taraftan beklerler. Prensipleri vardır ama kafasına göre insan bulduysa eğer asla karşı tarafı da üzmez. Pazar günü bu insanı evden kolay kolay çıkaramazsınız ama evde daha konforlu alan yaratmasını da bilir.
3. Deniz börülcesi (Sohbete, muhabbete, gıybete bayılan insan)
“Biz önce bi deniz börülcesi alalım” diyen kişinin bilin ki anlatacak çok şeyi vardır. Fakat anlatacakları genelde ağır modda, insanı bunalıma sürükleyen şeyler değil de daha eğlenceli, daha pembe dizi havasında şeylerdir. O kadar anlatır ki, börülceyi zeytinyağının içinde bir süre unutur da sonra sanki kendi söylememiş gibi “aaa burda ne varmış” diye gördüğüne sevinir.
4. Kavun ve peynir (Dünyanın en net insanı)
Bayılıyorum böyle insanlara yemin ederim. Bunların diğer insanlara göre kafası çok daha az karışıktır. Eğer bir gün birinden akıl almanız gerekirse bu insanı arayıp sorabilirsiniz çünkü afedersiniz müneccim boku yemiş gibi bilirler her şeyi. Bunların hayatında her şey gerektiği kadardır, fazlasını canları isterse yaparlar.
5. Karides güveç (Anın tadını çıkarmayı bilen insan)
Karides güveç ya da tereyağlı karides birisi, dünyaya keyif almak için gelmiş diyebiliriz. Genellikle “bi daha mı gelicez dünyaya be!” gibi boşvermişlikleriyle bilinen bu kişiler, anı yaşamayı pek severler. Yanıldıkları da zaten genelde görülmez. İstediklerini yapabilmek için para kazanırlar her zaman. “İstediğini yapamadıktan sonra ne anlamı var bu hayatın?” derlerse şaşırmayın yani.
6. Atom (Heyecanı ve tutkuyu seven birisi)
Atom yiyen insanı sevin, üstüne az daha biber attıran insanı daha da sevin. Heyecanlı tiplerdir bunlar, kan akışı sağlarlar. Bugüne kadar atom yiyip de düz insan olan bir tane bile birey görülmedi. Bu yorumların hepsi tecrübedir arkadaşlar, atmıyoruz burada. Baş tacımızsın atomcu!
7. Fava (Entelektüelliğe bayılan biri)
Fava ciddi anlamda insan filtresidir değerli arkadaşlar. Bir insan fava söyledikten sonra “soğanlı olsun” derse eğer, o kişi gerçek bir favacı ve bu bahsettiğimiz insan değil demektir. “Tekmil” diye ekleyen favacılar genellikle gündem, genel kültür, dünya olaylarıyla pek ilgilidirler. Öğrendikleri bilgileri de aktarmayı pek severler, içlerinde tutmazlar. Bununla birlikte olmak size bir şeyler katabilir anlayacağınız.
8. Arnavut ciğeri (Kesinlikle garantici bi insan)
Odaklandığı bir olay varsa eğer konsantrasyonunu bozacak bütün etkenleri ortadan kaldırır bu kişi öncelikle. Sonucun sağlıklı olması, onun için onur meselesidir; konu ne olursa olsun. Siz bir şey anlatırken gıcık ve detaycı sorular sorarsa bu sizinle ilgili bir şey değildir, unutmayın. Kendisinin problem çözme şekli böyledir, değişmez.
9. Kalamar tava (Eğlenmeyi, arkadaşlarıyla bir arada olmayı hayat tarzı haline getiren insan)
Masaya kalamar tava söyleyen insanla sıkılma ihtimaliniz yok, onu baştan söyleyeyim. Bu kişinin pozitifliği, ortamdaki en az 10 insana yeter de artar. İnsanın yükünü hafifleten cinsten kişilerdir bunlar. Çıplak ayakla toprağa basmak gibi hissettirirler insana kendini. İyidirler ya, bunlarla hayat geçer.
10. Lakerda (Biraz egolu bir insan)
Lakerda söyleyen insanın egosunu hiç tartışmayalım çünkü eminim. Bu arada egolu deyince altı boş bir durumdan bahsetmiyorum, yanlış anlaşılmasın. Alt yapısı dolu insanlar söyler lakerdayı ama şunu da bilin, masada en çok onlar konuşur ve sürekli kendilerinden bahsederler. Ben söyleyeyim de yani siz bilin…
11. Çibez, hardal otur, turp otu… (Sürekli buralardan gitme planı olan insan)
Masaya bundan geldiyse, büyükşehirin esir aldığı bir beyaz yakalı ile berabersiniz büyük ihtimalle. Canımın içi bu sistemden hep şikayet eder ve kader onu sistemin göbeğine oturtmuştur bir kere. En büyük hayali, küçük bir sahil kasabası diye başlayan hikayelerdir. Yapar mı, yapmaz mı bilemem ama buralardan artık bıktığı kesin.
12. Beyin söğüş (Hayatınızdaki yerini sorgulamanız gereken bir insan)
O kadar meze içinde gidip beyin salatasını ya da söğüşünü seçtiyse iki dakika durun ve kendinize şu soruyu sorun: “Bu insan benim hayatımda ne kadar lazım?” Bu sorunun cevabı size kilitli kapıları açtıracaktır. Yani nasıl diyeyim, bu kişilerle anlaşmak için onlar gibi olmanız lazım. Çok esneyip bükülebilir kişiler değil bunlar.
Her ne kadar yukarda yazdıklarımız yarı goygoy olsa da yarısı da tecrübedir. Bir insanı tanımak isterseniz onunla tatile çıkabilirsiniz derler, bu doğru. Ama siz onu tatile gitmeden bir de böyle masada görün. İnanın bana, işinize çok yarayacak.