Yazar: Geoffrey Smith
Investing.com – Yeni çeyrek dönemin ilk haftası, varlık yöneticilerinin Avrupa’nın toparlanışına inandığını ortaya koymuş görünüyor.
Euro Stoxx 600 endeksi Mart ortasında başlayan rallisini sürdürerek %1,2 artışla 365,52 oldu. O zamanki seviyelerden %27 daha yüksek olsa da karantina öncesi seviyelerin hala %16 altında.
DAX %1,8 yükseldi ve FTSE 100 %0,8 kazandı.
Piyasalar dibi gördüğünden beri üç buçuk ayın çoğunda Avrupa, Euro bölgesinin politik tepkisine dair bazı endişelerden ve pandemi sonrası dünyada yaşamak ve iyileşmek için en iyi konumda görünen teknoloji hisselerinin görece zayıf ağırlığından dolayı ABD’nin gerisinde kaldı.
Bununla birlikte Avrupa’nın önümüzdeki aylarda nadir bir üstün performans anı yaşayabileceğine dair artan hissiyat var. Sadece ABD seçimi değil, ABD politikasının gidişatına dair ilişkili tüm belirsizlikler büyük önem taşımaya başlıyor. Ancak Avrupa’nın koronavirüsü kontrol altına alma konusunda daha iyi performans gösterdiğine bakılırsa ekonominin kendisi, daha ikna edici bir toparlanma için daha iyi bir konumdaymış gibi görünüyor.
İngiltere ve İsviçre hariç Avrupa, virüsün yayılmasını azalttı. Nisan ayında 35.000 civarında zirvede iken yeni enfeksiyon oranı her geçen gün daha da azaldı ve 5.000 altına düştü. Pazartesi günü ABD’deki günlük rekor 52.000 oldu ve bariz bir şekilde eğilim ile ekonominin yeniden açılış sürecinin ertelendiğine ya da durdurulduğuna dair göstergeler artıyor.
Avrupa ve ABD’deki politikacılar, virüs kontrol altına alınmadığı sürece ekonomik bir toparlanma olamayacağı konusunda neredeyse istisnasız hemfikir. Bu nedenle medikal acil durum, piyasa değerlemeleri için epey önemli.
IHS Markit satın alma müdürleri endeksi, IFO, Alman Insee anketi ve Fransız iş güveni gibi yüksek frekanslı veriler de üçüncü çeyrekte aktivitede büyük bir toparlanmaya işaret ediyor. Euro bölgesi bileşik PMI Haziran ayında hala küçülme bölgesinde olurken Temmuz ayında ilk yaz turisti akışı, gelecek ay bu verinin 50 üzerine tekrar döneceğini garantilemeli.
Buna ek olarak Almanya ve Fransa da dahil olmak üzere AB üyelerinin çoğunun, gelecek yıl ekonomiyi destekleyecek 750 milyar Euro değerindeki evrim yaratan bir toparlanma fonunu başlatma konusunda aynı çizgiye gelmesi ile Avrupa politikası nadir bir aydınlanmacı konsensüs anının tadını çıkarıyor. Almanya anayasa mahkemesinin ECB’nin parasal teşvikine yönelik tehdit heyulası, Almanya milletvekillerinin ECB’nin yanında yer alması ile silikleşiyor. Ve Avrupa bankaları, şimdi ECB’nin son ‘TLTRO’ operasyonundan ekonomiye doğru ekstra 549 milyar Euro değerinde bir akışa kanalize olmanın eşiğinde.
Muhakkak ki görünümün hala büyük riskleri var, özellikle İngiliz turistlerin gülünç bir şekilde isimlendirilmiş ‘hava köprüsü’ (uçağa yaslanan portatif yürüyüş yolu) aracılığı ile virüsü yayma biçiminde bir risk. Ve daha uzun vadede, diyor ING’den Carsten Brzeski, işsizlik oranlarının kalıcı bir şekilde yüksek olma ihtimali ve geçmişte olduğu gibi Avrupa’nın toparlanma yönteminin – küreselleşmenin tersine döndüğü bir dünyada – ihraç edilemez olması riski konusunda dokuz doğurabilirsiniz.
Ancak bunlar başka bir çeyrek dönem için tartışılabilir endişeler.