Konya’da Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde inşa edilen “ecdat yadigarı” köprüler, zamana meydan okuyor. Selçuklu ilçesine bağlı 5 bin yıllık tarihi yerleşim yeri Sille Mahallesi’ndeki Şeytan (Gavur) Köprüsü, kent merkezindeki Meram Köprüsü ile Beyşehir ilçesindeki Taşköprü ve Bada Köprüsü, Selçuklu ile Osmanlı dönemlerine ışık tutuyor.
Şeytan Köprüsü’nün, kullanılan malzeme ve yapım tekniği itibarıyla 16’ncı yüzyılda Osmanlı döneminde yapıldığı tahmin ediliyor. Mahalleye gelen suyun vadiden geçmesine imkan sağlamak amacıyla su kemeri olarak inşa edilen yapının, daha sonra iki yamacı birbirine bağlamasıyla köprü vazifesi gördüğü belirtiliyor. Selçuklu döneminde 13’üncü yüzyılda Meram Çayı üzerinde yapılan, yaklaşık 30 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğindeki Meram Köprüsü de halen kullanılıyor. Kesme taşlardan inşa edilen beş gözlü köprünün her iki yanında, iri taş bloklardan korkuluklar bulunuyor.
Osmanlı’nın ilk sulama projesi
Konya Ovası’nı sulamak amacıyla 1908-1914’te Osmanlı Devleti tarafından regülatör baraj sistemi olarak yaptırılan Taşköprü de önemli eserler arasında yer alıyor. Uzunluğu 40 metre, genişliği 6 metre olan yapının, 15 gözlü köprü üstü kemeri bulunuyor. 1997’de araç trafiğine kapatılan köprünün, Osmanlı’nın kurduğu ilk sulama projelerinden olduğu biliniyor. Beyşehir’in Karahisar Mahallesi’nde bulunan, 80 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğindeki Bada Köprüsü ise 14’üncü yüzyıl Osmanlı eserleri arasında yer alıyor. Kesme taştan inşa edilen köprü, Karayolları Genel Müdürlüğünce 2014’te onarılarak turizme kazandırıldı.
“Ülkemizde çok önemli kültür varlıkları mevcut”
Konya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihi köprülerin Anadolu medeniyetinin önemli bir parçası olduğunu söyledi.
Anadolu’da Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait çok sayıda köprü bulunduğunu belirten Genç, şunları kaydetti: “Özellikle Anadolu’nun İslamlaşması ve Türkleşmesi sırasında, medeniyetimizin oluşturduğu tarihi kültürel varlıklarımızdan biri de köprülerimizdir. Bu köprüler medeniyetimizin ulaşımını sağlayan yollar üzerindeki çok önemli, nadide eserlerdir. Bunlar hem mimari hem sanatsal hem de mühendislik açısından önemli tarihi yapılarımızdır. Ülkemizde çok önemli kültür varlıkları mevcut. Bunların her yönüyle korunması ve gelecek nesillere aktarılması önem arz ediyor. Karayolları Genel Müdürlüğümüz de çoğunlukla bu köprülerimizin bakım, onarım ve restorasyon çalışmalarını yapmış durumda.”