Banu Alkan'ın konuyla ilgili açıklamasını okurken boğazıma çekirdek kaçtı
Kaynak
Sene 1985. Televizyon dediğimiz şey, tek kanaldan ibaret gizemli bir kutu. Anadolu'nun ilmek ilmek kültürü, terör sorunu ve Kenan Evren'i izlemediğimiz zamanlarda Zeki Müren'e denk geliyorsak şanslıydık. Başka da bir şey olmuyordu çünkü.
Bir de VHS kasetleri takıp seyretmemizi sağlayan video oynatıcılar vardı. O video kasetler sayesinde sinemaya gidemeyenler, müthiş bir lüksle evlerinde film seyredebiliyorlardı. İşte o dönem deli gibi Türk filmi çekilmeye başladı.
Türk sinemasına adını Afrodit olarak yazdıran sarışın, dolgun hatlı Liz Remka Rebronja'yı herkes Banu Alkan olarak tanıyordu zaten. Muazzam bir seksapalite, dehşet bir özgüven sembolüydü adeta.
Arabeskçilerin ve türkücülerin her albümden sonra yaptığı filmlerde mutlaka oynayan Şener Dönmez ise, Serpil Çakmaklı olarak esmer güzelliğinin temsilcisi olmuştu.
Bu iki kadının beyaz perdedeki birlikteliğinden atom bombası etkisi çıkacağını anlayan yapımcılar derhal işe koyuldu. Artık hem ihtiraslı, hem mesaj kaygılı ve bol görsel şölenli bir film çekilmeliydi bu ikiliyle.
Banu Alkan'ın savururken adam dövdüğü sarı saçları, Serpil Çakmaklı'nın kendisiyle özdeşleşen kelebek tokasıyla uzak doğulu olana kadar çektirdiği siyah saçları birleşti ve “Bu İkiliye Dikkat” filmi ortaya çıktı.
Ahşap iskele üstünden yürünen ve çeyizden fırlamış gibi duran topuklu terliklerin, gerçek hayatta ne kadar kullanışsız olduğu mevzu bahis değildi. Önemli olan, bu iki güzel kadının çarpışmasından doğacak etkiydi.
Filmde senaryo gereği yaşanan o çekişmenin gerçek olması bize pek uzak gelmiyordu aslında çünkü ona inanmamız istenmişti. Fakat filmden sonra olay pek de bizim tahmin etmediğimiz bir yöne doğru gitti.
Filmden bir sene sonra Banu Alkan'ın kendisiyle yapılan bir röportajda Serpil Çakmaklı için “Bana lezbiyen ilişki teklif etti” dediği ortaya çıktı.
Serpil Çakmaklı bu sözleri duyunca çok bozuldu (!) ve Banu Alkan'a hemen bir dava açtı. Banu Alkan'ın mahkeme sonrası açıklaması ise dillere destandı:
“Ben kadınları değil erkekleri severim. Tam bir dişiyim. Herhalde Serpil'de bir eksiklik var” (???)
Serpil Çakmaklı ise dava öncesi Banu Alkan'a en ağır (vauuvv) cezanın verilmesini temenni etmişti. Serpil, Banu'nun kendisiyle ilgili lezbiyenlik ithamından sonra ise şunları söyledi:
“Serpil bana sevişme teklifi etti şeklindeki sözleri üzerine dava açmıştım. Banu beni sevici yerine koymuştu. Oysa ben erkeklerin bayıldığı bir kadınım” (???)
1986 yılında, İstanbul 2. Asliye Mahkemesinde görülen bu ilginç dava Banu Alkan hakkında yeterli delil bulunamadığı için düştü. Geriye gerçekten de bu ikiliye dikkat edilmesi gereken önemli noktaların olduğu bilgisi aklımızda kaldı. Nerden baksan değişik…