Göreve atanabilmesi için ilk aşamalardan biri olan Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’ndaki (AFET) ‘sorgu oturumunda’ parlamenterlerin sorularını yanıtlayan Varhelyi, Türkiye ile dengeli bir yaklaşım benimsenmesinin önemine vurgu yaptı.
Yeni Komisyon’un, ortak çıkarlar temelinde ve köklerini mevcut çerçevelerden alan bir stratejik ortaklık geliştirmek için düşünmeye başlaması gerektiğini söyleyen Varhelyi, “Türkiye’nin NATO’nun ikinci büyük müttefiki ve 100 milyona yakın nüfusuyla büyük bir ülke olduğunu unutmamalıyız. İlişkilerin geleceğini belirlerken tüm faktörleri göz önünde bulundurmalıyız. Katılım müzakereleri de bunlardan biri” dedi. Son dönemde Avrupa Parlamentosu’nda (AP) sıkça dile getirilen ‘Türkiye ile müzakerelerin kesilmesi’ konusunda oldukça diplomatik bir çizgiyi tercih eden Varhelyi, “Bunun kararını bir komiser veremez” diye konuştu.
ÇIKAR ALANLARI VURGUSU
Türkiye ile ilişkilerde Gümrük Birliği ve göç gibi çıkar alanları olduğunun unutulmaması gerektiğini söyleyen Varhelyi, “Savunmamız gereken temel değerler ve ilkeleri feda etmeksizin dengeli bir görüş benimsenmeli” ifadelerini kullandı. Türkiye ile ilişkilerde kapsamlı diyaloğun önemi ve diyalog olmaması halinde AB’nin her geçen gün daha az nüfuza sahip olacağı da Varhelyi’nin vurguları arasında yer aldı. Türkiye’nin son dönemdeki politikalarını ve insan hakları alanındaki gelişmeleri eleştiren Varhelyi, mali yardımların kesilmesi konusunda ise AP’deki genel havaya ters bir tavır takındı. Bu konuda temkinli bir yaklaşım benimsemekten yana olduğu mesajını veren Varhelyi, zaten önemli oranda kesintiye gidilen katılım öncesi mali fonların tamamen kesilmesi konusunda, “Eğer bunu yaparsak Türk toplumunda ortadan kaybolacağız. Dolayısıyla devam etmeye, angaje olmayı sürdürmeye ihtiyacımız var” dedi.