7 Ünlü Sanat Yapıtında Gizli Olan ve Muhtemelen Bilmediğiniz Gizemler

Bu tablo ünlü ressam Gauguin’in vefatından bir müddet sonra yalnızca 7 Frank’a satılmıştır. 

Mezatçı tabloyu “Niagara Şelalesi” başlığı altında satışa çıkarmıştı zira, resmi bir köy olarak değil, bir şelale olarak algılamıştı!

Pieter Bruegel, kendi çağındaki Flaman atasözlerini temsil eden insanların yaşadığı bir köyü resmetmiştir.  

Bu yapıtın 112 tane tanımlanabilir atasözü ve tabir içerdiği tespit edilmiştir. Bunlardan kimileri günümüzde hâlâ yaygın olarak kullanılan “büyük balık küçük balığı yutar”, “akıntıya karşı yüzmek”, üzere tabirlerdir. 

Öbür atasözleri ve tabirler de insanlığın hem geçmişteki hem de bugünkü durumunu anlatır niteliktedir.

Nöroanatomi alanında çalışan kimi Amerikalı uzmanlar Michelangelo’nun en ünlü yapıtlarından biri olan “Adem’in Yaratılışı”nın beynin anatomisine dair çeşitli imalar içerdiğini düşünüyor. 

Bu uzmanlara nazaran fotoğrafın sağ tarafının, beynin anatomik olarak gerçek bir imgesini temsil ettiğini savunuyorlar. 

Onlara nazaran, beyincik, optik sonlar ve hipofiz bezi üzere beynin en gelişmiş bileşenleri gözlemlenebiliyor. Birebir vakitte, gözümüze çarpan yeşil bant da vertebral arter ile mükemmel derecede örtüşüyor.

2008 yılında, araştırmacılar Picasso’nun ‘Mavi Oda” ismindeki tablosunda X-Ray aygıtlar sayesinde saklı bir fotoğraf buldular.

Bu bâtın fotoğrafta kadro elbiseli, papyon takmış ve elini çenesine götürmüş bir adam bulunuyordu!

1842 yılında, Bayan Simon trenle İngiltere’yi geziyordu. Seyir halindeyken, ansızın bir yağmur başladı.  

Onun önünde oturan yaşlı bir beyefendi, pencerelerden birini açtı, ayağa kalktı, başını uzattı, ve yaklaşık on dakika orada tuttu. 

Adama imrenen ve görünüme hayran olan Bayan Simon, bir diğer pencere açtı. 

Bayan Simon bir yıl sonra Kraliyet Sanat Akademisi’nde bir standa katıldı. Gördüğü fotoğrafın kendi içinde bulunduğu an olduğunu anladı. Bunun üzerine tabloya “Yağmur, Buhar ve Hız” ismi verildi.

Kolu, fotoğraflarını yaparken son derece sıra dışı kaynaklardan ilham alıyordu. Sanatçı en meşhur yapıtlarından olan “Belleğin Azmi”ni yaparken de erimekte olan kamamber peynirinden esinlenmişti.

Araştırmacı Jared Baxter, Van Gogh’un “Gece Teras Kafe” isimli fotoğrafının, Leonardo da Vinci’nin meşhur “Son Akşam Yemeği”ne zımnî bir gönderme içerdiğini savunuyor. 

Merkezi figür beyaz bir elbise giymiş, uzun saçlı garson, on iki kişi tarafından çevrili durumda (tıpkı Hz. İsa ve havarileri gibi) ve oldukça sembolik biçimde ardında bir haç var.