Kına gecesi için yaptığı tercihi okuyunca gözyaşlarımı tutamadım…
Reklam yüzü olarak başladığı kariyerinde basamakları birer birer tırmanan, Genco ile başladığı serüveninde Aşk-ı Memnu, Adını Feriha Koydum, Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi gibi Türk televizyonuna damga vuran yapımlarda yeteneğini sergileyen Hazal Kaya hiç şüphesiz hepimizi kendisine hayran bırakıyor.
Bu kadar hayran olduğumuz yetmezmiş gibi, Hazal Kaya uzun süredir birlikte olduğu Ali Atay ile evlendi ve kısa sürede oğulları Fikret Ali'yi kucağına aldı.
Fikret Ali'nin babasının kopyası olması çok tatlı değil mi?
Kendisini şurada tatlı tatlı anlatmıştık:
Bugünse Hazal Kaya'nın müthiş oyunculuğunu değil, özel yaşamını ve toplumsal hayata dair söylediklerini konuşacağız; duyarlılığıyla alkış topladığı açıklamaları derleyeceğiz.
Öve öve bitiremeyebiliriz, baştan anlaşalım…
“Adını Feriha Koydum” dizisinde bekaret kontrolü sahnesinde rol almayı reddetmiş ve bu sahnenin psikolojisini bozduğunu söylemişti.
Yerleşmiş geleneklerin ve toplumsal tabuların kadınların yaşamını olumsuz yönde etkilediği buz gibi bir gerçek ve hepimiz her gün bunlarla başa çıkmaya çalışıyoruz. Toplumsal cinsiyetin ve muhtemelen yönetmen ile senaristlerin kullanmayı istediği eril dilin karşısında duran Hazal Kaya'yı ayakta alkışlıyoruz. Boş yere rol model demedik kendisine…
Kına gecesinde büyük yemek şirketleri yerine engelli evlatları için mücadele eden annelerin hazırladığı yemekleri tercih etmişti.
Toplumsal meselelere duyarlılık demiştik ya, işte tam olarak böyle bir insan Hazal Kaya… Bu sorunun muhatabı ya da çözebilecek mekanizması kendisi olmasa da elini taşın altına koymuş ve çok güzel bir işe imza atmış. Ne diyebiliriz ki? Gözlerimiz dolu dolu…
Tuba Büyüküstün'le ilgili yapılan cinsiyetçi habere ateş püskürerek hem meslektaşını savunmuş hem de medyanın eril dilini eleştirmişti.
Yaşamın her alanında olduğu gibi ünlülerin dünyasında da kadına yönelik sözlü şiddet bitmiyor maalesef. Tuba Büyüküstün'e yönelik bu imalı habere tepkisiyle kalbimizi bir kere daha fethetti Hazal Kaya!
Neden çocuk yapmadıklarına dair sürekli rahatsız edildiklerini ifade eden ve hiçbir zaman çocuk sahibi olamayacağını açıklayan Larissa Gacemer'e şefkatle destek olmuştu.
Bu konu çok can sıkıcı, bu konu tam da bu toprakların cehaleti… Çocuğu olmayan birine ısrarla çocuk yapmasını söylemek, açıklama yapmasına rağmen yarasına tuz basmak, hayatına devam etmesine izin vermemek… Larissa Gacemer'in maruz kaldığı baskıyı belli ki ta içinden hissetmiş Hazal Kaya ve böyle bir destek vermiş. O kadar güzel ki!
Pandemi sürecinde katıldığı bir canlı yayında “Doğurmak istemeyebilirdim. Bu beni daha az kadın yapmayacaktı. Anneliğin kutsanmasından rahatsız oluyorum. Bunun da kadınlara bir baskı olduğunu düşünüyorum. Dünyadaki herhangi bir canlıya karşılıksız sevgiyle emek veren herkes ‘anne’ bence” demişti.
Toplumsal baskılara yaşamının her alanında maruz kalmış bir kadın ve bir anne olarak herkes bunu düşünüyordur elbette ama göz önünde olan ünlü bir bireyin sakınmadan bunu dobra bir şekilde açıklayabilmesi gerçekten çok güzel.
Ozan Güven tarafından darp edildiği iddiasıyla savcılığa başvuran Deniz Bulutsuz'a destek çıkmış, içinde bulunduğu camianın yanlışlarını gözler önüne sermişti.
Susanları, alttan alta destek verenleri, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncıları çok net bir şekilde fark ettiğimiz, yargıya intikal ettiği için çok da konuşamadığımız bu olayın ardından tepkisini çok içten bir şekilde dile getirmiş. Helal olsun!
Çocuğunun LGBTİ+ birey olması durumunda ne yapacağı sorusuna “Beni hiç ilgilendirmez. Bu konuda çok hassasım. Benim ne tepkim olabilir? O benden başka bir birey. Onu yönlendirmek haddim değil. Ben ancak ona yol arkadaşı olabilirim” yanıtını vermişti.
Aslında hiç sorulmaması gereken bir soruya tüm içtenliğiyle yanıt vermiş yine…
Pandemi sürecinde sokağa çıkmaları yasak olan ve halen belirli saatlerde dışarı çıkabilen 65 yaş üstü bireylere uygulanan duygusal şiddeti bu paylaşımıyla eleştirmişti.
65 yaş ve üzeri olan ve bu süreçte bir şekilde dışarı çıkmak zorunda kalan bireylerin gördükleri şiddet ve yaşadıkları korkuyu sosyal medyadan takip etmişsinizdir. Hazal Kaya tatlı diliyle bunu da paylaşmıştı…
Biz kendisini hayran hayran izliyoruz böyle…