Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz gün yapılan Bilim Kurulu toplantısının ardından kameralar karşısına geçerek açıklamalarda bulunmuştu.
Açıklamasında, ”Hindistan varyantı” olarak bilinen yeni bir tür mutasyonun daha tespit edildiğini ancak Türkiye’de olmadığını bildiren Bakan Koca, “Ülkemizde henüz bu varyant tespit edilmese de yine hızlı bulaşan bu varyanta karşı da tedbirler alınmıştır. Bu kapsamda Hindistan’dan ve Hindistan temaslı seyahatlerden ülkemize giriş yapmak isteyen kişiler belirlenen yurtlarda karantinaya alınarak, 14 gün gözetim altında tutulduktan sonra ülkeye girişlerine izin verilmektedir.” dedi.
Avrupa’da da görülen Hindistan mutasyonunun Türkiye’de görülmesi durumunda, yeni kararların hemen alınacağı ifade edilirken dünya genelindeki en yüksek günlük Covid-19 vaka sayısının son 3 gündür Hindistan’da kaydedildiği öğrenildi.
Yaşanan gelişmelerin ardından paniğe kapılan vatandaşlar, Hindistan mutasyonu hakkında araştırmalarına başladı.
Peki, iki mutasyonu içerisinde barındıran Hindistan mutasyonu nedir? İşte, Hindistan varyantı hakkında bilgiler…
HİNDİSTAN MUTASYONU NEDİR?
Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi’nden Türk Bilim İnsanı ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Özpolat, Hindistan’daki varyantın iki mutasyonu da içerisinde barındırdığını ve daha hızlı bölünebildiği için insan hücresine daha sıkı bir şekilde bağlandığını söyledi.
Prof. Dr. Bülent Özpolat açıklamasının devamında, ilk çıkan virüs formuna göre, hücreye daha sıkı bağlanan Hindistan mutasyonunun enfeksiyon riskini de artırdığını belirtti.
‘Double mutant’ olarak anılan bu varyantın, Hindistan’ın özellikle çok fazla korona vakası bulunan bölgelerinde yüzde 20 oranında bulunduğunu söyleyen Özpolat, bu mutasyonu buradaki vaka artışlarının nedenlerinden biri olarak gördüklerini açıkladı.
ABD’DEKİ TÜRK UZMANDAN UYARI
Hem Türkiye’de hem de dünyada baskın hale gelen İngiltere varyantının ardından şimdi de Kaliforniya ve Hindistan varyantları bilim dünyası tarafından yakın takibe alındı.
Kaliforniya varyantı, İngiltere varyantı ile yarışacak kadar hızlı yayılabilme özelliği nedeniyle endişe yaratırken, Hindistan dışında ABD ve İngiltere’de de görülen “çifte mutasyonlu” Hindistan varyantı ise, T hücresi adı verilen bağışıklığın hafıza hücrelerinden kaçabilmesi nedeniyle endişeyle izleniyor.
Günlük vaka sayılarının 200 binlere ulaştığı Hindistan’da, özellikle ülkenin batısındaki Maharaştra eyaletinde tespit edilen ve koronavirüsün iki olağandışı mutasyonu “E484Qö” ile “L425Rö”yi taşıdığı ifade edilen Hindistan varyantının, daha fazla ölüme ve vaka sayılarında daha hızlı artışa neden olup olmadığının belirlenmesi için çalışmalar sürdürülüyor.
Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi’nden Türk Bilim İnsanı ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Özpolat, dünyanın yakından izlediği yeni varyantlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
4 Hindistan varyantının ABD’de de tespit edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Özpolat, Kaliforniya varyantına benzediği için aşılar yönünden bakıldığında özellikle Pfizer-BioNTech ve Moderna gibi mRNA aşılarının bu varyantlara karşı da koruyucu olacağını belirtti.
Ancak bunların sadece ön çalışmalar olduğunu, gerçek vakalar üzerindeki etkisinin de gösterilmesi gerektiğinin bildiren Özpolat, ”Aşılardan kaçabilen şu anki bilgilere göre Güney Afrika varyantı gibi görünüyor ama Güney Afrika varyantı (henüz) çok sık görülen bir versiyon değil. Buradaki dataya göre mRNA aşıları Güney Afrika varyantına karşı etkili olmayabilir. Hindistan’daki varyantın en önemli özelliği, bu varyantta görülen mutasyonun hafıza hücresi olarak bilinen T hücrelerinin yarattığı bağışıklıktan kaçabilmesi. Ama bunlar henüz teori, ispat edilmesi de gerekiyor çalışmalarla.” ifadelerini kullandı.
“ARTIŞ BU HIZLA DEVAM EDERSE TÜRKİYE’YE ÖZGÜ VARYANT DA GÖRÜLEBİLİR”
Bu mutasyonların ortaya çıkmasının en önemli nedeninin RNA virüslerinin (koronavirüs dışında AIDS virüsü HIV ve influenza virüsü gibi) hata yapma kapasitelerinin daha yüksek olması olduğunu belirten Prof. Dr. Özpolat, bu virüslerin ne kadar çok konağa yayılırsa, çoğalırken hata yaparak o kadar çok mutasyona uğradığını söyledi.
Özpolat, açıklamalarını çöyle sürdürdü:
“RNA virüslerinde daha çok mutasyonlar görülüyor. Tabii mutasyonların görülebilmesi, virüsün bulaşıcı olduğu yerlerde, çok fazla kişiye bulaşmasıyla gerçekleşiyor. Çünkü virüs ne kadar çoğalırsa, bölünürse, kendini kopyalarsa, hata yapma riski daha yükseliyor. O nedenle mutasyonlar, vaka sayılarının çok yüksek olduğu bölgelerde daha çok ortaya çıkıyor. Hindistan varyantı da İngiliz varyantı da en çok bulaşın olduğu bölgelerde görüldü. Bu nedenle Türkiye’de de şu son günlerde günlük vaka sayılarındaki artış bu sıklıkla devam ederse, Türkiye’ye özgü bir mutasyonun çıkmış olma ihtimali var. O yüzden gerekli tedbirlerin alınması lazım. İyi olan haber ise geçtiğimiz günlerde yayınlanan çalışmalara göre ki bunlar hasta çalışmaları değil, laboratuvar ortamında gerçekleştirilen in-vitro çalışmalar, özellikle mRNA aşılarının bu virüslere Kaliforniya varyantı da dahil olmak üzere etkili olduğu yönünde.”