İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Hızal, İstanbul ve çeşitli illerde yaptığı arazi çalışmalarında topladığı böceklerle bilimsel birçok araştırmaya imza atıyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünden gerekli izinleri alarak böcekleri toplayan Hızal, ekibiyle birlikte elde ettiği böcek örneklerini, laboratuvarda uygun koşullarda inceliyor ve biyolojik müze materyalleri haline getiriyor. Doç. Dr. Hızal, ormanlarda zarara neden olan böceklerin dağılımı, biyolojisi ve tabiata verdikleri zararlar üzerine yaptığı araştırma ve çalışmaları ise dünya genelinde iletişime geçtiği meslektaşları ve bilim insanlarıyla paylaşıyor.
“Dünya üzerinde 1 milyon tanımlanmış böcek türü var”
Doç. Dr. Erdem Hızal, “Halktan birilerinin böcekleri toplaması kanunen yasaktır ve biyokaçakçılığa girmektedir. Bu kaçakçılık da ağır ceza ve yaptırımları olan bir ciddi suç” dedi. İzin kapsamında böcekleri birçok farklı teknikle topladıklarını belirten Hızal, şöyle konuştu: “Böceklerin teşhislerini yapabilmek için mikroskop altında detaylı bir şekilde inceleme yapıyoruz. Dünya üzerinde yaklaşık 1 milyon tanımlanmış böcek türü var, hatta daha fazla böcek de tanımlanmayı bekliyor. Dolayısıyla böcek teşhis etmek çok kolay bir şey değil. Bir böceği elinize aldığınızda bildiğiniz bir böcek türü olduğunu düşünebilirsiniz ama inceleme sonucunda çok büyük farklılıklar olduğunu gözlemliyoruz.”
“İlk aşkım her zaman böcekler olmuştu”
Doç. Dr. Hızal böcekleri, laboratuvarda biyolojik müze materyali haline getirdiklerini belirterek, “Küçük böceklerde yapıştırma, büyük böceklerde iğneleme tekniğini kullanıyoruz. Bütün uzuvların tam ve net olması gerekiyor ve teşhis çalışmasından sonra bu örneklere, koleksiyonlara tarih vererek saklıyoruz” dedi. Çocukluğunun köylerde geçtiğini, doğa ile iç içe büyüdüğünü anlatan Hızal, şunları söyledi:
“Çocukluğum böyle geçince doğaya sevgi duydum ve bu alanda çalışmalarda bulundum. Kuş, böcek besledim. Üniversite sınavına hazırlanırken rehber öğretmenim, Orman Mühendisi olabileceğimi söylemişti, ben de bu yola koyuldum. Fakülteyi bitirdikten sonra yüksek lisansa başladım ve kadro açılınca asistan oldum. İlk aşkım her zaman böcekler olmuştu. Şimdi özellikle Türkiye’deki orman ve tarım alanları için önemli etkileri olan istilacı türler üzerine çalışıyorum. Bu konularda da çalışmalarımı ilerletmeyi hedefliyorum.”