“Trakya’nın incisi” olarak adlandırılan Tekirdağ’da zeytin hasadı heyecanı yaşanıyor.
Üreticilerin mart ayında ağaçların budanmasıyla başlayan mesaisi, tarlaların sürülmesi ve ağaçların ilaçlanmasıyla devam etti.
Sabahın ilk ışıklarıyla işçiler tarafından zeytin ağaçlarını kırmadan, titizlikle toplanmaya başlanan zeytinler, sandıklara yerleştirildikten sonra nakil için hazır hale getiriliyor.
Gün boyunca toplanan zeytinler daha sonra araçlara yüklenerek, evlerde elekten geçirilip kalitesine göre ayrılıyor. Daha sonra fabrikalara götürülen ürünlerden bazıları sofralık olarak ayrılırken bir kısmı da yıkama, kırma, pres işlemlerini gördükten sonra suyu ve yağı birbirinden ayrıştırılarak zeytinyağına dönüştürülüyor.
41 BİN DEKARDA ZEYTİN YETİŞTİRİLİYOR
Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Öcal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tekirdağ’ın önemli bir tarım kenti olduğunu söyledi.
Tekirdağ’da daha çok Şarköy ilçesinde zeytin üretimi yapıldığını anlatan Öcal, şunları belirtti:
“İlimizde 41 bin dekar alanda zeytin yetiştiriciliği yapılıyor. Bu yıl zeytin üretimimizin 14 bin 500 ton civarında olmasını bekliyoruz. Hasadımız güzel başladı ve 2 hafta daha devam etmesi bekleniyor. İlimizde bir zeytin ağacından yaklaşık 14 kilogram civarında verim oluyor. Çiftçilerimiz için hasat keyifli geçiyor. Hasat edilen zeytinler sofralık ve yağlık olarak ayrılıyor. Zeytinler daha sonra fabrikalarda işlemlerden geçtikten sonra farklı illere gönderiliyor.”
Üretici Vedat Aydın, bu yıl yağışların az olmasının verimi olumsuz etkilediğini ifade etti.
Aydın, bölgede uzun yıllardır zeytincilik yaptığını belirterek, “Biz de ailemizden gördük ve zeytin üreticiliği yapmaya devam ettik. Bölgemiz zeytin üreticiliği için uygun bir konumda. Burada üreticilerin en büyük sıkıntısı zeytin sineği zararlısı. Sürekli ilaçlamalar yapıyoruz ama bunlar da maddi yönden bizi zorluyor. Bu konuda bilimsel bir destek alamıyoruz. Üniversitemizin bu konuda bilimsel çalışma yapmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Şarköy’deki ürünlerin Türkiye’nin her tarafına yağ ve zeytin olarak gönderildiğini ifade eden Aydın, şunları kaydetti:
“Bu işin mesaisi sürekli devam ediyor. Çok emek isteyen bir iş. Sabah 06.30’da kalkıp hazırlanıp tarlaya geliyoruz. Gün boyunca toplanan zeytinleri eve gidince de kalitesine göre boyluyoruz. Yağlık ve sofralık zeytin şeklinde de ayırıyoruz. Gece yatana kadar mesaimiz devam ediyor. Ürünü bekletemiyoruz, mecburen bir an önce elimizden çıkarmaya çalışıyoruz. Burada hasat bittikten sonra biraz dinleneceğiz ve işçiliğimiz tekrar başlayacak. 2 ay bir ara vereceğiz ondan sonra mart ayında yine tarlalara girmeye başlayacağız. Budamayla başlayacağız, sonra tarlanın sürülmesi, ağaçların çiçek açmasıyla her aşamada ilaçlamalarımız başlıyor.”
Üreticilerden Gülşen Ateş de sabahın erken saatlerinde zeytin tarlalarında hasat heyecanı yaşandığını dile getirdi.
Ateş, herkesin severek eğlenceli bir şekilde hasat yaptığını belirterek, “Bazı işçiler zeytinleri silkeliyor, bazıları dalından topluyor, bazıları yerden topluyor. Akşama kadar ne kadar ürün çıkarsa kasalara yerleştirip dönüyoruz. Akşam da zeytinleri elekte eliyoruz 1,2,3 numara diye. Seçtiklerimizi Marmarabirliğe veriyoruz, geri kalan ince zeytinleri de zeytinyağı yapıyoruz. Diğer yıllarda bir ağaçtan 5-6 kasa zeytin çıkıyordu. Bu yıl yağışların az olması nedeniyle verim daha düşük oldu.” dedi.