Dolar/TL kuru bugün 7,30'u, Euro/TL kuru ise 8,60'ı aşarak tarihi zirveyi gördü. Ekonomistler bu yükselişin enflasyon ve işsizlik olarak vatandaşa geri döneceğini belirtiyor. Artan maliyetlerden vatandaşlar kadar şirketler de etkileniyor. Özellikle döviz borcu bulunan şirketleri zor günler bekliyor. Uzmanlara göre Türkiye yakın gelecekteki bir finansal kriz için çok ciddi eğilimler gösteriyor
Merkez Bankası, piyasalardaki aşırı oynaklığın azaltılması için tüm araçları kullanacağını açıkladı
TL neden değer kaybediyor?
Ekonomistlere göre TL'nin değer kaybının altında Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin gerilemesi, kurları düşük tutmak için döviz satan kamu bankalarının açık pozisyonlarının artmasının yanı sıra cari açık, enflasyon ve dış finansmana bağımlılık gibi Türkiye ekonomisinin kronik problemleri yatıyor. Salgın döneminde turizmin durması ve ihracatın azalması da ülkeye döviz girişini engelliyor.
Merkez Bankası piyasalara 100 milyar dolar verdi
Merkez Bankası’nın politika faizinin enflasyonun yaklaşık 4 puan altında kalması yatırımcıları dövize ve altına yönlendiriyor. Türkiye İstatistik Kurumu'na göre temmuz ayında yıllık enflasyon yüzde 11.76 olarak gerçekleşti. Merkez Bankası politika faizi ise yüzde 8.25'te bulunuyor.
Reuters'a göre, kur artışını durdurmak için Merkez Bankası rezervlerinden geçen yıldan bu yana 100 milyar doların üzerinde kaynak kullanıldı. Kamu bankalarının döviz açığı da 10 milyar doları aştı.
Peki kurlardaki yükseliş vatandaşa nasıl yansıyacak?
Türkiye gibi dış finansmana bağımlı ülkeler için doların yükselişi, her vatandaşı yakından ilgilendiriyor. Yerel paranın değer yitirmesi ekonomide domino etkisine neden oluyor. Kur yükselince en başta maliyetler arttığı için fiyat artışları beraberinde geliyor.
DW Türkçe'ye konuşan ekonomist Barış Soydan'a göre dolardaki yükseliş ekonominin büyük problemlere gebe olduğunu gösteriyor.
Ağustos 2018'de ABD ile yaşanan Rahip Brunson krizi dolar kurunun 7.26'ya yükseldiğini hatırlatan Soydan, Türkiye'yi aynı sürecin beklediğine işaret ediyor.
‘Mutfaktaki yangın artacak'
Dolarla enflasyon arasında çok yüksek bir geçişkenlik olduğunu ifade eden Soydan, bunu şöyle anlatıyor:
Döviz borcu olan şirketler daha da zorlanacak
Kur artışı ithal girdiye bağımlılık nedeniyle üretim maliyetlerinin de artacağı anlamına geliyor. Ara malı ithalatına bağlı olarak girdi maliyetlerinin artması ihracatı da olumsuz etkiliyor.
Kurlardaki artış dış finansman maliyetlerini de artırırken, her iki durum da yatırımları olumsuz etkiliyor.
Merkez Bankası’na göre reel sektörün döviz açığı mayıs ayı itibariyle 165 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Döviz borcu olan şirketleri zor bir süreç bekliyor.
“İşsizlik tarafında ağır sonuçları olacak”
Kur oynak olduğunda şirketlerin durup beklemeye geçtiği vurgulayan Soydan,
Soydan'a göre bu durum istihdama da olumsuz yansıyacak. Soydan,
‘Finansal kriz kapıda'
Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Şişman ise son dönemde Türkiye'den sermaye çıkışı olduğunu vurguluyor. Şişman'a göre gidişat böyle olursa en geç ocak ayında bir finansal kriz riski var.
Şişman
Küresel piyasalarda doların gerileyişi sürüyor
Öte yandan Türkiye'de kurlar yükselirken dünyada dolar endeksi 28 ayın en düşük seviyesinde bulunuyor.
Küresel piyasalarda ABD'nin koronavirüs ile mücadelede başarısız olmasının ülke ekonomisini etkileyeceği beklentisiyle dolar geriliyor.
Pelin Ünker / DW Türkçe