Kötü kokmamak için bitkilerden yaptıkları deodorantları kullanırlardı.
Mumyalama yapılırken organlar çıkartılırdı.
Cesedin beyni, burun deliklerinin birinden girilerek çıkarılırdı ayrıca bağırsakları da çıkarılır ve kanopi adı verilen kavanozlara konulurdu.Ayrıca, ruhun kalpte olduğuna inandıkları için vücuttan çıkarmadıkları tek organ da kalptir.
Kişi aksi ispat edilene kadar suçlu kabul edilirdi.
Normalde aksi ispat edilene kadar masum kabul edilir ama mısırlıların hukuk yöntemi böyleymiş..
Firavunlar saçlarının görünmesini istemezler bu yüzden de başlarına bir taç ya da 'nemes' adında bir başlık takarlardı.
Nedenini bilmesek de tek bir saç telinin görünmesine bile tahammülleri yoktu.
Hem erkekler hem kadınlar makyaj yapardı.
Makyaj yapmalarının amacı düşünülenin aksine güzel görünmek için değil güneşten koruduğuna inandıkları içindir.
Zengin Mısırlılar saçlarını kazıtır ve peruk kullanırlardı.
Hem erkek hem kadın zenginler saçını kazıtırken, diğer sınıfa mensup olanlar ya saçlarını uzatır ya da saçlarına domuz kuyruğu takarlardı.
Firavunlar sivrisineklerden korunmak için vücuduna bal sürülmüş köleleri kullanırlardı.
Biraz acı verici bir meslek olsa gerek..
Antibiyotik kullanımının temeli Mısır'a dayanmaktadır.
Enfeksiyonlar için küflü gıdalar ve toprak kullanırlarmış. En yaygın olanı da yaralara küflü ekmek bastırmaktı.
Firavunlar öldükleri zaman onların hizmetçileri de öldürülüp, Firavunlarla beraber gömerlerdi.
Fakat söylentilere göre bunu, Birinci Hanedanlıkta iki firavunun harici kimse yapmamıştır.
Sürdükleri rujları ezilmiş böceklerden yaparlardı.
Kırmızböceğini ezdikten sonra kaynatıp dudağa sürmeye hazır hale getirirler ve kıpkırmızı bir ruj ortaya çıkarırlarmış.
12 yaşına kadar çocuklara kıyafet giydirilmezdi.
Yüksek sıcaklar yüzünden çocuklar kıyafet giymezken, erkekler de etek giyerlerdi.
II. Ramses'in sekiz resmi eşi ve 100 cariyesi vardı.
Hatta Ramses, MÖ.1212'de öldüğünde 90 yaşını çoktan geçmişti.
Deneme evliliği yaparlardı.
Bu evlilikler birkaç yıl sürer ve eşler anlaşamazsa ayrılmak isteyen tarafın belli bir tazminat ödemesiyle evlilikleri sona ererdi.
Ekmek ve bira günlük besinlerinin en önemli kısmıydı.
Sebze ve meyve tüketiminin yanında, balık ve hayvan etlerini de tuzlayıp kurutup pişirmeye hazır hale getirirlerdi.
Piramitleri köleler değil, Firavunun istihdam ettiği Mısırlı işçiler ve ustalar inşa etmiştir.
Giza'daki piramitlerin yakınlarında yapılan kazılarda ortaya çıkan mezarlar, kölelerin mezarları olmadığını göstererek gerçeği ortaya çıkarmış oldu.