Yeni parti kuracağı iddialarıyla gündemde olan Muharrem İnce, 4 Eylül'de “Bin Günde Memleke Hareketi” isimli bir hareket başlatacağını duyurdu. İnce, “Bu hareket ırk, din, dil ayrımcılığına şiddetle karşı çıkacaktır. Kadına şiddet ve çocuk istismarına en yüksek sesle karşı çıkacaktır” diye konuştu.
Ankara'da basın toplantısına “Herkes konuştu ama bir tek Muharrem İnce konuşmadı. Şimdi Muharrem İnce konuşacak” ifadeleriyle başlayan İnce, ilk olarak hükümete ekonomi üzerinden yüklendi:
“Ekonomide yükselişi buzdolabına bağlayan cumhurbaşkanı”
“Türkiye tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Mühürsüz oy pusulaları ile kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sorunları daha da derinleştirmiştir. Devlette tek adam buyruklarını uygulayan mekanizmalar ortaya çıkmıştır. Bu dönemde din ve vicdan arasındaki bağ koparılmıştır. Ne yazık ki bizler zengin toprakların yoksul çocukları haline geldik. Türkiye'de atıl bekletilen yenilenebilir enerji kaynakları devreye alındığında daha bağımsız, daha verimli bir enerji geleceği mümkündür. Dış politikada denge politikaları kuramayıp gelgitler yaşayan, parasını ödediği savunma sistemlerini alamayan, sorunlarını çözmek yerine erteleyen bir ülke haline geldik. Ekonomideki yükselişi buzdolabı satışına bağlayan bir Cumhurbaşkanı var.”
“CHP ile özdeşleşen ön seçim artık yok”
CHP yönetimine eleştiriler getiren İnce, şunları söyledi:
“CHP ile özdeşleşen ön seçim artık yok. CHP ile özdeşleşen ön seçim artık yok. Kurultaylarda 5 dakika konuşabilmek için büyük mücadele vermek gerekiyor. Bugün kurultayda CHP Genel Başkanı bir konuşmacıyı dahi dinlememiştir, çekip gitmiştir. Kurultayın seçmediği PM üyesini iki satırlık yazı ile, ben Genel Başkan Yardımcısı görevini ona veririm diyerek kurultay iradesini tanımayan bir Genel Başkanımız var artık. Önce dostlarına değil, önce kendi evlatlarına güvenmelidir.”
“Ayrılsam bile CHP'yi kurtarmak için ayrılırım”
“CHP dilekçe ile kurulmuş bir parti değildir, ayrılırken de dilekçe ile ayrılmak olmaz. Ayrılsam bile CHP'yi kurtarmak için ayrılırım. Salıdan salıya iktidarın kuyuya attığı taşları temizlemek, kolay yolu seçmek muhalefet olarak kalmaktan memnun olmak demektir. AKP çökecek ama Türkiye'nin üstüne çökecek. AKP çökerken CHP kurtarıcı değil seyirci rolü üstleniyor. Türkiye'nin sorunlarını ne tek adam iktidarı ne tek adam muhalefeti çözebilir. Türkiye seçeneksiz değildir. Ecevit'in yüzde 42'si mümkündür hatta yüzde 50+1 de mümkündür. Bizim başlattığımız hareket muhalefet hareketi değildir. Amacımız bir çıkış yolu göstermektir. Türkiye'nin barışmaya, üretmeye ve adil bölüşmeye ihtiyacı vardır.”
“Bizim hareketimizin amacı umutsuzluğu yok etmek, çıkış yolu göstermektir”
“Türkiye saray rejimine mecbur değildir. Türk seçmeni tutucu da değildir. Yüzde 80'i değişkendir. Ben inanıyorum ki, Ecevit'in yüzde 42'si mümkündür, 50+1 de mümkündür. Bizim hareketimizin amacı umutsuzluğu yok etmek, çıkış yolu göstermektir. Türkiye'nin barışmaya, üretmeye ve adil bölüşmeye ihtiyacı vardır. Hareketin adı bin günde memleket hareketidir. Bu hareket gücünü de, finansmanını da, yönünü de milletten alacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl millet bizi finanse ettiyse yine edecektir. Bin Günde Memleket Hareketi'ni 4 Eylül'de başlatıyoruz. Bu hareket ırk, din, dil ayrımcılığına şiddetle karşı çıkacaktır. Kadına şiddet ve çocuk istismarına en yüksek sesle karşı çıkacaktır. Bütün bu anlattıklarımın içinde bir cumhuriyet öğretmeninin ülkesi ile ilgili güzel düşleri vardır ama bunun içinde milletin haklı talepleri de vardır. İleride size tanıtacağım, alanında uzman, memleket işlerine kafa yoran arkadaşlarımla birlikte yollara düşeceğiz, Allah yardımcımız olsun. “
Seçim gecesi nerdeydi?
Muharrem İnce, 24 Haziran’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi gecesi hakkında şunları söyledi:”İki yıldır arkadaşlarım kırıldı, uykusuz geceler geçirdim. Seçim gecesi neredeydim? Bitmedi bu, anlatayım. Zonguldak'a mitinge gidiyorum. Bartın Milletvekilimizi görevlendirdim, öğrendim ki yeni listeye konmamış, tek gerekçe İnce'ye yakın olması. Ben hangi moralle miting yapacağım. TV'lerde bir Kemal Bey'in reklamı bir benim reklamı. Kılıçdaroğlu'nun reklamını neden veriyorsunuz, aday değil ki, talimat veriyorlar reklamlarımı kesiyorlar. Bu psikoloji altında bana miting yaptırıyorlar. Moralimi bozmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Bilboard'lara afişlerimiz az asıyorlar. Seçim gecesine geldik. Bana bilgi verin diyorum, bilgi vermiyorlar. Bilgi yok, nasıl çıkacağım milletin karşısına. Sabah oldu, tutanakları aldınız mı dedim, aldık. Teşekkür edelim dedik. YSK'ya yazı yazdım, CHP kaç sandıkta gözlemci vermemiş. 13 bin sandıkta gözlemci yok. 4 milyon oy yapar bu. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar. Erdoğan kaç oy az alsa ikinci tura kalacaktır. 1 milyon 300 bin oy. Gece yarısı çıktı bizim genel başkan yardımcıları seçim ikinci tura kaldı dediler, nereden biliyorsun. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar, benden yalan söyleyip milletin karşısına çıkmamı istiyorlar. Bana neredeydin diyenlerden özür diliyorum ama unutmayın ki bana veri vermediler.”