Türkiye bugün bağımsızlık mücadelesindeki dönüm noktalarından biri olan şanlı zaferi kutluyor. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun zaferle sonuçlandırdığı Büyük Taarruz’a ilişkin ayrıntıları hep birlikte hatırlayalım…
15 Mayıs 1919’da İtilaf Devletleri’nin izniyle Yunan Ordusu İzmir’e çıkarma yaptı.
1920’de TBMM’nin açılması üzerine işgal güçleri, tüm baskıcı politikalarını Atatürk ve silah arkadaşları üzerine yoğunlaştırdı, özellikle Batı Cephesi’nde hareketlilik başladı.
Bir yıl hazırlığın ardından 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz başladı
Sakarya’da 22 gün 22 gece süren kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla, bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra 26 Ağustos 1922’de, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Büyük Taarruz’u başlattı.
30 Ağustos sabahı Dumlupınar’daki meydan muharebesinde kahraman Mehmetçik, Yunan birliklerini Allıören, Keçiler, Kızıltaş deresi yolunun iki yanında tamamen sarıp imha etti.
Kızıltaş deresi bölgesinde açık kalan alandan bazı Yunan birlikleri, General Trikopis, General Diyenis ve birçok Yunan komutanı kaçtı.
“Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!”
Mustafa Kemal Paşa, Büyük Zafer sonrası 1 Eylül’de Dumlupınar’da, Batı Cephesi’ndeki tüm subay ve erlere okunmak üzere yayımladığı bildiride,
Kahraman süvariler gözyaşları arasında İzmir’e girdi
1 Eylül’de Gediz’in düşman işgalinden kurtuluşunu, 3 Eylül’de Emet ve Tavşanlı’nın kurtuluşları izledi, 9 Eylül’de İzmir’de Yunan ordusunu denize döken Türk ordusu, Mustafa Kemal Paşa’nın emrini büyük bir başarıyla yerine getirdi.
İzmir’in 9 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtuluşunu Anadolu Ajansı, şu ifadelerle haberleştirdi:
Verdiği sözü yerine getiremediği için intihar eden Albay Reşat Bey
Büyük Taarruz’dan akıllarda kalan en önemli olaylardan biri, 57’nci Tümen Komutanı Albay Reşat Bey’in, 27 Ağustos’ta Çiğiltepe’nin alınmasının yarım saat gecikmesi üzerine, görevini yerine getirememenin üzüntüsü ile kendisini vurarak intihar etmesiydi.
Mustafa Kemal Paşa’ya, Çiğiltepe sırtlarında çarpışan 57’nci Tümen Komutanlığını yeniden telefonla aradığında Albay Reşat Bey’in intihar ettiği söylendi ve ”Yarım saat zarfında o mevkiyi almaya size söz verdiğim halde, sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam” yazdığı notu okundu.
Çiğiltepe, Albay Reşat Bey’in ölümünün 15 dakika sonrasında düşman askerlerinden kurtarıldı.
“Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı”
Büyük Önder Atatürk, Büyük Zafer’den tam iki yıl sonra, 30 Ağustos 1924’te, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı’nın temel atma törenine katılmak üzere Zafertepe Çalköy’e geldi.
Törene katılanlara iki yıl öncesini hatırlatan Atatürk, Büyük Zafer’i şu cümlelerle anlattı:
Bu içeriklere de göz atmak isteyebilirsiniz