Harry Potter Evreninin En Güçlü Büyücüsü Albus Dumbledore’un Sanıldığı Kadar Mükemmel Olmadığının Kanıtları

Gryffindor’un 150 puan önünde, 472 puanla okul şampiyonu olan Slytherin’in hakkını son anda verdiği puanlarla yedi bu adam. Matematiği de kötü belli ki. Harry, Hermione ve Ron’a 50’şer puan dağıttıktan sonra “aa bi dakka lan, aynı oldu puanlar” diye düşünmüş olacak ki Neville’ye nereden çıktığı belli olmayan bir 10 puan vererek Gryffindor’u şampiyon yaptı. Sonra niye Slytherin’deki çocuklar niye Voldemort’un saflarına geçiyor? Yıllarca hor görüldükleri için olmasın?

Voldermort’un taşın peşinde olduğunu bildiği halde, öyle güvenlik önlemleriyle saklamış ki birinci sınıfa giden Harry ve arkadaşları bile rahat rahat aşıyor bu engelleri. Gerçi daha sonra hepsine 50 puan verebilmek için kurmuş olabilir bu tezgahı. Beklenir bu adamdan.

Okulun ilk günü “Yasak Orman çok kötü, kesinlikle gidemezsiniz” diyen adam, birinci sınıf öğrencilerini “ceza” olarak Yasak Orman’a gönderiyor. Bu nasıl vicdansızlıktır? Ayrıca bu yüzden az daha Harry’nin ölümüne sebep olacağını da hatırlatalım.

Tom Riddle’ın odayı açtığını bilmesine rağmen suçun Hagrid’in üzerine kalmasına göz yumdu. Hagrid de bir garip, buna rağmen Dumbledore’a minnet duyuyor. Oysa ki bacaksız Tom Riddle’ı bir Veritaserum ile konuşturabilirdi. Bu sayede yılanın başını küçükken ezerdi.

Dumbledore Harry’nin anne babasının yerini, Peter Pettigrew ve Sirius Black’in bildiğini bilmiyor muydu? Çok yüksek ihtimal biliyordu. Ayrıca Sirius’un arkadaşlarına ihanet etmeyecek karakterde olduğunu da bilmesi gerekirdi. Sirius Azkaban’da 12 sene boş yere yatarken, o müthiş kudretini kullanıp “ya bu adam suçsuz olabilir” diyerek yetkilileri harekete geçiremez miydi? Geçirirdi ama yeltenmedi bile.

Üç Büyücü Turnuvası’nda 4. büyücünün ne işi olduğunu sorgulamak bir yana; yaşı turnuvaya katılmaya yetmeyen, her daim ölüm tehlikesi olan Harry’nin turnuvaya gitmesine engel olmadı. “Bu çocuğun adını kadehe kötü niyetli bir kişi atmış olabilir” bile demedi.

Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nda Harry’i sallamayarak çocukcağızı çileden çıkarmıştı hatırlarsınız. Gerçi bunun hata olduğunu kendisi de kabul etti. Ancak Lord Voldemort geri dönmüşken Harry ile arasına mesafe koymak nasıl bir karardır? Ayrıca kehaneti Harry’e anlatıp işlerin karmakarışık olmasını engelleme imkanı varken bunu da yapmadı. Neyi amaçlıyordun ey Dumbledore?

Ailesi öldürüldükten sonra Harry’i, ondan nefret eden teyzesine bırakıp çocuğun leş gibi bir çocukluk geçirmesine sebep olması da ayrı bir skandal. Ayrıca bu çocuk büyüyünce Voldemort onu öldürmek için peşine düşecek. Ver işte büyücü bi ailenin yanına azcık sihir öğrensin, yıllar sonra okula gelince sudan çıkmış balığa dönmesin çocuk. Senin yüzünden 16 yaşına gelinceye dek yapılan her büyüye şaşırıp durdu eleman.

Okuldaki temizlik ve onarım işlerini 2 saniyelik büyülerle halledebilecek onlarca insan var. Ama yine de gariban, büyü yapamayan Filch’e yaptıması da ayrı bir olay. Gerçi “Filch kofti, kimse buna iş vermez, bir işin ucundan tutsun da SGK’lı bir işi olsun.” diye düşünülerek yapılmış iyi niyetli bir hareket de olabilir bu. Hadi pek yüklenmeyelim bu sefer.

Dumbledore’un “Karanlık Sanatlara Karşı Savunma” hocası seçimleri de resmen skandal. Kafasının arkasında Voldemort taşıyan Quirell, şarlatan Lockhart, Deligöz kılığındaki Crouch, sinir bozucu Dolores Umbridge… 

Yıllarca elinin altında Snape gibi bir cevher olmasına rağmen ısrarla onu yanlış mevkide oynatan Dumbledore, bu hareketiyle Hogwarts taraftarlarına saç baş yoldurdu.

Harry’nin şansı yaver gitmese ve ölmeden önce Snape’in yanında bulunmasa kendisinin Hortkuluk olduğunu nasıl öğrenecekti? Böyle bir şey şansa bırakılır mı ey Dumbledore? Snape’in deyimiyle “çocuğu bir kurbanlık koyun gibi yetiştirmen” de cabası.

James Potter’ın bir görünmezlik pelerini olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak bu pelerinin bir ölüm yadigarı olduğunu ve ölümün bile zarar veremediğini pek kimse bilmiyor. Gariban James ve Lily de bilmiyor. Kim biliyor? Albus Dumbledore. Ama buna rağmen pelerini kullanmayıp başka fanteziler deneyen de kendisi. Sonuç; iki ölü, bir yaralı.