Hiçbir şey göründüğü gibi değil…
Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=4lDMMGy_…
Futbolcuların kendisine attığı mesajları yayınlayarak tanımaya başladığımız trans kadın Beren Güney’in Instagram’da çok şatafatlı bir hayatının olduğunu görüyoruz.
Biz böyle zannetsek de aslında Beren, görünen kişi olmadığını anlatmak için Katarsis X-TRA programının kırmızı koltuğuna konuk oldu. Bize gerçek Beren’i, acılarını, yaşadığı zorlukları anlattı.
Beren’in hikayesi 6 yaşında hep kız arkadaşları ve kuzenleriyle oynarken başlamış. Bir şeylerin yolunda gitmediğini daha o yaşlarda anlamış. Okulda kız çocuklarıyla evde de kız kuzenleriyle oyunlar oynarmış.
Barbie bebeklerle büyüyen bir çocukmuş. Babası bu durumu görünce de hep Beren’e bebek alırmış. Büyüyünce Barbie bebekler gibi güzel olmak da istiyormuş. Tabii Barbie bebeklerin dışında annesini de çok güzel buluyormuş. Onun bakımlı olması, görüntüsü ilgisini çekiyormuş.
Gel zaman git zaman ergenlik döneminde bir gün evde yalnız kaldığında annesinin kıyafetlerini denediği sırada komşu çocukları Beren’i görmüş ve ertesi gün ona herkes “nonoş” diye seslenmeye başlamış.
Küçük bir yerde yaşadıkları için de kısa sürede bu durum yayılmış ve akran zorbalığına maruz kalmış. Sadece sözel olarak değil, fiziksel şiddet de yaşamış.
Bu yaşadığı zorlu günlerde sürekli okulda tek başına vakit geçiriyormuş Beren. Erkeklerin yanında soyunmak istemediği için Beden Eğitimi dersleri ona eziyet gibi geliyormuş.
Bu “nonoş, top” kelimesini aşmak da yıllarını almış.
Bir gün yine arkadaşlarının “Sen topsun, nonoşsun.” dediği sırada annesi gelip “Aç oğlum göster.” diyerek Beren’in erkek olduğunu kanıtlamaya çalışmış.
Annesini ve babasını çok seven Beren, onların üzülmemesi için olmadığı bir bedende onların istediği şekilde davranmaya çalıyormuş. Tabii bir türlü bunu başaramamış.
Bu yaşananlarla birlikte Beren’in aklında hep ölüm düşüncesi de dolanıyormuş. Bir gün dayanamayıp ağlayarak annesini yanına çağırmış “Ben öyleyim, ben insanların söyledikleri şeyim!” diyerek her şeyi anlatmış.
Annesi de, “Bunun bir tedavisi vardır” diyerek durumu kabullenmemiş tabii.
Aile apartmanında yaşadıkları için sürekli kötü sözlere, alaylara maruz kalıyormuş. Daha fazla kendisini yaralayan bu sözleri duymamak için odasına kapanmış.
Bir süre geçtikten sonra artık insanların istediği gibi erkek olmaya karar vermiş ve bir kız arkadaşıyla cinsel birliktelik yaşamak istemiş fakat yapamamış.
Artık ailesi sonunda Beren’in durumu kabul ederek Amerika’ya göndermiş. Hiçbir tanıdığı olmayan ve dilini bilmediği bu ülkede bir süre yaşamaya gayret etmiş fakat daha sonra Türkiye’ye dönme kararı almış.
Amerika’dan Türkiye’ye dönen Beren için artık bambaşka bir hayat başlamış. Amerika’dayken kadın olmaya karar veren Beren, döndüğünde bunun için adımlar atmak istemiş fakat karşısına anne engeli çıkmış.
Beren Türkiye’ye dönerken annesi, artık onu erkek kıyafetiyle ve kısa saçlı haliyle görmek istediğini, yapmadığı takdirde de ya kendisini öldüreceğini ya da evlatlıktan reddedeceğini söylemiş.
Bunu kabul etmek zorunda kalan Beren, erkek kıyafeti giymek zorunda olduğu için evden dışarıya bir sene boyunca çıkamamış.
Beren’in bu haline daha fazla dayanamayan ailesi sonunda ikinci kez ikna olmuş ve bundan sonra Beren cinsiyet değiştirme operasyonlarına başlamış.
İlk önce testislerini aldırmış daha sonra da ses değiştirme ameliyatı, ardından göğüs ve cinsiyet değiştirme operasyonu geçirmiş. İlk zamanlar bunların yeteceğini düşünse de yaşadığı bir ilişki nedeniyle “kimsenin reddetmeyeceği bir kadın olmak” için defalarca bıçak altına yatmış.
Tam 7 kere burun, 5 kere göğüs ameliyatı olmuş. 2 kere dudak kaldırma, elmacık kemiği ve çene ucu törpületme, yüz ve göz çektirme, 5 kere bacak doldurma, popo büyütme ve 5 kere de topuk protezi operasyonlarını geçirmiş.
Sadece tek düşüncesi erkeksi gördüğü her yeri değiştirmekmiş fakat hiçbir şekilde kendisinde yaptığı değişiklikleri yeterli bulmamış.
Beren’in hikayesinin tamamını buradan dinleyebilirsiniz;