YEŞİLLER üyesi Alman parlamenter Sergey Lagodinsky, Hüriyet’e konuştu. Lagodinsky, Türkiye’nin AB ve özellikle de Avrupa Parlamentosu (AP) ile ilişkilerde son derece hassas olduğu terör örgütü PKK ile araya mesafe konulması ve ‘hiçbir şekilde ortak olunmadığı’ mesajının açıkça verilmesi gerektiğini kaydetti. Mevcut ortamda müzakerelerde ilerleme sağlanamamasını hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanlarında yaşanan sıkıntılara ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna düzenlediği operasyona bağlayan Lagodinsky, “Ancak bu Türkiye’nin endişelerinin farkında olmadığımız anlamına gelmiyor. Tabii ki güvenlik konuşmalıyız ve mesafe koyup açıkça PKK’nın hiçbir şekilde ortağımız olmadığını söyleyebilmeliyiz” dedi.
‘MÜZAKERELER SÜRMELİ’
AP’de müzakerelerin dondurulmasıyla başlayan ve gelinen aşamada müzakerelerin tamamen sona erdirilmesi çağrılarına dönüşen bir eğilim hâkimken Lagodinsky bunun doğru çözüm olmadığı görüşünde. Alman parlamenter, “Daha Avrupalı olmak, ortak geleceğin önündeki engelleri kaldırmak için birbirimizi eleştiriyorsak bu doğru yöntem, ancak mevcut durum kullanılarak ve istismar edilerek müzakerelerin sona erdirilmeye çalışılmasına karşıyım. Bu özellikle AP’nin sağ kanadında ilişkiyi raydan çıkarmak için bir fırsat olarak görülüyor” ifadelerini kullandı.
‘DAHA FAZLASI YAPILABİLİRDİ’
İlişkilerin çok karmaşık ve kritik düzeyde olduğuna işaret eden ancak mevcut durumun sorumlusunun AB olmadığını kaydeden Lagodinsky şunları söyledi: “Sürecin çok uzun sürdüğü, AB’nin Türkiye için önemli olan sorunlara eğilmediği eleştirisinde bulunulabilir. Örneğin vize muafiyeti konusunda tüm pürüzlere rağmen geçmişte işbirliğine daha açık olabilirdik ya da Gümrük Birliği konusunu daha önce konuşabilirdik, ancak bunları şimdi konuşmak zor çünkü kontekst farklı.”
?
‘AVRUPA’DA MÜSLÜMAN DÜŞMANLIĞI VAR’
Türk kökenli Müslümanlara Avrupa’da nasıl davranıldığı konusunda Türkiye’den gelen eleştirilerle yüzleşmek gerektiğinin altını çizen Lagodinsky, “Avrupa’da sağlıksız ve kabul edilemez bir Müslüman düşmanlığı var. Bunu telkin eden bazı partiler AP’nin de parçası. İlişkiyi ayna gibi görüp kendimize neyin yanlış gittiğini sormalıyız. Ancak karşı taraf sınırları geçerken, Avrupalılar olarak insanların neden hapsedildiklerini anlamazken vicdan muhasebesi yapmak zor. Her aşaması yıkıcı olan çok kademeli bir oyunun içindeyiz” diye konuştu.
“Kabul etmeliyiz ki Türkiye’ninki uzun bir süreç. Türk tarafında bir tür hayal kırıklığı olması anlaşılabilir bir şey” diyen Lagodinsky, Türkiye’de toplumun ülkenin neden üye yapılmadığını sorduğunu, bunun da cevap bulunması gereken meşru bir soru olduğunu söyledi. İlişkide stratejik bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu vurgulayan Sergey Lagodinsky sözlerini şöyle sürdürdü: “Stratejik olmayan bir ortaklığımız var. Ortak olduğumuzu biliyoruz ancak bu ortaklığın stratejik hedefinin ne olduğunu bilmiyoruz. Birlikte büyüdük. Biz Türkiye için en önemli pazarız, Türkiye bizim için beşinci önemli pazar. Göç gibi konularda bağımlıyız, kültürel açıdan bağlıyız. Almanya’daki Türk kültürü onlarca yıllardır ülkemin bir parçası ve bizim gerçeğimiz. Dolayısıyla birbirimizden ayrı yaşamamız mümkün değil. Ancak bu birlikteliğin iki tarafça kabul edilen açıkça formüle edilmiş bir hedefi yok. Ziyaretimde Türk tarafının hedefinin net olduğunu gördüm. Kendilerini Avrupalı bir geleceğe yönlendirmek istiyorlar. Biz de topluma, sadece hükümete değil, bu hedefe açık olduğumuzu söylemeli ve bunun işaretini vermeliyiz.”
‘DİYALOGSUZ OLMAZ’
Askı evresinde olan bir üyelik müzakeresinin söz konusu olduğunu hatırlatan Lagodinsky, “Ev ödevlerimizi yapmalıyız. Türk tarafının ödevi de hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki durumu iyileştirmek ve kuzey Suriye’deki durumu netleştirmek. Kıbrıs da bir sorun tabii ki. Ben iki tarafın müzakere edilmiş bir çözüm için bir araya gelmesinden yanayım” dedi. Her zaman diyalogdan yana olduğunu söyleyen Lagodinsky, “Diyaloğu keserek sorunları çözemezsiniz. Konuşmaya devam etmeliyiz. Diyaloğun işlemesi için ise karşılıklı saygıya dayanması gerekiyor. Sürecin duygusallaştırılması da sağlıklı değil” ifadelerini kullandı.
GÜVEN SORUNU
AB ile Türkiye’nin en önemli sorununun güvensizlik ve ortak değerlere yönelik güvenin kaybedilmiş olması olduğunu belirten Sergey Lagodinsky, “Yeniden ortak bir frekansta buluşabilmek, sorunları, birinin söylediğini diğerinin duymadığı hissiyatına kapılmaksızın konuşabilmek isteriz” dedi. KPK Başkanı olarak işinin ve arzusunun diyalog ve iletişimi ortak paydalar üzerine koyarak ortak bir Avrupa geleceği yaratmaya çalışmak olduğunu kaydeden Lagodinsky, “Bu bağlamda her iki taraf için de bazı sorunları eleştirmek mümkün ve gerekli. Türkiye’nin AB entegrasyonu konusunda tüm partiler ve temsilciler hevesli. Sivil toplum temsilcileri ve insan hakları savunucuları da aynı çizgide. Bunu hatırlayıp aklımızda tutmamız gerekiyor. Bu beni motive eden bir şey” diye konuştu. Lagodinsky, KPK’nın, Türk tarafı kendisini hazır hisseder hissetmez, en kısa zamanda toplanmasını arzuladığını söyledi.