Nevzat Devranoglu
ANKARA, 10 Kasım (Reuters) – TL’de yaşanan %5’in üzerindeki değer artışı 2018 üçüncü çeyrekten beri en büyük yükseliş olurken yabancı yatırımcıların Türkiye pozisyonlarını artırmak için aslında ne kadar istekli olduğunu gösterdi.
Yatırımcıların bundan sonra ise 19 Kasım tarihli Merkez Bankası (TCMB) faiz kararına odaklanması bekleniyor.
TL’deki değer kazancı ekonomi yönetiminde yapılan yeni atamalar sonrası, ekonomi politikalarında piyasa lehine net bir değişim olacağı beklentisiyle yaşandı. TL’nin değer kazanmasının ardından varlık fiyatlarındaki yükseleiş hisse, tahvil, CDS, eurobond piyasalarında da belirgin şekilde hissedildi.
TCMB başkanlığına Murat Uysal’ın yerine AKP’de en kıdemli ekonomi yöneticilerinden olan Naci Ağbal, bunu takiben sosyal medyadan sürpriz şekilde istifa eden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yerine ise Lütfi Elvan atandı.
Elvan’ın ataması bugünkü resmi gazetede yer aldı.
TL’de dün dolar karşısındaki değer kazancı bir ara %6’nın da üzerine çıktıktan sonra %5’e yakın seviyelerdeydi. Bankacılar hareketin en büyük bölümünün yabancı yatırımcıların işlemlerinden gerçekleştiğine, swap piyasası işlemlerinin Londra’da TL pozisyonlarının bir gün için oldukça belirgin bir artış gösterdiğine dikkat çektiler.
Dolar/TL TCMB’nin piyasaların beklentilerini karşılayamayan adımları ve ABD seçimleri kaynaklı küresel fiyatlamalarla Cuma günü 8,58 ile rekor kırmıştı.
Dolar/TL dün 8,005 seviyesine kadar geriledi. Kur bu sabah ise saat 08.56’da 8,1700 / 8,1950 seviyesinde işlem gördü. Aynı saate euro/TL 9,6663 / 9,6971 seviyesinde, sepet bazında TL ise 8,9186 / 8,9467 seviyesine oldukça sert geriledi. Euro/TL’deki düşüş 10,19’dan başlarken sepet bazında TL’deki düşüş ise 9,38’den başladı.
Bir bankanın döviz masası müdürü, “Dün döviz piyasalarında yapılan işlemlerin dağılımına baktığımızda hareketin en büyük bölümünün yabancı yatırımcılardan geldiğini görünüyor. Lokallere baktığımızda bireysellerde hem döviz satışı hem döviz alımı yönünde işlemler var. Kurumsallarda ise döviz alımının daha belirgin olduğunu görüyoruz.” dedi ve ekledi:
BIST-100 .XU100 endeksinde yükseliş dün %3’ü aşarken bankacılık endeksi .XBANK ise %6’nın üzerinde prim yaptı. CDS’ler 550 baz puandan kısa sürede 500 baz puanın altına sert gerileyerek 450 puana yaklaştı. Eurobond getirileri de sert düştü, altın fiyatı 500 TL’nin altına geriledi.
EKONOMİ YÖNETİMİNİN İLK SINAVI 19 KASIM OLACAK
Piyasalar hala siyasilerin ekonomi yönetimine ilişkin bu ani değişime yorumlarını duymak istiyor. Piyasa siyasette yeni görevden alma/atamaların olup olmayacağını da izliyor. Ancak TL’de piyasanın yeni atamaların ardından izleyeceği en önemli gelişme olarak TCMB’nin 19 Kasım tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) öne çıkıyor.
Ağbal TCMB başkanı olarak ilk açıklamasını ise dün sabah yaptı. Açıklamada, fiyat istikrarı için tüm araçların kararlılıkla kullanılacağına dikkat çekildi. Ağbal 19 Kasım’daki PPK’ya kadar mevcut durumun gözden geçirileceğini; oluşacak veri ve değerlendirmelerle gerekli politika kararlarının alınacağını vurguladı. mesaj faiz artışına ilişkin ilk sinyal olarak yorumlandı. Bazı yatırımcılar ise hala Türkiye görüşünü değiştirmek için 19 Kasım tarihini bekliyor.
Rabobank’tan Piotr Matys, dün yaşanan hareketi düzeltme olarak tanımlarken “Düzeltme ile sürdürülebilir toparlanma arasında önemli bir fark bulunuyor. TL konusunda uzun vadeli yükseliş görüşü benimsemek için çok daha yüksek faiz oranları ve yapısal reformlara güçlü bir bağlılık gerekli. Bunun için çok erken ve önce TCMB ve Erdoğan yönetiminden somut adımlar atılması gerekiyor.” dedi.
Ağbal görevi Uysal’dan devralmasının ardından, hafta sonunda İstanbul’da kamu ve özel bankaların genel müdürleri, sivil toplum kuruluşları, iş çevreleri ve düzenleyici kurumlar ile tek tek görüşerek ekonomideki gelişmeleri değerlendirirken, ardından Pazar günü akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a brifing verdi. Cumartesi devir teslim sürecinde TCMB’nin mevcut yöneticileri de görüşmüştü. Bu görüşmelerin ardından piyasadaki beklenti Ağbal’ın rezerv kayıpları gibi politikalara sıcak bakan bazı yöneticilerle çalışmayı tercih etmeyebileceği yönünde.
Atama ve istifalar öncesi TL’nin dolar karşısındaki son 3 yıldaki değer kaybı %55 civarındaydı. Bu verilere göre 22 gelişmekte olan para birimi değerlendirildiğinde TL açık ara en çok değer kaybeden para birimi konumunda. TL’nin bu yılki kaybı ise %30 seviyesinde.
Son dönemde rekabetçi TL söylemiyle birlikte uygulanan politikalar yabancı yatırımcıların portföylerinde sert azalışların yanında kamunun 2019’dan beri 130 milyar dolara yaklaşan döviz arzı ile sonuçlandı. Bu yıl lokaller 27,4 milyar dolar tutarında döviz ve altın alırken yabancılar ise hisse senetlerinde 5,8 milyar dolar, sabit getirili varlıklardan 7,6 milyar dolar satış yaptı. TL cinsi iç borçlanma piyasasında %20 – 25 ağırlığa sahip yabancılar bugünlerde bu oranı %3’lere kadar düşürmüş durumda. Türkiye’nin portföy çıkışlarını dünyada getiri arayışının yüksek olduğu, TL’nin reel bazda tarihi en düşük seviyesinde olduğu bir dönemde yaşıyor.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) geçen hafta 550 puan civarında dalgalandıktan sonra dün sert geriledi. CDS saat 09.04’te 463 / 473 baz puan seviyesinde.