CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye erken seçim çağrısında bulundu. Kılıdaroğlu, “Ülke yönetilmiyor. Bu ülkenin kurtuluşu bir an önce seçime gitmektir. Bunu kime söylüyorum? Sayın Bahçeli’ye söylüyorum. Bu ülkeyi seviyorsan çık kardeşim yarın sabah de ki, ‘Yeter artık’. Türkiye’yi seçime götür” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT TV’de gazeteciler İnan Demirel, Akif Beki ve Yavuz Oğhan’ın sorularını yanıtladı.Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şu şekilde:
“Yarın olacakmış gibi seçime hazırlanıyoruz”
“Fezlekeler gelir, görmeden bir şey söyleyemeyiz. Arkadaşlarımız bakarlar, doğru mudur, yanlış mıdır, bakılır, ona göre karar verilir. Dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra Milletvekili sayısı düşerse bir ara seçim olur mu, kaçınılmaz olursa olur.
Belki hükümet bir erken seçim bile yapabilir. Zaten biz seçime hazırız. Diyelim ki zorladık. MHP ve AKP de gitmiyoruz dediler. Kim karar alacak? Parlamentodan bu karar çıkmadan nasıl yapacağız? Gerçekleri görmeden, söylemle sonuç elde edilirse, söylemde bulunalım.
Yarın seçime gidilecekmiş gibi bütün hazırlıklarımızı yapıyoruz. Seçimde açıklayacağımız projeleri bile hazırladık. Çünkü her an olabilir. Bunlar taşıyamayacaklarını görüyorlar, biliyorlar. Bu piyasa, bu yönetim tarzı milyonları açlığa mahkum edecek.
Bahçeli’ye seçim çağrısı
Aç olan binlerce çocuk, çöp konteynerlerinden geçinen binlerce insan var. Ülke yönetilmiyor.
Bu ülkenin kurtuluşu bir an önce seçime gitmektir. Bunu kime söylüyorum? Sayın Bahçeli’ye söylüyorum. Bu ülkeyi seviyorsan çık kardeşim yarın sabah de ki ‘Yeter artık’ Türkiye’yi seçime götür. Sorumluluk sahibi insanlar bu ülkeyi yönetirler.
“Yerel seçimlerde dünya siyaset tarihine bir şey armağan ettik”
Aşırı kutuplaşmış bir toplumda insanların oy verdikleri partileri değiştirmeleri kolay olmuyor. Ama ne zaman ki, iktidar partisinin kendisini ezdiğini, kendisinin çıkarları lehine karar almadığını görürse kararını değiştirir. Bunun için de zaman dilimine ihtiyaç var.
Bizim oyumuz düşmedi, artıyor. Beklediğimiz ölçüde artmıyor. Bir kararsız grup var, bu grup doğal olarak siyaset kurumunu ve iktidarı sorguluyor. Bizim beklediğimiz de vatandaşın sorgulaması ve düşünmesidir.
* Hepimiz oturup düşüneceğiz; memleket bu hale niye geldi, nerede yanlış yaptık? Gazete okuyacağız, internete gireceğiz, bunlar doğru mu söylüyor diye sorgulayacağız. Ben bunu çok önemsiyorum. CHP de sorgulanacak doğal olarak.
Ve biz çok eminim ki, ilk yapılacak seçimde Türkiye demokrasisini güçlendiren, böyle bir siyasi iradeyi iktidara getiren bir ülke olacağız. Bizim tarihimizde ilk kez bir otoriter rejimi demokratik yollarla iktidardan indireceğiz.
Aslında yerel seçimlerde biz dünya siyaset tarihine bir şey armağan ettik. Nedir o? Çok farklı yelpazedeki siyasi partiler, bir dikta yönetimine, otoriter yönetime karşı ‘Biz buradayız ve buna izin vermeyeceğiz’ dedi.
“TÜİK rakamları niye düşük gösteriyor?
Bunlar Türkiye’yi taşıyamazlar. İki ayda dolar 66 kuruş arttı, reel sektörün üzerindeki yük 107 milyar lira. Bu fatura kime çıkacak? Bu toplum, bunu ne kadar kaldırır?
Konteynerlerden, pazar artıklarından beslenen 100 binler var. ‘Hayatımın yarısını al, Tayyip’e ver’ diyen Hatay’daki yaşlı kadın ‘Yeter artık, bunun gitmesi gerek’ diyor.
TÜİK rakamları niye düşük gösteriyor? Emekliye, memura nasıl daha az aylık veririm diye. Bunu emekli bilmiyor mu? Bunu memur bilmiyor mu?
Selamlama tartışması
Fotoğrafı görmüyorlar mı, Emir nerede, o nerede? Göz varsa, objektif olarak bakarlar ve görürler.
İki taraf da oturup selamlama yapabilir. Öbür tarafta hiç böyle bir şey yok, sadece Erdoğan’da var. Kendine özgü selamı olabilir. Ama siz devleti temsil ediyorsunuz. Saygı gösterilebilir, önünüzü iliklersiniz. Diplomasinin kuralları vardır. Katar’a para aramaya gidiyorsunuz zaten.
Bir ülkenin devlet başkanı bu pozisyonda olmamalı. Saygısızlık yapsın demiyorum ama bu saygının sınırlarını aşan bir davranış türü. Biraz ezik.
Bir şeyler talep etmeye gelen, o talebin kabul edilmesini isteyen ruh halini görüyorsunuz o fotoğrafta. Gidecek başka yeri yok çünkü.
Oraya para almaya gidiyorsunuz. Adam verir mi, vermez mi bilmiyorum. Rusya’ya, Amerika’ya, Azerbaycan’a gidersiniz anlarım ama Katar’a niye gidersiniz, anlamıyorum.
“Muhittin Böcek’in durumu kritik”
Hocalardan düzenli olarak bilgi alıyorum. Makineye bağlı, akciğerde sorun var. Umarız iyileşir. Durumunun kritik olduğu ifade ediliyor, doktorlar her türlü çabayı gösteriyorlar. Özel hastanedeydi, üniversite hastanesine geçti.”