Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25 Aralık’ta Tunus’ta mevkidaşı Kays Said ile yaptığı görüşmenin ardından Libya’daki meşru hükümete siyasi destek verilmesi yönünde iki ülkenin müttefik olduklarını kaydetmişti.
Görüşmeye ilişkin Tunus Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada da Libya konusunda üzerinde anlaşmaya varılan desteğin, krize barışçıl bir çözüm bulunmasına yönelik olduğu kaydedilmişti.
Buna rağmen ziyaretin hemen ardından Hafter’e destek veren medya kuruluşları, Türkiye ile Tunus’un Libya konusundaki iş birliğini yalan ifadelerle çarpıttı.
Hafter destekçilerinin memnun olmadığı ziyaret
Hafter’e destek veren medya kuruluşları, Türkiye’nin Libya konusunda Tunus ile askeri bir iş birliği yapmaya çalıştığını öne sürdü. Ancak başarılı geçen Erdoğan-Said görüşmesinde bu konu gündeme dahi gelmedi.
Mısır televizyonlarında siyasi yorumculuğuyla bilinen Ahmed Musa, Erdoğan’ın Tunus’tan askeri ya da lojistik destek alma gayreti içinde olduğunu iddia etti ve bu konuda uyarılarda bulundu.
Tunus yönetimi, Hafter yanlılarının iddialarını net bir şekilde yalanladı. Ancak bazı sosyal medya ve Arap medya kuruluşlarında söz konusu iddialar sürdürülmeye devam etti.
Darbeci general Hafter’in sözcüsü Ahmet el-Mismari ise Tunus hükümetini havalimanlarından Libya’ya terörist unsurların geçişine izin vermekle suçladı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın destekçilerinden Yusuf Alavne ve Suudi Arabistanlı yazar Munzer Al eş-Şeyh Mübarek de Türkiye’nin, Tunus’u Libya ile karşı karşıya getirmeye çalıştığını iddia etti.
Araştırmacı Muhanna el-Cubeyl ise yaptığı açıklamada, ortaya atılan iddiaların Hafter’i destekleyen BAE ekseninde olduğunu ifade ederek, BAE’nin Libya’da siyasi bir çözüm istemediğini söyledi.
Türkiye, Libya’da istikrarın sağlanmasını istiyor
Diğer yandan Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa dün yaptığı açıklamada, Türkiye, Tunus ve Cezayir ile bir iş birliği ve pakt oluşturulması yönündeki arzusunu dile getirmişti.
Libya’nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Hafter, başkent Trablus’u ele geçirmek için 4 Nisan’da saldırı emri vermiş, bunun üzerine uluslararası meşruiyete sahip UMH birlikleri de karşı operasyon başlatmıştı.
Hafter’in Trablus’u işgal girişimine başladığı andan itibaren Türkiye, uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne siyasi destek vermeleri için dünya ülkelerine sürekli çağrı yapıyor.
Türkiye ile Libya hükümeti arasında 27 Kasım’da “Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası” ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” imzalanmıştı.