Erdoğan sözlerinin devamında şunları söyledi:
“Kamp bünyesindeki meteoroloji istasyonu faaliyete geçti ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın deniz tabanı haritalandırması tamamlandı. Konuyu (İngiltere Başbakanı) Boris Johnson’la da görüştüm ve belki de İngiltere ile birlikte orada bu çalışmayı daha da yaygınlaştırarak sürdüreceğiz. Nihai hedefimiz Antarktika Anlaşmalar Sistemi’nde gözlemci ülke statüsünden danışman ülke statüsüne geçerek kıtanın geleceğinde söz sahibi olmaktır.”
Türkiye Antarktika’da ne yapıyor?
Antarktika Bilimsel Araştırma ve Bilim Üssü Projesi, Cumhurbaşkanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kutup Araştırmaları Uygulama Araştırma merkezi (PolReC) koordinesinde yürütülüyor.
Projenin sefer liderliğini İTÜ Öğretim Üyesi Doç Dr Burcu Özsoy yapıyor.
Türkiye, Şubat 2019’da 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında Antarktika’daki Horseshoe Adası’nda geçici Türk Bilimsel Araştırma Kampı kurdu.
İTÜ PolRec internet sitesinde araştırmanın misyonuyla ilgili şu ifadeler var:
“Kutup bölgelerinin geleceği hakkında ülkemizin söz sahibi olması ve görünürlüğünün sağlanması için çalışmalar yapılarak İTÜ ve Türkiye’deki diğer üniversitelerdeki araştırmacılar ile ilgili ulusal ve uluslararası bilim, araştırma, geliştirme, sanayi ve otorite sahibi kuruluşlar arasında bir arayüz görevi üstlenilmesi, aynı zamanda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmektir.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 25 Şubat 2019’da attığı tweetlerde Antarktika’dan fotoğraflar paylaşıp “Antarktika’da al sancağımız göndere çekildi. 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında Türkiye’nin beyaz kıtadaki geçici üssünü kurduk. 14 bin kilometre uzakta Horseshoe Adası’nda kurduğumuz Türk Bilimsel Araştırma Kampı bilim insanlarımıza 3 yıl boyunca yaz sezonunda ev sahipliği yapacak” yazmıştı.
Türkiye, Antarktika Anlaşmalar Sistemi’nde ‘gözlemci’ statüsünde bulunuyor. Antarktika’ya yapılan seferlerle Türkiye, “gözlemci”den, “danışman ülke” statüsüne geçmeyi hedefliyor.
Sefer lideri Doç Dr. Özsoy, Şubat 2019’da Anadolu Ajansı’na (AA) yaptığı açıklamada ilk iki seferde fizibilite çalışmalarının yapıldığını söylemiş ve şu bilgileri vermişti:
“Bu bilim kampının çok büyük önemi var. Türkiye’den 14 bin km uzaklıktaki kıtaya gelen bilim insanlarına çalışmalarını yaparken rahatlık sağlayacak bilim kampımız 3 sene yaz sonunda hizmet verecek.”
Türk bilim insanları Şubat’ta bilim üssünün kurulumunda Antarktika’ya yaklaşık 6 tonluk 3 modülü, mavna, zodyak botlar ve helikopterle karaya taşımış ve bir haftanın sonunda modüllerin kurulumu tamamlanmıştı.
AA’nın haberine göre Aralık 2019 itibariyle, Türkiye’nin Antarktika’ya düzenlediği ulusal seferlere katılan 100’e yakın bilim insanının araştırmaları sonucu 11 uluslararası bilimsel eser yayınlandı, 35’inin yayın çalışmaları devam ediyor.
İlk seferde yapılan fizibilite çalışmaları sonucu “Analitik Hiyerarşi Yöntemi Kullanılarak Türk Antarktika Araştırma İstasyonunun Yer Seçimi” başlıklı makale yayımlandı. Bu yayınla, Türkiye’nin kıtada kuracağı üssün yer seçiminde kullanılan kriterler belirlendi.
Türkiye, Antarktika Antlaşması’nda taraf mı?
Antarktika Antlaşması 1959’da imzalandı, 1961’de devreye girdi.
Antlaşma, Antarktika’yı bilimsel bölge olarak tesis ediyor, barış ve bilime adanmış doğal koruma alanı olarak güvence altına alıyor ve bilimsel araştırmaların özgürlüğünü sağlıyor. Antlaşma uyarınca kıtada askeri faaliyet yasak.
Anlaşmaya taraf 53 ülke var. Türkiye 1995’te anlaşmanın tarafı oldu.
Anlaşmanın ilk imzacıları olan 12 ülke ‘istişari taraf (danışman)’ statüsünde.
Anlaşmanın ilk imzacıları olan ülkeler şöyle: ABD, Arjantin, Avustralya, Belçike, Fransa, Güney Afrika, İngiltere, Japonya, Norveç, Rusya, Şili ve Yeni Zelanda.
Anlaşmaya sonradan katılanlarla beraber toplamda 29 ülke ‘danışman statüsünde’. Bu ülkeler de her yıl kıtaya ilişkin bilgi paylaşımı ve karar alımı için gerçekleştirilen toplantılarda yer alıyor ve oy hakları oluyor.
2019 itibariyle, Türkiye dahil taraf olan diğer 25 ülke ise, anlaşma kapsamındaki toplantılara ‘istişari olmayan taraf’ (gözlemci) olarak katılıyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde “Antlaşma hükümleri uyarınca, Antarktika’da bilimsel üs kurulması ya da bilimsel sefer düzenlenmesi gibi kapsamlı araştırma çalışmalarıyla kıtaya ilgilerini kanıtlayan ülkelerin de istişari taraf statüsünü kazanması mümkündür” deniyor.
Türkiye de Antarktika’ya kurduğu araştırma üssüyle ‘gözlemci’ statüsünden çıkıp ‘danışman’ statüsüne yükselmek istiyor.
Antarktika neden önemli?
Antarktika, Güney Yarımküre’nin en güneyinde bulunuyor. Kıtanın neredeyse %98’i buzlarla kaplı.
Mevcut durumda, Antarktika dünyanın en soğuk, en kuru ve en rüzgârlı bölgesi.
Antarktika’nın bazı bölgeleri 2 milyon yıldır yağmur yüzü görmedi.
Kıtada penguenler, deniz aygırları ve az sayıda bitki türü yaşıyor.
Kıta, hiçbir ülkenin toprağı olarak kabul edilmiyor ama Antarktika’da toprak iddia eden yedi egemen devlet var: Arjantin, Avustralya, Şili, Fransa, Yeni Zelanda, Norveç ve İngiltere.
Yerleşik bir insan topluluğu yok. Ama kıtada bilimsel faaliyetlerde bulunmak üzere geçici olarak bulunan bilim insanları var.
Bu ülkeler Arktik bilimsel araştırma ve eğitim tesislerini genelde hak iddia ettikleri topraklara kurdu ama bazıları hak iddia edilen bölgelerin dışında. Kıtada toprak iddiasında bulunmayan Rusya ile ABD’de de başka ülkelerin hak iddia ettiği bölgelerde araştırma tesisleri kurdu.
Antarktika Antlaşması’nın ilk 12 imzacısı olan ülkelerin kıtada toplam 55 Antarktika araştırma istasyonu var.