İstanbul’da ulaşımın ana aktörlerinden biri olan ticari taksilerle ilgili şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor. Taksicilerin agresif araç kullanması, sigara içmeleri, araçlarının pis olması gibi şikayetlerin oluşmasının ana sebeplerine ise hiç inilmedi.
İstanbul’da 18 bine yakın ticari taksi bulunuyor. Bu araçların büyük kısmı mal sahipleri tarafından galericilere teslim edilmiş ve kiralanması sağlanıyor. Normal şartlarda ticari taksilerin kiralanması yasal değil. Mal sahipleri de kiraya verdikleri araçlar için herhangi bir gelir vergisine tabi tutulmuyor. Çünkü ticari taksilerin denetimleri düzgün yapılamıyor.
ÇALIŞMA SİSTEMİ
Kiraya verilmeyen ve az sayıda bulunan taksilerde ise mal sahipleriyle birlikte şoför çalışıyor. 12 saat çalışma düzeni olan ticari taksilerde ilk mesai gece saat 03:00’te başlayıp saat 15:00’da bitiyor. 15:00’da işe çıkan şoför ise diğer şoföre yine saat 03:00’da aracı teslim ediyor. Bazı şoförler kendi aralarında anlaşıp 24 saat çalışıp 24 saat dinlenebiliyor.
TAKSİCİNİN KADERİ GALERİCİNİN ELİNDE
Mal sahipleri tarafından galericilere teslim edilen araçlar için 8 bin 500 lira kira talep ediliyor. Bununla birlikte galericilere her yıl bir kira bedeli olarak “hava parası” veriliyor. Galericiler ise mal sahiplerine anlaştıkları tutar üzerinden kira ödemesini yapıyorlar. Örnek olarak A kişisi taksi plakasını B galerisine kiraya vermesi için bıraktığında 8 bin lira kira üzerinden anlaşıyor. Ancak B galerisi aracı C kişisine 9 bin liradan kiraya veriyor. Aradaki 1000 liralık fark ise her ay galericiye kalıyor.
GALERİCİLER 30 BİN LİRALIK ARAÇLARI 80 BİN LİRAYA SATIYORLAR
Ayrıca plaka araçsız kiralanamayacağı için galericiler ellerindeki taksiden çıkma araçlara plaka takıp kiralama yolunu seçiyorlar. Genel olarak 3 yıllık kira anlaşması yapılıyor ve her yıl 1-2 bin lira kiraya zam yapılıyor. Kira zamları herhangi bir yasal düzene göre değil galericilerin insafına göre belirleniyor.
Genelde galericiler plakası üstünde olan araçları bozmuyor ve hem eski aracı 70-80 bin liraya kiracıya satıyor hem de yaş sınırına takılmış olmuyorlar. Çünkü ticari taksiye girecek olan araçların maksimum 1 yaşında olması gerekiyor. 2 yaşında olan bir araca taksi plakası takılamıyor. 6 yıl içinde de sarı taksilerin yenisi ile değiştirilmesi şartı var. Araç değiştirilmezse belediyeden çalışma ruhsatı alınamıyor ve araç ilk polis uygulamasında bağlanıyor. Ayrıca aracın parasını kiralayan verse de araç plaka sahibinin mülkiyeti üzerine tescil ediliyor. Bu noktada kiralayan araç için para vermiş olsa da adına hiçbir tescil yapılmıyor.
VERGİ HARİÇ HER ŞEY KİRALAYANA AİT
Ticari taksi plakası kiralayan kişi aracın vergisi dışında her şeyini kendisi karşılıyor. Trafik kazası masrafları, zorunlu trafik sigortası, her yıl aracın fenni muayenesi, her yıl egzoz emisyon testi, taksimetre muayenesi, aracın bakımı ve tüm arıza masrafları, yaz ve kış lastikleri, Motorlu Taşıtlar Vergisi, taksimetre tarife ayarı gibi kalemlerin hepsini kiralayan kişi ödüyor.
Ticari taksiler günde ortalama olarak 500-600 kilometre yol yapıyor. Araçların her 10 bin kilometrede bir bakıma girmesinden dolayı ayda iki kez periyodik bakımı yapılıyor. Her periyodik bakımın ücreti ise ortalama olarak 300 lira tutuyor. Bunun dışında sürekli trafikte olmalarından dolayı debriyaj setleri 70-80 bin kilometrede değişiyor. Debriyaj değişimi ortalama 700-800 lira tutuyor. Triger setleri de kayışlı ya da zincirli olması nedeniyle 70-100 bin kilometre aralığında değişiyor. Bu da yağ bakımıyla birlikte yapılması halinde 700-800 lira tutabiliyor. Bu fiyatlar yetkili servis için değil taksiler için 24 saat hızlı hizmet veren sanayi ortamındaki tamirhanelerde geçerli oluyor. Fren balataları, silecekleri, ön takım parçaları, aküsü gibi parçalar da yıl içinde sürekli değişimi sağlanıyor. Bir ticari taksinin yıllık bakım masrafları yaklaşık 15 bin lirayı buluyor. Bu masrafın hepsini aracı kiralayan karşılıyor.
Ticari taksilerin trafik sigortası, fenni muayenesi, taksimetre muayenesi, egzoz emisyon testi, lastikleri, Motorlu Taşıtlar Vergisi gibi kalemleri de kapsama alındığında toplamda bir yılda 25 bin liraya yakın masraf ediliyor.
Tüm bunların yanında durak parası, aracın yıkatma ücretini de şoför karşılıyor. Ayrıca SSK primini de mal sahibi değil şoför yatırıyor. Bir ticari taksi 6 yılda yaklaşık olarak 600-700 bin kilometre civarında yol yapıyor.
TİCARİ TAKSİLERİN ARAÇLARI 130 BİN LİRA
Piyasada ticari taksiye giren araçlar sıfır olarak ya da azami 1 yaşında ikinci el araçlar olabiliyor. Sıfır araçların boyası, taksimetre takılması, muayeneye girmesiyle birlikte kurulu tezgah haline gelmesi yaklaşık olarak 140 bin lirayı buluyor. Çıplak halde ise 130 bin liraya alınıyor. Maksimum 6 yıl kullanılabilen bu araçlar sonrasında galericilere 20-30 bin lira fiyatlara satılmaya çalışılıyor. Taksiler vergilendirmede amortisman kullanamadığı için 6 yılda taksi kiralayan kişinin araçtan ettiği zarar 100 bin lirayı aşıyor.
KİRALAYAN BIRAKIYOR
Taksi kiralayanlar işin gerçekleriyle karşılaştığında kiralamadan vazgeçmeyi tercih ediyorlar. Aracın taksiden çıkması halinde yaşayacağı değer kaybı, kaza ve arıza riskinin çok yüksek olması ve her geçen gün getirilen yeni prosedürler nedeniyle taksi kiralamak ya da satın almak karlı bir iş olmaktan uzaklaştı.
KİRALAMA AZALIYOR
Ticari taksilerdeki ÖTV muafiyetinin bitmesiyle birlikte kurulu tezgah taksi kiralamanın maliyetinin 140 bin lirayı bulmasından dolayı şahısların kiralamaları istekleri azaldı. Galericilere kiraya verilmesi için bırakılan taksiler yine galericiler tarafından şoför bulunarak çalıştırılıyor ve bu araçlar da kontrol edilmediği için kötü durumda oluyorlar.
KAZANÇLAR NASIL OLUŞUYOR?
Buraya kadar taksilerle ilgili masraf ve gider kalemleri yer aldı. Taksilerin ne kadar gelir sağladığı konusuna gelindiğinde 24 saatte alınan yevmiye toplamda ortalama olarak 500 lira civarında çıkıyor. Şoförlerden yarım gün için 230-250 lira arasında yevmiye alınıyor. Pazar günleri ise işler düşük olduğu için yevmiyeler de düşüyor.
Ticari taksilerde şoför değişimi yapılırken aracın yakıt deposu tam olarak dolduruluyor. Bir taksinin günlük yakıt gideri yaklaşık 200 lirayı buluyor. Araç yıkatılıyor. Durağa bağlıysa günde ortalama olarak 20 lira durak parası ödeniyor. Bu ücretler yevmiye haricinde gerçekleşiyor.
Bir ticari taksi yevmiye usulü çalıştığında ayda yaklaşık 15 bin lira gelir elde ediyor. Bunun 8-9 bin lirası kiraya gittiğinde geriye 6 bin lira kalıyor. 25 bin lira yapılan masrafı ise 12 aya böldüğümüzde 2 bin lira ortaya çıkıyor. Kalan 6 bin liradan masraf olan 2 bin lira daha düşüldüğünde ise taksicinin 1 ay boyunca çalışıp kazandığı para 4 bin lira oluyor. Bu kazanç hiçbir sorunun olmaması durumunda gerçekleşiyor. Herhangi bir kaza anında kusurlu olunması halinde tamir masrafını da kiralayan taksici ödüyor. Ayrıca aracın tamiri için geçen sürede yevmiye de alınamadığı için o da zarar hanesine yazılıyor.
TAKSİNİN BİR GÜNÜ
Taksicilerin sinirli olması, agresif araç kullanmaları, araçlarının temizliğine özen göstermemelerinin ana nedenini para kazanamama kaygısı oluşturuyor. Bir şoför yevmiye, yakıt parası, durak parası, yemek parası, SSK günlük primi, yıkama parasını çıkardıktan sonra kendisine çalışmış oluyor. Şoförün gece 03:00’da uyanıp işe çıkması ve 12 saat boyunca İstanbul trafiğinde para kazanmak için mücadele etmesi de hizmet kalitesini düşürüyor.
Yarım gün çalışan şoför için bu kalemleri alt alta topladığımızda;
Yevmiye: 250 lira
Yakıt gideri: 100 lira
Durak ücreti: 10 lira
Yemek: 20 lira
SSK primi: 40 lira
Yıkama ücreti: 15 lira
Toplam 435 liralık tutar ortaya çıkıyor.
435 lirayı kazandıktan sonra kendisine para kazanmaya başlayacak olan şoförler de işin stresiyle birlikte müşteriye de mesleğine de saygı göstermeden çalışmaya devam ediyor.
MÜŞTERİLER KIZGIN
Müşteriler ise araçların pis olması, şoförlerin sigara içmesi, küfürlü konuşmaları, hızlı araç kullanmaları, kısa mesafe yolcu almamaları gibi sebepler öne sürerek taksici esnafına karşı şikayette bulunuyor.
Taksicilerin yıllardır derneklerinin olmasına kendilerine yönelik olarak herhangi bir iyileştirme olamaması da esnaf tarafından üzüntüyle karşılanıyor.
Taksilere ilişkin yapılacak yasal düzenleme ve denetimlerle birlikte kalitenin artması bekleniyor.
Taksilerle ilgili yapılan şikayetler neticesinde de küçük para cezaları kesiliyor ve bu da olumsuz davranışları engellemeye yeterli olmuyor.
TAKSİCİLİK MESLEĞİ NASIL DÜZELİR?
Bu sorunların çözülmesi için çalışma sürelerinin bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kayıt altına alınarak düzenlenmesi, kanuna tabi yevmiye alınması ya da maaşlı çalışılması, kiraların kanuna göre belirlenmesi, kiraya verenlerden gelir vergisi talep edilmesi, mal sahiplerinin gerçek kazançları üzerinden vergilendirilmesi, araçlara taksimetreye bağlı yazar kasa konması ve galericilerin tekelinin yıkılması gerekiyor. Özellikle bazı galericilerin kendi aralarında belirlediği kira ve plaka fiyatları mesleği zor duruma düşürüyor. Taksicilere yönelik trafik, davranış, teknik bilgi, adres, yabancı dil gibi eğitimlerin de artırılarak ve sınava tabi tutularak belge verilmesi de taksi camiasında kaliteyi artırabilir.
EYLEM YAPTILAR AMA KULLANMAYA DEVAM ETTİLER
Uber’in Türkiye’deki faaliyetlerini kapatmak için dava açan taksiciler mahkeme kararıyla amaçlarına ulaştılar. Uber’in Türkiye’deki tüm faaliyetleri sona erdi. Ancak Uber son dönemde XL yani VIP hizmetini sonlandırmış ve sadece ticari taksilere müşteri yönlendiriyordu.
Bununla birlikte Uber geçtiğimiz yıl Orta Doğu’nun Uber’i olarak adlandırılan Careem’i satın almış ve Careem de Türkiye’de hizmetine devam ediyor. Careem ile ticari taksi çağırmak mümkün ve birçok taksici de bu uygulama ile iş yapıyor. Uber’in kapatılması için çaba harcayan taksiciler Uber’in işlettiği Careem için herhangi bir girişimde bulunmadı.
KORSAN TAKSİLERİ ÖNLEYEMİYORLAR
Korsan taksiler yasal taksilerden daha ucuza yolculuk imkanı tanıyor. Korsan taksilerin ise denetimi oldukça zor. Hususi herhangi bir araçla korsan taksi işine girilebiliyor. Bu sistemin duraksız olması ve bazı akıllı telefon uygulamalarıyla organize edilmesi nedeniyle tespit edilmesi oldukça zor.
PLAKA FİYATLARI SUNİ ARTIYOR
Taksi plakalarının fiyatları da hayali bir borsa tarafından değiştiriliyor. Yaklaşık 1.9 milyon lira seviyesinden el değiştiren plakalar 16’ya bölünüp de satılabiliyor. Bu durum yasal değil. Hatta geçtiğimiz yıllarda hayali plaka satan ve bunun karşılığında da kira veren galeri sahipleri bir anda ortadan kaybolmuştu.
Plaka alım-satımında olmayan bir borsa sistemi kurulmuş durumda. Örnek olarak bir günde 5 satış geldiyse plaka fiyatları düşüyor, 5 alım olduğunda plaka fiyatları yükseliyor. Hayali olarak kurulan borsa sisteminin hiçbir yasal dayanağı bulunmuyor ve arada bulunan komisyoncular her plaka satışında 100 bin lira gibi rakamlar kazanabiliyor. Hayali borsa konusu devlet otoriteleri tarafından düzenlenerek yasal bir altyapıya kavuşturulup alım-satım fiyatlarının adil olması sağlanabilir.