İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Temin edilen bu kaynaklar, İş Bankası’na ait değil, ülke ekonomisine aittir ve Türkiye ekonomisinin doğrusu için kullanılacaktır. Biz bu kaynakların sahibi değil aracısıyız. İşin tekniğine ve etiğine uygun bir tutarlılıkla Türkiye ekonomisinin hizmetine sunacağız. Çalışmalarımızı, her zaman olduğu gibi samimiyetle ve tutarlı bir şekilde devam ettireceğiz. İş Bankası olarak kredi verme kapasitemizi de artıran söz konusu sermaye benzeri tahvil ihracı, ülkemiz ekonomisi için değerlidir. Türk ihraçcılar için piyasaların henüz hazır olmadığına dair görüşlerin bulunduğu böyle bir dönemde, İş Bankası Grubu olarak üst üste gerçekleştirdiğimiz bu iki ihracı, teşvik edici ve yol açıcı olması bakımından kıymetli buluyorum” dedi.
TÜRKİYE’YE OLAN GÜVEN
İş Bankası’nın tahvil ihracının yoğun ilgi gördüğünü kaydeden Bali şunları söyledi: “Bankanın yoğun ilgi gören yurtdışı tahvil ihracı, 2018 yılının Şubat ayından bu yana Türk bankaları tarafından yurtdışında gerçekleştirilen katkı sermaye niteliğini taşıyan ilk piyasa ihraç işlemi olması bakımından önemlidir. 200 civarında yatırımcının ilgi gösterdiği işlem, tek düzenleyici kuruluş aracılığıyla tamamlandı. İhraca gelen yüksek talebe bağlı olarak, tahvilin getiri seviyesi işlem sırasında revize edildi ve başlangıç seviyesinin 50 baz puan altında sonuçlandırıldı. Gerek Bankamızın yurtdışı piyasalarda gerçekleştirdiği 750 milyon dolarlık sermaye benzeri tahvil ihracına, gerekse iştirakimiz TSKB’nin uluslararası piyasalarda gerçekleştirdiği 400 milyon dolarlık Eurotahvil ihracına gelen yüksek talep, ülkemize, Türk bankacılık sektörüne ve Bankamıza duyulan güveni yansıtıyor. Yılın ilk günlerinde büyük başarıyla tamamlanan her iki işlemin, ülkemizdeki diğer banka ve kurumlar için de yurtdışı piyasalardan fon temin etme konusunda teşvik edici ve yol açıcı olacağını düşünüyorum.”