Yaklaşık 1 yıldır süren Kovid-19, salgını hem dünya genelinde hem de Türkiye’de yeniden artışa geçti. Sosyal ve ekonomik sorunlara yol açan salgın, Türkiye’de ve dünyada birçok psikolojik rahatsızlıkları da beraberinde getirdi.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “İntihar artması endişesi var” diyerek durumu özetleri ve ilk sırada “depresyonun” geldiğini belirtti.
‘Pandemi akut stres bozukluğunu tetikledi’
‘Yaz aylarında duyarsızlaşma başladı’
Akut stres bozukluğunun takip eden dönemin duyarsızlaşma olduğuna değinen Prof. Dr. Dilbaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Sosyal izolasyon insanların yalnız hissetmesini sağladı’
Hayatını kaybedenlerin sayılarının hızla arttığı dönemin yeniden kaygıları yükselttiğine işaret eden Prof. Dr. Dilbaz, yalnızlık konusuna vurgu yaptı:
İntihar artışı endişesi
Kovid-19’un en yaygın etkileri; yalnızlık, öfkelilik, fedakarlık
Üsküdar Üniversitesi olarak Kovid-19 salgınının etkilerini ölçmek amacıyla dünya çapında gerçekleştirilen COH-FIT çalışmasının Türkiye ayağını yürütmekte olduklarını hatırlatan ve araştırmanın güncel ara sonuçlarını paylaşan Prof. Dr. Dilbaz “Şimdiye dek dünya genelinde 120 bin kişi araştırmaya katıldı. Biz de bunun Türkiye ayağını yürüttük. Peki ülkemize ilişkin ne bulduk? Araştırmaya katılan kadınların oranı yüzde 62’ydi. Katılımcılar arasında Kovid-19’un en çok görülen psikososyal etkileri, yalnızlık, öfkelilik ve fedakarlık oldu. Ergen grubunda yalnızlık hissi daha yaygın olarak görüldü. Ergenler öfkelilik konusunda da daha fazla artış gösterdi” dedi.
Toplum koronavirüsle ruhsal olarak nasıl baş ediyor?
Prof. Dr. Dilbaz’ın soruya yanıtı şöyle: