1- İlk devresi sezonun en iyi 45 dakikalarından biri olan Trabzon-Fenerbahçe maçı ikinci 45’te durgundu. Bu sonuç şampiyonluk yolunda ne ifade eder, Trabzonspor önemli bir viraj mı almıştır.
2- Trabzonspor-Fenerbahçe maçı ardında bir hakem toz bulutu da bıraktı. Sarı lacivertlilerin sert bir şekilde eleştirdiği hakem Ali Palabıyık’ın yönetimini nasıl buldunuz?
3- Galatasaray da tarih tekerrür ediyor hissi canlandı. Son 4 maçta alınan 4 galibiyetle, lider ile aradaki fark 5 puana indi… “8 de kapanır, 18 de”yi mi yaşıyoruz bir kez daha?
4- Şampiyonluk yarışından tamamen koptuğu duygusu oluşan Beşiktaş’ta bir anda bahar havasına geçiş yaşandı. 8 puana düşen fark umut ışığı mıdır? Sergen Yalçın bir şeyleri değiştirebilecek mi?
5- Sivasspor son iki haftada kaybettiği 5 puanla bir anda zirvedeki yalnızlığını kaybetti. Kırmızı beyazlıların yaşadığı klasik bir ‘baskı altında Anadolu takımı’ tökezlemesi midir?
6- Ara transferde kulüplerin yaptığı ve yapamadığı transferleri dikkate alırsak, TFF’nin ‘takım harcama limitleri’ne uyulduğunu söylemek mümkün mü? Her şey net mi yoksa soru işaretleri var mı?
ERTUĞRUL ÖZKÖK
F.BAHÇE DERBİLERİ KAZANDIKÇA ŞAMPİYONLUKLARI KAYBETTİ
1- Trabzon-Fenerbahçe maçının tamamı akıllarda kalacak bir maç oldu. Şampiyonluğa etkisi ne olur derseniz cevabım şu… Uzunca bir zamandır şampiyonluğun kaderini büyük takımların derbileri değil, büyüklerin küçük sandığı takımlarla maçları belirliyor. Fenerbahçe yıllardır derbi takımı. Derbileri kazandıkça şampiyonlukları kaybetti. Bence asıl küçük maçlara konsantre olmalılar. Çünkü asıl orada derbi adrenalinine ihtiyaçları var.
O HAKEMİN ŞAŞKINLIĞI YAYINDA BİZİMKİ KÜÇÜK BİR HAYRET KALIR
2- Vallahi dünyanın her yerinde maalesef hala bir hakem sorunu var. Geçen pazar Tottenham-Manchester City maçındaki hakemin sefaletini görmediniz mi? Adam maçın üçte ikisinde anlayamadığı bir maçı yönetmenin şaşkınlığını yaşadı. Bana göre Trabzon-Fenerbahçe maçındaki hakemin durumu da felaketti ama inanın Tottenham maçının hakemi yanında onunki küçük bir hayret olarak kalırdı. VAR sistemi çok iyi ama hakemleri psikolojik açıdan hazırlıksız yakaladı.
MOURINHO İLE AYNI KADERİ PAYLAŞIYOR
3- Her zaman şunu söyledim; Fatih Terim büyük teknik direktördür. Sadece teknik değil, aynı zamanda büyük bir yeşil saha psikiyatrıdır. Biraz Mourinho’nunki ile aynı kaderi paylaşıyor. İnsanlar ona çok önyargı ile bakıyor. Ama Fatih hocanın da Aziz Yıldırım’ınkine benzeyen bir durumu var. Onun hakkındaki sicili Galatasaray taraftarından çok rakip takımın taraftarı veriyor. Şunu da unutmayın. Terim futbolun aynı zamanda Obradovic’idir. Yani takımı 20 sayı geriden bile her an geri döndürebilir.
‘COOL’ KOÇLARLA MİZAHIN SAVAŞI
4- Bugün bana hangi konuda tahminde bulunamazsın diye sorsalar, banko Sergen Yalçın derim. Eğer futbol sadece motivasyon ve moralden ibaret olsaydı, anında “Sergen başarır” derdim. Günlerdir onun esprilerini okuyorum ve çok seviyorum. Karşısında ‘cool’ teknik direktörler. Espri yapmayan, mimikleri olmayan hayalet direktörler. Şundan eminim; ekran başında Terim kadar onu da göreceğiz. Bu görüntü puan cetveline nasıl yansır? Emin değilim.
SİVASSPOR BİR LEICESTER DEĞİL
5- Gerçekçi olalım. Sivasspor bir Leicester değil. Aşk tesadüfleri sever ama futbol o kadar sevmez. Lig uzun, tesadüf dediğin şey seyrek. Sivasspor gibi takımlar Türkiye Kupası’nda şampiyon olabilirler. Sivasspor ilk dörtte bitirirse, benim gözümde bir Leicester da olur. Ben Türkiye’de ligin ve futbolun hem ekonomi hem eğlence bakımından büyük olması için dört büyüklerin hep potada kalması gerektiğine inanıyorum. Tabii ki Sivasspor başarırsa bundan büyük mutluluk duyarım.
SİSTEMİN KULÜPLERİ KAYIRMASI LAZIM
6- Yahu şu ülkede bana tamamen adil, tamamen fırsat ve imkan eşitliğine dayanan bir tek şey gösterin de mutlu olayım. Tabii ki bu da eşit uygulanmıyor. Ama sizi şaşırtacak hatta tepkinizi çekecek bir şey söyleyeyim. Ben eşitliğe de inamıyorum. Yani bugün İngiliz liginde Manchester United’ın imkanları ile bir başka taşra takımının imkanları bir mi? Bu sistem ister istemez büyük kulüpleri kayırır ve işin hem ekonomisi hem heyecanı açısından da öyle olması gerekir. Çünkü bir ligin taşıyıcı kolonları büyük kulüplerdir. Büyük kulüpler küçülürse, küçükler minikleşmez, yok olur.
GÜNTEKİN ONAY
TRABZON GERÇEKTEN BÜYÜK İŞ BAŞARDI
1- Maçın ilk 45 dakikasında iki takım da büyük efor sarfedip yüksek tempoyla oynadı. İkinci yarı düşüş yaşanması doğal. Trabzonspor, Fenerbahçe’yi adeta 1-0 yenik başladığı bir maçta sezonun en formda döneminde üstelik de Nwakaeme’siz yenerek büyük iş başardı. Trabzonspor ara transferde Guilherme, Manoel Messias ve N’Diaye gibi önemli isimleri de kadrosuna kattı ve ilk yarıdaki dar kadroyu genişletti. Bu galibiyet zirve yarışında bordo mavilere önemli bir ivme getirecektir.
BU MAÇI HAKEM ALİ PALABIYIK ÜZERİNDEN OKUMAK DOĞRU OLMAZ
2- İki şahane takımın, yoğunluğu çok yüksek harika bir maçına tanıklık ettik. Ali Palabıyık bu kadar gergin bir ortamda üstelik üzerinde büyük baskı varken bazı hatalar da yaptı. Kolay kart gösteren bir hakem olmasına rağmen bazı açık ve net kartları atladı. İki tarafın da haklı şikayetleri var. Ancak her şeye rağmen bu karşılaşmayı hakem üzerinden okumak çok da doğru bir yaklaşım olmaz diye düşünüyorum.
GALATASARAY’IN ŞANSI KADIKÖY’DEKİ DERBİDEN ÇIKACAK SKORA BAĞLI
3- Galatasaray kesinlikle ligin ilk yarısındaki takım değil. Daha hızlı oynayan daha dinamik ve golcü bir ekip var. Üzerindeki rakiplerin birbirleriyle oynadığı şu haftalarda hata yapmadı ve fikstür avantajını da kullanarak zirveye yaklaştı. Galatasaray’ın şampiyonluk yarışındaki asıl serüveni Kadıköy’deki Fenerbahçe derbisinden çıkacak skorla şekillenecek.
SERGEN YALÇIN’IN ÖNÜNDE AŞILMASI GEREKEN ÇOK DAĞ VAR
4- Beşiktaş aylar sonra aradığı havayı yakaladı. Ancak Sergen Yalçın’ın önünde aşılması gereken çok dağ var. Bu haftaki Gaziantep maçını da kazanırsa, gelecek hafta Başakşehir deplasmanı Beşiktaş’ın yarışta varoluş maçı olacak. Ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu’nun Göztepe maçına yönelik kural hatası itirazıyla ilgili kararı da Beşiktaş’ın yarıştaki iddiasını şekillendirecek.
SİVAS’IN BUNDAN SONRAKİ 3 MAÇI YARIŞTAKİ ROTASINI BELİRLER
5- Sivasspor’un kadrosu dar ve rakipler artık Sivasspor’a karşı değil de ‘lidere’ karşı farklı stratejilerle oynuyor. Dolayısıyla teknik direktör Rıza Çalımbay’ın bu duruma çare bulması gerekiyor. Sivasspor’un bundan sonra Başakşehir, Trabzonspor ve Alanyaspor ile peş peşe oynayacağı 3 maçta alacağı sonuçlar şampiyonluk yarışındaki rotasını belirler.
LİMİT AŞIMI OLSAYDI YENİ TRANSFERLERLE LİSANS ÇIKARTILMAZDI
6- Bu kadar büyük ekonomik kriz içindeki kulüplerin yine çok sayıda transfere imza atması doğal olarak bazı soru işaretlerini beraberinde getirdi. Ancak Türkiye Futbol Federasyonu bu konuda kararlı ve titiz bir politika izliyor, en azından söylemler öyle. Limit aşımı olsaydı kulüpler bu transferlere lisans çıkartamazdı.
UĞUR MELEKE
BUNUN ADI YENİ LİG DÜZENİ
1- Bu sezon Başakşehir G.Saray’ı, G.Saray Sivas’ı, Sivas Trabzon’u, Trabzon F.Bahçe’yi, F.Bahçe Başakşehir’i yendi. Hep söylüyorum, bunun adı ‘yeni lig düzeni.’ Bu finansal koşullarla artık Süper Lig’den 80 puanlı dominant bir şampiyon çıkmayacak, herkes herkesi yenecek, yine 4-5 takım mayısa kadar iddialarını koruyacaklar. F.Bahçe iyi oynadı, Trabzon direkt rakibine karşı önemli bir galibiyet aldı ama ligde daha çok sayıda kritik viraj var sanki.
MHK HATA YAPTI
2- MHK bence kritik bir hata yaptı, Palabıyık’ın sırtına daha maç oynanmadan bir fikstür garabeti yükledi. Dünyanın neresinde olursa olsun, bir hakemin sırtına böyle manasız bir fikstür yükü yüklerseniz, baskı hisseder, nabzı-tansiyonu değişir. Ali Palabıyık da maçta bunu yaşadı, birinci dakikadan doksanıncı dakikaya kadar huzursuzdu. Büyük-küçük birçok da hata yaptı. Hakem yönetimi açısından talihsiz bir maçtı kesinlikle.
ESAS DEĞİŞEN TERİM’Dİ
3- G.Saray’da oyun anlamında çok çok büyük bir değişim yok. Bu maçın ilk 11’inde yeni transfer de yoktu, sadece içeriden iki yeniyi, Linnes ve Emre’yi sayabiliriz değişim departmanında. G.Saray’da esas değişen şey, takımın ruh hali… Terim’in ligin ilk devresinde negatif olan, oyuncularını yetersiz gören modu değişmiş. Artık futbolcularına daha çok güveniyor, bunu da net biçimde hissettiriyor. Terim’in modu olumlu olumlu olunca takımına da yansıyor.
BEŞİKTAŞ’IN İŞTAHI ARTTI
4- Enteresan bir sezon yaşıyoruz gerçekten. Şu anda Premier Lig’de birinciyle altıncı arasındaki fark tam 37 puan. Fransa’da 23, İtalya da 22 puanlık fark, ilk 6 takımı ayırıyor. Süper Lig’de sadece 5 puanlık marj içinde tam altı takım var şu an. Beşiktaş da dahil yedi ekip zirve yarışının içindeler bence. Sergen Yalçın’ın bir sihirli değneği yok, hatta ilk 11’e de öyle belirgin bir dokunuş yapmadı. Ama esas dokunuş mantaliteye. Daha tutkulu bir takım vardı Rize’de, özellikle ilk yarıda. İştah seviyesi yükselmiş Beşiktaş’ın.
5-0 YENİLSE DE ŞAŞIRMAM
5- Gaziantep bu ligin önemli renklerinden ve ben, bir maçta 5-0 kaybetse de, diğerinde 5-0 kazansa da hiç şaşırmıyorum. Zira günlük performans aralığı çok geniş ama potansiyeli yüksek bir kadro var orada. Bir önemli veri de Gaziantep’in sadece 0,58 xG (gol beklentisi) ile Sivas’a 5 gol atması. Yani gol vuruşları açısından da şahane bir gün geçirmiş ev sahibi ekip.
OYALANMA ŞANSI YOKTU
6- Ligde bazı takımlar şirket, bazıları dernek, bazıları yarı şirket/yarı dernekken, spor kulüpleri yasası henüz çıkmamışken, hesaplar tam anlamıyla şeffaflaşmamışken TFF’nin böyle bir harcama limiti hesabı yükünü sırtlanması bile şaşırtıcı zaten. Önce spor kulüpleri yasasının çıkması, sonra tüm kulüplerin hesaplarının tam şeffaf hale gelmesi gerekliydi. Ama Süper Lig’in 10 milyarı aşan borç yükünü düşününce, daha fazla oyalanma şansı da kalmamıştı galiba.
MEHMET ARSLAN
DENGELİ VE GÜÇLÜ KADRO
1- Fenerbahçe kaybetti, Trabzonspor kazandı. Üstelik, Trabzonspor’un 1 maçı da eksik. Hal böyle olunca önemli bir virajı geçtiler ama, söyleyeceklerimi garip karşılamayın ama, şampiyonluk şansı en yüksek takım Fenerbahçe. Kaybettikleri maçı bile çok iyi oynadılar. Dengeli ve güçlü bir kadrosu var. Bu yanlarıyla rakiplerinden bir adım öndeler.
LÜTFEN ARTIK YETER
2- Bu maçı izlemek için ödediğim parayı kuruşuna kadar helal ediyorum. Bu tür maçların sayısını, kaliteli oyuncuların performansını nasıl artıracağız diye düşüneceğimize bu muhteşem şovu yine hakem üzerinden değerlendiriyoruz. Çünkü kendileri başarılı olmak isteyen başkan ve yöneticiler kendi yetersizliklerini “Aaa kuşa bak” diyerek hakem üzerinden okumamızı istiyorlar. Lütfen artık yeter. Sörloth’ı dinlemek istiyorum ben. Vedat’ı, Uğurcan’ı dinlemek, onların değerlendirmesini okumak istiyorum. Ne hakkı var yöneticilerin o şahane oyunculardan rol çalmaya. Eminim ki, futbolcular ve teknik adamlar da futbol konuşmaya açlar.
TERİM VARSA UMUT VARDIR
3- Fatih Terim bu ligin en bilge adamı. Bakın teknik direktörü demiyorum. Nasıl motivasyon sağlanır ve nasıl bir camia hedefe kilitlenir bunun en güzel örneğini veriyor. “8 de kapanır 18 de” sloganı ile birleştirdi G.Saray’ı. Hem de yönetimle yaşadığı bunca soruna rağmen… G.Saray için Terim varsa, umut daima vardır.
MUCİZELERE İNANIRIM!
4-Beni bu hafta etkileyen en önemli olay Sergen Yalçın’ın imza töreniydi. Neden futbola aşık olduğumuzu bir kez daha hatırladım. Biz Ahmet Nur Çebi, Mustafa Cengiz ya da Ali Koç için renklere gönül vermiyoruz. Sergen Yalçınlar, Metin Oktaylar, Can Bartular için seviyoruz bu oyunu. Tüylerim diken diken oldu Sergen Yalçın’ı izlerken. Bir imza töreni ile bu duyguyu bu ülkeye hissettirecek kaç futbolcu, kaç teknik adam var? ‘Beşiktaş’ta sorun teknik adam da değil, takım kadrosunda’ demiştim. Hâlâ da bu görüşteyim. Ama Sergen Yalçın’ı izledikten sonra, bir insanın spor sahalarında mucizeler yaratacağına olan inancımı tazeledim.
MENTAL GÜÇ GEREKİYOR
5- Şampiyonluğa giden yolda 2 önemli gücünüz olmalı. Taktik ve fizik güç açısından yeterli olmak. İkincisi de mental gücünüz. Büyük camialarda bu mental güç genetik miras gibi. Ama Sivas gibi takımlarda o mental güce sahip olmak çok güç. Sivas’ın sorunu bu.
ASLA İNANMIYORUM
6- Ligde transfer yapmayan tek takım Başakşehir. Demek ki Başakşehir hariç tüm takımlar FFP’ye harfi harfine uymuş! Tablo bunu gösteriyor. Ama bana bu tabloya inanıyor musun diye sorarsanız, hayır inanmıyorum. 4 milyon Euro’ya satılan oyuncu nasıl 40 bin Euro’ya oynar biri izah etmeli. Sahi neden bu tabloları yayınlamıyor kulüpler ve TFF?
HAFTANIN ENLERİ: ERTUĞRUL ÖZKÖK
HAFTANIN OLAYI: Ankaragücü-Kasımpaşa maçında Orgill’in, kendisine yapılan harekete penaltı verilmemesinin ardından beyaz noktaya oturup beklemesi ve penaltıyı alması hakikaten çok ilginçti. Zannımca dünyada bir ilk oldu.
HAFTANIN TAKIMI: GAZİANTEP
TEKNiK DiREKTÖR: HÜSEYiN CİMŞİR
HAFTANIN FUTBOLCUSU: SÖRLOTH
HAFTANIN HAKEMi: ÜMİT ÖZTÜRK
HAFTANIN ENLERİ: GÜNTEKİN ONAY
HAFTANIN OLAYI: Dev karşılaşmada Trabzonspor’un Fenerbahçe’yi yenmesi. Bordo mavililer şampiyonluk yarışında çok önemli bir virajı kayıpsız dönmeyi başardı.
HAFTANIN TAKIMI: GAZİANTEP
TEKNiK DiREKTÖR: MARIUS SUMUDICA
HAFTANIN FUTBOLCUSU: SÖRLOTH
HAFTANIN HAKEMİ: ÜMİT ÖZTÜRK
HAFTANIN ENLERİ: UĞUR MELEKE
HAFTANIN OLAYI: Erol Bulut yönetimindeki Alanyaspor’un 5 maç, 5 galibiyet ve 16 gollük bir seriyle şampiyonluk yarışına iyinedn iyiye ortak olması.
HAFTANIN TAKIMI: GAZİANTEP
TEKNiK DiREKTÖR: SERGEN YALÇIN
HAFTANIN FUTBOLCUSU: UĞURCAN ÇAKIR
HAFTANIN HAKEMİ: ARDA KARDEŞLER
HAFTANIN ENLERİ: MEHMET ARSLAN
HAFTANIN ENLERİ: MEHMET ARSLAN
HAFTANIN OLAYI: Beşiktaş’ta teknik direktör Sergen Yalçın için düzenlenen imza törenine 20 bini aşkın taraftarın katılması her açıdan etkileyiciydi.
HAFTANIN TAKIMI: TRABZONSPOR
TEKNiK DiREKTÖR: HÜSEYiN CiMŞiR
HAFTANIN FUTBOLCUSU: UĞURCAN ÇAKIR
HAFTANIN HAKEMi: ZORBAY KÜÇÜK