SUUDİ Arabistan’ın Cidde kentinde dün dışişleri bakanları seviyesinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı “Açık Katılımlı Acil İcra Komitesi” toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planına işaret ederek, “ABD’nin açıkladığı belge barış değil, ilhak planıdır. Plan, Kudüs ve Batı Şeria’daki İsrail işgal ve ilhakını meşrulaştırmaya yönelik bir dayatmadır” dedi.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre bu planın iki taraf arasında bir müzakere zemini oluşturamayacağını vurgulayan Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Önümüzdeki plan İsrail’in maksimalist taleplerinin ABD’nin ağzından dikte edildiği bir satış belgesidir. Filistinlileri İsrail işgaline ve işgalin getirdiği acılara ilelebet mahkum etmeyi amaçlamaktadır. Siyonistlerin ve destekçilerinin en arsız rüyalarını gerçekleştirmelerini sağlamak üzere tasarlanmış bir plandır. İsrail’in güvenliği bahanesiyle, tüm Filistin halkını tecrit edilmesi gereken potansiyel teröristler olarak göstermeye çalışan bir plandır. Sınırlar, yasa dışı yerleşimler, Kudüs’ün statüsü ve mülteciler başta olmak üzere, sorunun adil, kapsamlı ve kalıcı çözümüne yönelik tüm uluslararası parametrelere aykırıdır.”
Bakan Çavuşoğlu, Trump’ın planının, BM Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulu kararlarının yanı sıra İİT tarafından desteklenen Arap Barış Girişimi’ni de tamamen yok saydığını belirtti. ABD yönetiminin bu planla tarafsız arabulucu rolü oynamak gibi bir kaygısı olmadığını bir kez daha gösterdiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Bu plan Kudüs-ü Şerif’i Filistin’den koparmakta, 1967 sınırları temelinde, coğrafi bütünlüğe sahip egemen bir Filistin devletinin kurulmasını imkânsız kılmaktadır” diye konuştu. Çavuşoğlu, “Bu yönüyle planın hedefi, aslında İsrail’in yarım asırdır devam eden işgaliyle yaratılan apartheid devletini meşrulaştırmaktır. Bunu yaparken de Filistinlileri ikinci sınıf insan olarak görüp, aşağılamaktadır” ifadelerini kullandı.
‘MUTLAKA ENGELLENMELİDİR’
Filistin halkını muğlak bir gelecekte, sözde bir devlet sahibi olabileceklerine inandırmaya çalışan bu planın, Ürdün Vadisi ve Batı Şeria’daki tüm yasa dışı yerleşimlerin derhal ilhakının önünü açtığını söyleyen Çavuşoğlu, “İsrail’in plana dayanarak Batı Şeria topraklarını adım adım ilhak ederek, yasa dışı yerleşimlerle paramparça etmesi, her ne surette olursa olsun mutlaka engellenmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
‘KARARLI BİR TUTUM GEREKLİ’
Arap Ligi’nin bu planı reddetmesini memnuniyetle karşıladığını söyleyen Çavuşoğlu, tüm Arap Ligi ülkelerinin de bu tutum doğrultusunda, aynı yönde ABD’ye karşı kararlı bir tutum göstermesi gerektiğini vurguladı. İİT’nin, temel kuruluş amacını dinamitleyen bu hain plana onay vermesinin hiçbir şart altında mümkün olmadığını belirten Çavuşoğlu, “Ortak davamız Filistin için burada ve diğer platformlarda aldığımız onca kararı önce destekliyor görünüp, ardından bu kararlar hilafına hareket edenler olduğunu müşahede ediyoruz. Bilmenizi isterim ki böyle bir ilkesizliği Allah da affetmez, Ümmet de affetmez, biz de affetmeyiz. İki dünyada hesap veremezler” diye konuştu.
‘MESAJ BM’YE TAŞINMALI’
ABD’nin bu planının gerçek yüzünü ifşa etmekte uluslararası topluma öncülük edilmesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, bunu yaparken, Doğu Kudüs’ün başkent olacağı 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin Devleti vizyonundan asla ödün verilmemesi gerektiğinin de altını çizdi. Çavuşoğlu, Filistin’in, BM ve diğer uluslararası platformlarda desteklenmesi gerektiğini belirterek, “2017 ve 2018’de (İİT) dönem başkanlığımız sırasında Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleşen ‘Olağanüstü İslam Zirveleri’nden sonra yaptığımız gibi, mesajlarımızı BM Güvenlik Konseyi’ne ve Genel Kurulu’na taşımalıyız” dedi.
‘TÜRKİYE, FİLİSTİN HALKINA DESTEĞE DEVAM EDECEK’
AB ülkelerinin de Filistin Devleti’ni tanımaları konusunda teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, BM nezdindeki çabaların AB ülkeleriyle koordinasyon halinde yürütülmesi gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, “Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsünün muhafazası ve Ürdün Haşimi Krallığı’nın himayesindeki Harem-i Şerif’in kutsiyetinin korunması için çabalarımızı artırmalıyız. Kardeş Filistin halkı işgale direndiği ve hakları için mücadele ettiği müddetçe, hiçbir güç karşısında pes etmeyeceğiz. Ve sonunda Allah’ın izniyle kazanan taraf biz olacağız” diye konuştu. Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye, kardeş Filistin halkının özgürlük ve şeref mücadelesine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm gücüyle destek vermeye devam edecektir” dedi.
‘YÜZYILIN ANLAŞMASI’NIN ANA HATLARI
181 sayfalık “Yüzyılın Anlaşması” planı Filistin’e, bağımsız devlet olabilmesinde gerekli koşulları yerine getirebilmesi amacıyla 4 yıllık süre veriyor.
Plan, Filistinlilerin 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulması şartını hiçe sayıyor.
Barış planı kapsamında, Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri “İsrail toprağı” olarak kabul ediliyor.
Plan kapsamında ayrıca, Gazze’deki Hamas etkisinin tamamen sona erdiği güne kadar bu bölgeye yardım yapılmaması da öngörülüyor.