Merkez Aziziye ilçesine 6 kilometre uzaklıkta Söğütlü köyündeki balıklıgölle ilgili çeşitli efsane ve söylentiler bulunuyor. Bu söylentilerden biri, Anadolu’nun fethi sırasında Türk akıncıların savaşta bu gölde su içerken arkalarından vurularak şehit oldukları ve Allah tarafından balık oldukları anlatılıyor. Efsaneye göre; bir gün, köyden bir adam gölde tuttuğu balıkları eve getirir ve karısına kızartmasını söyler. Söyler ama, bu balıklar balık değil, balık gibi görünseler bile her biri Allah tarafından balığa çevrilen şehit akıncılardır. Kadın balıkları tavaya koyar ve kızarmaya başladığında, balıklar tavadan kaybolur. Adam ve eşi gördükleri durum karşısında hayrete düşerler ve korkudan evden ayrılıp göle giderler. Çift, gördükleri manzara ile büyük şaşkınlık yaşar. Kızartmaya çalıştıkları balıklar sırtları kızarık şekilde gölde yüzmektedirler. O günden sonra bu balıklar kutsal sayılır ve hiç kimse bu gölden balık tutmaz. Göldeki balıkların her birinin muhtelif yerleri yanık gibidir. Bunun tavadaki kızarıklıktan kaynaklandığı ileri sürülüyor.
Yöre halkının kutsal olarak nitelendirdiği balıklıgölün bir özelliği ise kışın en soğuk günlerinde bile donmaması. Erzurum’da hava sıcaklıklarının sıfırın altında 30 dereceye kadar düştüğü zamanlarda bile 22 derece sıcaklık ölçülen gölde, en küçük bir buzlanma olmuyor. Çevresi karla kaplı olan, kenarlarında zaman zaman sarkıtlar oluşan gölün buz tutmaması görenleri şaşırtıyor. İspir ilçesinden geçen ve dünyanın en coşkun akan nehri Çoruh’un bile donduğu bu günlerde balıklıgöl sıcaklığını korurken, akan suyun geçtiği alanlarda ise biten yeşil otlar dikkat çekiyor.
HER TARAF BUZ TUTAR, BURANIN YÜZEYİ BUHARLANIR
Söğütlü Mahalle Muhtarı Seyfettin Küçükler, kış aylarının en soğuk olduğu günlerde bile balıklıgölün donmadığını söyledi. Atatürk Üniversitesi’nden akademisyenlerin gölde inceleme yaptığını yaz aylarında 18 derece olan su sıcaklığının kış aylarında ise 22 derece olarak ölçüldüğünü anlatan Seyfettin Küçükler, “Bölgemizdeki Pulur Çayı donuyor, bu su donmuyor. Nereden geldiği ve kaynağı belli değil. Şu an 22 derece sıcaklığı var. Bu suya girenler romatizma olmazlar. Mahallemizde bir tane bile romatizmalı bulamazsınız. Bu suyun şifası Allah’ın hikmeti, balıkların olması Allah’ın bize verdiği nimettir” dedi.
Seyfettin Küçükler, dedelerinin kendilerine, Rus askerlerinin savaş döneminde balıkları kızarttıkları, ancak, kızaran balıkların tekrar suya atlayıp, canlandığını anlattığını söyledi.