“Sciencemag” internet sitesinde yer alan habere göre, yeni bir araştırma, 1970’ten bu yana Kuzey Amerika ve Avrupa’daki yaban arısı sayısının 3’te 1 azaldığını ortaya koydu.
Söz konusu araştırma kapsamında, 1901-1974 ve 2000-2014 yıllarında, 66 yaban arısı türüne ait yarım milyondan fazla belge incelendi.
Yaban arısı sayılarında 2000-2014 yıllarında hızlı düşüş tespit edilirken 1901-1974 yıllarında ise arıların “belli bir bölgede” bulunma olasılığı, yüzde 30’un üzerinde düştü.
Araştırmacılar, sıcaklık artışlarının öngörülenden daha kötü sonuçlara yol açarak arı sayılarını düşürdüğünü ve ileriki yıllarda bu düşüşün artacağına dikkati çekti.
Arıların aşırı sıcaklıklardan en fazla etkilendiği yerler arasında, İspanya ve Meksika başta olmak üzere, Kuzey Yarımküre’nin güneyindeki ülkelerin yer aldığı belirtildi.
University College London’dan Dr. Tim Newbold, iklim değişikliğinin yaban arıları üzerindeki olumsuz etkilerine dikkati çekerek önceden yaban arılarının dağılımının Avrupa’nın kuzeyine ve Kuzey Amerika’ya kaydını gösteren araştırmalar yapıldığını hatırlattı.
Kanada’daki Ottawa Üniversitesinden araştırmacı Peter Soroye de yaban arısı sayılarındaki azalmaların, düşünülenden fazla olduğuna dikkati çekerek bu durumu iklim değişikliği ve özellikle de aşırı sıcaklıklara bağladıklarını belirtti.
Soroye, bu araştırmanın arı sayılarındaki “yerel ölçekli” azalmaların iklim değişikliğine bağlandığı ilk çalışma olduğuna dikkati çekti.
Arıların yokluğu besin zincirini tehdit ediyor
Dünyada 250 civarında yaban arısı türü bulunduğu ve bu arı türünün birçok meyve, sebze ve yabani bitki için polen taşıyıcısı olduğu biliniyor.
Bu arılar olmadan, bazı tarım ürünlerinin yetiştirilmesinde sorunlar yaşanacağına, bu durumun da insanlar dahil çok sayıda canlı türünün besin zincirini tehdit edebileceğine dikkat çekildi.
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği verileri de bitki türlerindeki yok olma, biyolojik bozulma ve tarım ilacı kullanma gibi sebeplerle bu arı türünün sayısındaki azalmaların, Avrupa ve Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Asya’da görüldüğünü doğruluyor.