Gümüşhane’de yasal izinle Dipsiz Göl’de yapılan kazıyla gündeme gelen define meraklıları, kentin tarihi mekanları, köprüleri, mezarlıkları ve özel arazilerini kazıyor. Romalılardan kaldığını düşündükleri altınları arayan definecilerin kentte bir efsanenin peşine takıldığını anlatan Tarihçi-Yazar Güngör Üçüncüoğlu, “Define arama sektörü oluştu. 30-40 bin liraya dedektör satın alan var. Bu kadar paran varsa zaten defineyi buldun. Neden uğraşıyorsun?” diyor.
“Her yeri kazıyorlar”
Define meraklıları bugüne kadar kilise, tarihi alan ile mezarlıklar ve özel arazilerde çok sayıda kazı yaptı.
Şu ana kadar bir şey bulamayan defineciler en son jandarma baskınıyla Aksu köyünde bir evin altında 12 metre uzunluğunda tünel kazdıkları sırada suç üstü yakalandı.
“Bugüne kadar yapılan 28 yasal kazıda sonuca ulaşılamadı”
Kentte kazı yapmak isteyenlerin bilgi almak için başvurduğu isimlerden birisi olan tarihçi yazar Güngör Üçüncüoğlu, yaşananlar hakkında şunları anlattı:
Eline çizilmiş kroki veya benzer haritaları alanların, görüşmek için geldiğini söyleyen Üçüncüoğlu, definecileri boşa kürek çekmemeleri konusunda uyarırken, “Ancak pes etmiyorlar. Rumca yerleşim yerleri ile kentte sayıları 310’u bulan kiliselerin yerini gittikleri köylerde vatandaşlara soruyorlar” diyor.
“Haritalar uydurma”
Üçüncüoğlu, kentin tarihi özelliği olduğunu belirterek bir dönem Rumların bölgede yaşadığını söyledi.
İlk çağdan günümüze kadar 14 çeşit madenin de çıkartıldığı topraklar olması nedeniyle definecilerin uğrak yeri haline geldiğini belirten Üçüncüoğlu, “Define arayanların ellerinde haritalar var. Bu haritalar birbirlerine uydurdukları haritalardır. Yani, kendine göre bir harita yapıp, işaretler çizip başkasına satıyor, o da bir başkasına satıyor. Bu işler böyle devam ediyor. Defineciler de bir inanış vardır; ‘definenin muhakkak muskalanması lazım ki defineyi cinler bıraksın.’ Defineciler, define olan yere hoca getirir veya muska yazarak çıkartmaya çalışırlar” diye konuştu.
“Biliyorum desem kazma kürekli 100 kişi kapıma dayanır”
Dipsiz Göl kazısında Romalılardan kalma altın olduğunun iddia edildiğini ifade eden Üçüncüoğlu, şunları anlattı:
“Ben de çok kazdım ama bulamadım”
Gümüşhane halkı ise definecilerin kentte tarihi mekanları, talan etmesinden rahatsız.
Kent sakinlerinden Zekeriya Çiçek, definecileri boşuna kazı yapmamaları konusunda uyararak, “Rumların zamanında dağlara define gömüldüğünü söylüyorlar. Ne yazık ki define diye bir şey yok. Ben de gençliğimde çok aradım, her yeri kazdım ama hiç altın bulamadım. Yalnızca kemik buldum” diye konuştu.
Bilgin Bozkır, “Eline kazma küreği alan köprü, okul, kilise, manastır, şapel, mezar ne var ne yok her şeyi parçalıyor. Yazıktır, günahtır. Bunlar talancıdır, işi bilmeyen insanlardır. Hiçbir şey bulamadıkları gibi bir de güvenlik kuvvetleri tarafından yakalanıyorlar ardından da ağır para cezası ödüyorlar” dedi.
Murat Yılmaz ise “Cahillikten define arıyorlar. Kendilerine göre düzenledikleri işaretlerin altında define olduğuna inanıyor ve kazmaya başlıyorlar. Kentin, tarihinde Gümüş yatakları olduğu için bugün de define olduğuna inanıyorlar. Herkes eline kazmayı alıp her yerde define aramak için bütün tarihi değeri olan eserler ile sembolleri kırarsa yazıktır, günahtır” ifadelerini kullandı.
“Kazılarda bölge ve eserler hasar gördü”
Uzmanlar, Gümüşhane’de definecilerin yaptığı kazılar nedeniyle Buzul Çağı’ndan kalma 12 bin yıllık Dipsiz Göl, Arkeolojik Doğal Sit Alanı Santa Harabeleri, Rumların yaşadığı dönemde inşa edilen Yeşildere Kilisesi, Tarihi Ayvalos Kilisesi, Pavrezi Şapeli ile Dağ Manastırı olarak adlandırılan mağaranın zarar gördüğünü bildirdi.